hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Davutoğlu'ndan CHP'ye Şişli mesajı

    { title }

    SONRAKİ VİDEO

    Başbakan Davutoğlu, (CHP) "4 dakika bu ülke yönetiminde bulunsa birbirleriyle mücadele etmekten milletin yüzüne bakamaz, daha siz Şişli'yi bile idare edemiyorsunuz" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Davutoğlu, Recep Tayyip Erdoğan Üniversitesi Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Rize 5. Olağan İl Kongresi'nde partililere hitap etti.

    AK Parti'nin kuruluşu ve iktidara gelme sürecinde yaşananları anlatan Davutoğlu, tüm engellemelere, yasaklamalara rağmen AK Parti'nin başarıyla yoluna devam ettiğini, kendisinin de yaklaşık 7 yıl başdanışman olarak Erdoğan ile tüm süreçleri yaşadığını dile getirdi.

    Davutoğlu, AK Parti'nin girdiği seçimlerde aldığı başarıları hatırlatarak, milletten başka hiçbir güç odağının AK Parti'nin çalışmalarını engelleyemeyeceğini belirtti.

    Erdoğan'ın dedesinin mezarını ziyaret etti

    Davutoğlu, şöyle devam etti:

    "2011 seçimlerinden sonra engelleyemedikleri hareketi başka provokasyonlarla engellemeye çalışıyorlar. Gezi provokasyonları... 8-10 ağacın bir yerden bir yere taşınması için ülkeyi kaosa sürükleyen o provokatörler, Yalova'da asırlık çınarlar kesildiğinde seslerini çıkarabildiler mi? Çünkü mesele, tam da onların dediği gibi, ağaç meselesi değildi.

    Mesele milletten güç alan bir iktidara darbe yapma, milletten güç alan bir hükümeti bulunduğu makamdan uzaklaştırma çabasıydı. Engelleyebildiler mi, hedeflerine ulaşabildiler mi? Ulaşamadılar. Çünkü Sayın Cumhurbaşkanımız ve AK Parti kadrolarının arkasında sadece millet vardı. Sadece Allah'a ve millete güvenerek yola çıkmıştı.

    Gezi olaylarında başarılı olamayınca 17 Aralık ve 25 Aralık provokasyonları başladı. Bu sefer başka bir maskeyle, dini görünüm altında olan bir paralel çeteyle bu işe yeltendiler. Bu çete üzerinden halkın iradesiyle işbaşına gelmiş hükümeti yerinden etmeye çalıştılar ve yargı adına aynen 27 Mayıs darbesi gibi ileride bir utanç belgesi olacak şekilde görevini sürdürmekte olan bir Başbakan için 'dönemin başbakanı' diye iddianame hazırladılar.

    O kadar emindiler ki bu tuzaktan sonra Başbakanımızı yerinden edecekler ve kendi istedikleri tür bir yönetim kuracaklar. Onlar kapalı kapılar ardında bu tuzakları kurarken, bu milletin aziz fertleri alnı secdede bu parti ve lider için dua ediyordu, hesap edemedikleri oydu.

    Onlar bedduaların arkasına saklanırken zillet içinde, vatandan uzakta bir diyarda vatan aleyhine beddualar yaparken alnı secdedeki aziz milletimiz AK Parti ve Sayın Cumhurbaşkanımız için dualar ediyorlardı. Durduramadılar, engelleyemediler 30 Mart'ta halk gerekli mesajı verdi."

    Aynı güçlerin, 30 Mart seçimlerinin ardından Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasını engellemeye çalıştığını belirten Davutoğlu, "Her türlü oyunu, her türlü tuzağı kurdular. Yetmedi bütün partiler bir araya geldi ve çatı aday çıkardılar. Onlar çatı aday çıkartırken, çatı adayla uğraşırken biz sadece ve sadece milletin kendisiyle iletişime geçtik ve milletin kendisiyle yol yürüme kararlılığını gösterdik" diye konuştu.

    14 Aralık Operasyonu

    Davutoğlu, şimdiye kadar her zaman manipülasyon ve aldatmacayla kamuoyunun yanıltılmaya çalışıldığını vurgulayarak, 14 Aralık'ta yargının işlettiği sürece itiraz edilirken "gazeteciler tutuklanıyor" denildiğinin altını çizdi.

    İstanbul merkezli "paralel yapı" soruşturmasıyla ilgili olarak Avrupa Birliği'nden gelen açıklamayı eleştiren Başbakan Davutoğlu, şunları söyledi:

    "Pazar günü herkes tatildeyken başka bir konu olsa karar alması haftalarca sürecek olan Avrupa Birliği, pazar günü daha olayın aslını bilmeden, araştırmadan hemen Türkiye'yi kınayan açıklamalar yaptı çünkü içeride ve dışarıda yürütülen kampanya açık.

    Eğer yargı, bu çetelere dokunuyorsa hemen yargısal sürece müdahale edilmesi isteniyor. Eğer hukuk devleti varsa bırakın, bu yargı süreci işlesin. Kimse gazetecilik ve yaptığı basın görevi dolayısıyla şu anda soruşturma altında değildir.

    Ama bir çete, basın üzerinden de örgütlenerek yine emniyet ve yargıdaki araçlarıyla mazlum ve mağdur bir başka topluluk üzerine kumpas kurmuşsa, onların yaptığı yasal faaliyetlerin ötesinde, onları bir terör örgütü gibi gösterip, koydukları bazı silahlarla, el bombalarıyla o masum insanları 17 ay mahkum etmişlerse ve onlar da bu konuda bir şikayette bulunmuşsa, bu şikayeti yapmak yargının bir görevidir. Bu, hükümetin veya herhangi bir siyasinin müdahil olduğu bir konu değildir. Aksine insan hakları açısından mağdur edilmiş, vatandaşlarımızdan gelen bir şikayetin yargı tarafından takip edilmesidir."

    "Dünyaya şikayet edenler bilsinler ki..."

    Davutoğlu, İstanbul merkezli "paralel yapı" soruşturmasının hemen saptırıldığına dikkati çekerek, "Sanki basına dönük bir operasyon yapılıyormuş gibi bunu, dünyaya şikayet edenler ve bu şikayet üzerinden Türkiye'yi dışarıda mahkum etmek isteyenler bilsinler ki; Türkiye her açıdan özgürlükler ülkesidir, demokratik özgürlüklerin korunduğu bir ülke olmaya devam edecektir.

    Bu özgürlükler de AK Parti iktidarları döneminde sağlanmış ve teminat altına alınmıştır. Ama yine bilsinler ki basın mensupları da dahil olmak üzere, toplumda hiç kimse hesap vermez konumda değildir, herkes yaptıklarının hesabını vermek durumundadır. Türkiye'de milli iradeye karşı yapılan her tuzağın, her kumpasın hesabı sorulacaktır" değerlendirmesinde bulundu.

    Yargı ya da emniyette örgütlenmeler suretiyle diğer vatandaşların haklarını gasp edenlerden bunun hesabının sorulacağını belirten Davutoğlu, bu kararlılıkla yola devam edeceklerini dile getirdi.

    Davutoğlu, "Kimse milli iradeyi gölgede bırakacak şekilde bir faaliyet içerisine giremeyecek, buna hiçbir şekilde izin vermeyeceğiz" dedi.

    Davutoğlu, tek parti döneminde, 14 Aralık 1925'te, sadece şapka giymedi diye 8 Rizelinin idam edildiğini hatırlattı.

    Davutoğlu, Şair Arif Ay'ın "Başımızı göğe, boynumuzu ipe, sakallarımızı yele verdik, biz ölümlerden çok zulüm gördük" dizelerini okuyarak, "Şimdi her türlü baskıyı geçmişte yaptılar ama ne Rizelilerin ne de aziz milletimizin başını öne eğdiremediler, eğdiremeyecekler" diye konuştu.

    Gençlerden o günleri unutmamalarını isteyen Davutoğlu, şöyle devam etti:

    "İşte o zor günlerde Fatih dersiamı Yusuf Karali Hoca, Kıbledağı'ndan Yusuf Yılmaz Hoca... Selam olsun o ilim irfan sahibi hocalara ki bütün o zorluk dönemlerinde, baskı dönemlerinde, Rize'nin dağlarında, yaylalarında imanın bayraktarlığını yaptılar, Rizeliler de bugün o bayraktarlığı en iyi şekilde, en onurlu şekilde sürdürüyorlar.

    Allah Rize'den, Rizelilerden razı olsun. Rahmetle anıyorum benim de yakın dostum İsmail Bey, Mustafa Kara ve Hüseyin Kara'nın babası Kutuz Hocaefendi rahmetli. Cenazesinde bulunma şerefine nail olmuştum, Mehmet Kara Hocaefendi'nin. Ezanın aslına döndüğü günü anlatırken, öylesine okunaklı bir şekilde anlatıyor ki cemaatin nasıl fevç fevç camiye doğru yürüdüğünü, şükür duaları ettiklerini. Allah rahmet eylesin. Bir daha bu Ezan-ı Muhammediyi bu semalardan hiçbir zaman eksik etmesin."

    "Bu topraklarda hiçbir zulme izin vermeyeceğiz"

    Kutuz Hoca ve diğer hocaların emanetini devraldıklarını anlatan Davutoğlu, "Bir daha bu topraklarda inancı, örfü, düşüncesi dolayısıyla hiçbir vatandaşımızın, hiçbir kardeşimizin tahkir edilmesine, başını öne eğdirmesine sebep olacak hiçbir zulme izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

    Davutoğlu, CHP zihniyetinin, tek parti döneminde yapılan zulümlerle, yakın dönemde, 28 Şubat döneminde yapılan zulümlerle hesaplaşmak zorunda olduğunu vurguladı.

    "Ölümle de bitmez"

    Başbakan Davutoğlu, AK Parti kadrolarının iktidara geldikleri günden beri bir yandan tüm tuzaklara karşı omuz omuza durduklarını, birlik ve beraberliklerini koruduklarını, diğer taraftan da yeni bir Türkiye inşa ettiklerini anlattı.

    Erdoğan'ın cumhurbaşkanı olmasının ardından AK Parti içinde huzursuzluk çıkacağı beklentisinde olanların bulunduğunu belirten Davutoğlu, şunları kaydetti:

    "İşte bakınız, 3 ayı aşkın zaman geçti Aziz Rizeliler, tek bir gönül kırıcı süreç ya da söz sarf edilmedi. AK Parti kadrolarının farkı budur. Biz istişare eder, karar verir ve yola çıktığımızda bütün zorluklar karşısında omuz omuza dururuz.

    Sayın Kılıçdaroğlu, bütçe görüşmesinde o dar aklıyla, o küçük hesapla Sayın Cumhurbaşkanımızla benim arama kendince bir görüş farkı veya fitne sokmaya çalıştı. Orada söylediğimi bir kez daha Sayın Cumhurbaşkanımızı bağrından çıkaran Rizelilelerin huzurunda söylüyorum. Bizim Sayın Cumhurbaşkanımızla ilişkimiz, dava arkadaşlığımız, siyasetle başlamadı, siyasetle bitmez, ölümle de bitmez. Bu, dünya ahiret kardeşlik davasıdır."

    Davutoğlu, "Aziz Rizeliler, emin olun, zikrettiğiniz bütün o beldelerde, o mazlumlar, Filistin'de, Myanmar'da, Somali'de, dünyanın her bir köşesinde bu al bayrağı, dalgalandırdığınız bu al bayrağı, kendi bayrakları,
    kendi istiklal sembolleri olarak görüyorlar. Aramızdaki fark bu" değerlendirmesinde bulundu.

    "Daha siz Şişli'yi bile idare edemiyorsunuz"

    Bir tarafta olağanüstü kongreden sonra, Rize'de olduğu gibi tam bir demokrasi şöleni halinde kongreler yapan AK Parti kadroları olduğunu, diğer taraftan Şişli Belediyesinde olduğu gibi birbirini tehdit eden, birbirine hakaret eden, birbirini kamuoyunda aşağılayan bir CHP zihniyeti bulunduğunu ifade eden Davutoğlu, şu değerlendirmelerde bulundu:

    "Gitsinler kendi evlerini önce düzene koysunlar. Hatırlarsanız Kılıçdaroğlu bir şey demişti bundan bir ay önce 'Biz de Türkiye'yi idare edebiliriz, nasıl büyük şehirleri idare etmişsek geçmişte biz de idare edebiliriz'. Allah muhafaza bu millet Kılıçdaroğlu'na değil 4 yıl 4 dakika bile bu ülkeyi emanet etmez, vermez.

    Düşünün, Şişli'de yaşananlardan sonra 4 dakika, bu ülke yönetiminde bulunsalar, birbirlerini tehdit ederler, birbirlerinin koltuklarına göz dikerler, birbirleriyle mücadele etmekten milletin yüzüne bakamazlar. Daha siz Şişli'yi bile idare edemiyorsunuz. Bırakın İstanbul'u, bırakın Türkiye'yi, Şişli'yi bile idare edemeyenler, nasıl milletin huzuruna çıkarlar, nasıl bir siyasi hareket gibi milletten oy isteyebilirler?"

    "Hepsi bir araya gelse bir AK Parti eder mi"

    CHP'nin son dönemde aslında kendi içinde yaşadığı her bir çalkantıyla bir siyaset dersi oluşturduğunu ifade eden Davutoğlu, partinin farklı düşüncelere sahip olduğu için bir milletvekilini ihraç ettiklerini hatırlattı.

    Başbakan Davutoğlu, şu ifadeleri kullandı:

    "Bakın bir CHP milletvekili bir itirafta bulundu ve 'Biz geçmişte bu cemaatle işbirliği yapmaktan dolayısıyla hata ettik' dedi. Aslında bir itirafta bulundu. Son 1,5 yıldır bu topraklarda milli iradeden ümidini kesmiş olan bütün siyasi partiler, bir şekilde kirli oyunların içine girdiler, kirli koalisyonlar kurdular.

    Şimdi 2015 Haziranı'na doğru giderken bu koalisyonlarını tekrar oluşturma çabası içindeler. CHP, HDP ve diğer çevrelerde acaba yeni bir koalisyon oluşturabilir miyiz? Şimdi Rizeliler size soruyorum hepsi bir araya gelse bir AK Parti eder mi? Hepsi ve arkasındaki paralel çete harekete geçse, bizi bir saniye daha durdurabilir mi?"

    Erdoğan'dan 14 Aralık operasyonu yorumu

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow