İstiklal Caddesi bombacısının Suriye'den geldiğinin ortaya çıkması gözlerin bir kez daha bölgedeki terör yuvalarına çevrilmesine yol açtı. Suriye'nin kuzeyinde kendine alan hakimiyeti sağlamaya çalışan terör örgütü PKK'nın en büyük destekçisi olarak ise batılı güçler gösteriliyor. Peki başta ABD olmak üzere bu güçler terör örgütüyle nasıl bir iş birliği yürütüyor ve bu iş birliği geçmişte nasıl ifşa oldu?

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Afrin'den geldi. Kobani'den talimat aldı. İstiklal Caddesini kana buladı. New York yazılı tişörtüyle kaçma planı yaparken yakalandı. Peki izler nereyi ve kimi işaret ediyordu? Teröristi kimler yönlendiriyor, Suriye'nin kuzeyindeki örgütü hangi ülkeler kontrol ediyordu?

Suriyeli olduğu açıklanan teröristin aldığı eğitim, izlediği güzergah bir kez daha akıllara ifşa olan kirli ilişkileri getirdi. Acaba Suriye'nin kuzeyinde faaliyet gösteren terör örgütlerini hangi ülke, nasıl destekliyordu?

RAKKA'DAKİ DEAŞ TERÖRİSTLERİ NASIL TAHLİYE EDİLDİ?

2017 yılının Kasım ayında, terör örgütü DEAŞ, bir başka terör örgütü YPG ve ABD'nin düzenlediği ortak operasyon ile Rakka'dan çıkarılmıştı.

Operasyon o dönem çok önemliydi. Çünkü hem Irak'ta hem de Suriye'de o dönem binlerce kilometrekarelik alanı kontrol eden DEAŞ'ın başkentiydi Rakka. Ancak operasyonun tamamlanmasından kısa bir süre sonra İngiliz BBC Televizyonu, DEAŞ'lı militanların Rakka'dan tahliyesi için gizli bir anlaşma yapıldığını ortaya çıkardı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

BBC'nin yaptığı haberde, DEAŞ teröristleri ve ailelerinin, Rakka'dan, YPG, ABD ve İngiltere gözcülüğünde nasıl çıkarıldığı gözler önüne seriliyordu. Görüntüler, YPG'nin DEAŞ ile bırakın mücadele etmeyi tamamen anlaşmalı bir şekilde hareket ettiklerini ispatlıyordu.

2017 yılında yapılan haberde BBC'ye göre, Rakka'da DEAŞ'ın direncinin kırıldığı günlerde taraflar yerel aşiretler aracılığıyla daha fazla kayıp vermemek adına görüşmeler yaptı.

YPG 2017'DE DEAŞ İLE NASIL ANLAŞTI?

ABD'nin başı çektiği DEAŞ ile mücadele koalisyonu da varılan anlaşmanın parçasıydı. Rakka'daki 250 DEAŞ'lı, sayıları 3500'ü bulan aileleriyle birlikte Rakka'dan çıkarılacaktı.

50 TIR, 13 otobüs ve 100'den fazla araç, 6-7 kilometre uzunluğunda bir konvoy halinde deaşlılar ve ailelerini Rakka'dan çıkarmak için harekete geçti.

Kamyon şoförleriyle anlaşıldı. Gizli tutmaları istenilen operasyon için binlerce dolar ödeneceği sözü verildi. BBC'ye konuşan kamyon şoförlerinden Ebu Fevziye göre, konvoyda Fransa, Türkiye, Azerbaycan, Pakistan, Yemen, Suudi Arabistan, Çin, Tunus ve Mısır'dan yabancı savaşçı da vardı.

Kamyon ve 13 otobüstük ve DEAŞ teröristlerinden bazıları da kendi araçlarını sürüyordu. Konvoyumuz 6 - 8 kilometre uzunluğundaydı. Aralarında kadın ve çocukların da bulunduğu 4 bin kişiyi taşıyorduk.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Konvoy Rakka'nın kuzeyinden yola çıktı, dikkat çekmemek için köy yolları tercih edildi. Güzergah boyunca koalisyon uçakları ve droneları havadaydı. Konvoy, son SDG kontrol noktasını geçerek DEAŞ bölgesine girdi.

Kamyon şoförlerinden Ebu Fevzi, "Kamyonlarımıza bubi tuzakları kurdular. Ters giden bir şeyler olsaydı tüm konvoyu havaya uçuracaklardı." sözleriyle gizli tahliyeyi anlattı.

Burada dükkanda durduk ve Suriye Demokratik Güçleri'nin arabaları burada durdu. Bize, DEAŞ ile aralarında anlaşma olduğunu söylediler. Ve bu bölgeyi temizlememizi istediler. Biz de hemen yaptık. Ve DEAŞ'lı teröristleri taşıyan konvoy geçti. Rakka'dan ayrılan yaklaşık 4 bin kişi vardı. Bu yoldan gittiler. Tampon tampona 2 ya da 3 saat sürdü geçmeleri.

Tüm dünyayı şaşkına çeviren anlaşmalı tahliye ABD ile terör örgütleri arasındaki ilişkinin varlığını gösteriyordu. Dünyayı DEAŞ ile savaşıyoruz diye oyalayan ABD'nin, tüm iddiaları bu görüntülerin ardından sorgulanmaya başlamıştı

Bilindiği gibi Ankara ile Washington arasındaki en büyük anlaşmazlıklardan biri, Amerikan ordusunun terör örgütü PKK'nın Suriye uzantısı YPG ile işbirliği yapması.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

YPG NASIL SDG OLDU?

YPG'nin Arap unsurlarla birlikte yer aldığı grubun adı Suriye Demokratik Güçleri. Bu ismin mimarının da Amerikalılar olduğu ortaya çıktı.

Amerika'nın önemli düşünce kuruluşlarından Aspen enstitüsünün Colorado eyaletindeki yıllık güvenlik toplantısında konuşan ABD Özel Kuvvetler Komutanı Thomas, bu gerçeği ağzından kaçırmıştı.

ABD'Lİ KOMUTAN: İSİM DEĞİŞİKLİĞİNİ BİZ TALEP ETTİK

Orgeneral Raymond Thomas, Türkiye'nin tepkisi nedeniyle YPG'ye isimlerini değiştirmelerini tavsiye ettiklerini söyledi:

"Onlar kendilerine resmi olarak YPG diyorlardı ki Türkler, bunun PKK ile aynı olduğunu söylüyor ve 'Benim terörist bir düşmanımla muhatap oluyorsunuz, bunu müttefik olarak nasıl yapabilirsiniz?' diyordu. Biz de bunun üzerine onlara isimlerini değiştirmeleri gerektiğini söyledik. Mesela, YPG dışında kendinizi nasıl adlandırmak istersiniz? Bir gün sonra adlarının 'Suriye Demokratik Güçleri" olduğunu ilan ettiler. Adlarının ortasına 'demokratik' ifadesini koymalarının zekice bir hamle olduğunu düşündüm. Bu, onlara bir miktar itibar sağladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Thomas, DEAŞ'la mücadelede PYD'yi etkin bir ortak gördüklerini, ABD'nin DEAŞ'la mücadele özel temsilcisi Brett Mcgurk'ün de bu süreçte kendisine çok yardımcı olduğunu dile getirdi.

"PKK İSMİYLE MASADA OLAMAZLARDI, BUNU SAĞLADIK"

Suriye'nin geleceğinin konuşulduğu Cenevre ve Astana gibi yerlerde masada olmak istiyorlardı. PKK ismi altında hiçbir zaman masada olamazlardı. Onları askerileştirdik ve Brett Mcgurk, onları bu şekilde görüşmelerin içinde tuttu ve bizim iyi bir ortağımız olmaları için onlara gerekli meşruiyeti sağladı.