İYİ Parti Ankara ABB Başkan Adayı Cengiz Topel Yıldırım CNN Türk'te Hande Fırat'ın sorularını yanıtladı. Yıldırım, açıklanamayan harcamalar ve SGK'ya bildirildiği halde nerede çalıştığı bilinmeyen personellere ilişkin de konuştu. Cengiz Topel Yıldırım, "Hiçbir kuraldan şaşmadık. Etik dışına hiç çıkmadık. Halkımıza bir tane bile yalan söylemedik. Söylediğimiz hiç bir şey yalanlanamadı. Bunlarda da haklılığımız ortaya çıkacaktır. Bir belediye başkanı düşünün ki 'İsraf israf' deyip yeri göğü afişlerle donattı. 'Bu paralar nereden harcandığının ve faturasını gösterebilirim' diyor. Cengiz Topel Yıldırım da sordu ama cevap yok. " dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Yıldırım'ın açıklamaları şöyle:

Aslında şöyle, vatandaşımızın söylediği bir ulaşım problemi Ankara’da had safhada. “Su fiyatı çok yüksek elektriği geçti” diyorlar. “Bizim hayatımızı kolaylaştıracak hiçbir şey yok Ankara’da yapılan. Sen ne yapacaksın” diyorlar. Belediyeler kişilerin hayatlarını kolaylaştırmakla yükümlüdür. Ama maalesef belediyeler, Ankara’mızda 5 yıldır 350 milyara yakın bütçe harcanmış ama halkımızın hayatını kolaylaştıran bir tane icraat yok. Geçen katıldığım bir programda arkadaşın biri “Proje deyince benim aklıma Mansur Yavaş geliyor.” Dedi. Dedim, bir tane projesini söyler misin? Hangisi mesela, bir örneği söyler misin? O da dedi ki, “Metrolarda tutamaçlarda günlük kelimeler, yazılar yazıyor.” dedi. Proje olarak onu söyledi. Aslında Ankara’nın içine düştüğü durum, vaziyet böyle bir pozisyon. Yani bir proje ile adlandıramıyoruz.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

ULAŞIM SORUNU

Ankara’nın ulaşımında mesela Kızılay’a gelmeden başka yere gidemiyoruz. Normalde 10 dakikada gideceğimiz bir yere bir saatte gidiyoruz. Burada ulaşımda aslında bir entegrasyon problemi var. Yani ne kadar raylı sistem yaparsanız, ne kadar çok otobüs alırsanız alın, bunları birbiriyle entegre edemezseniz, yani bir merkeze gelmeden başka bir yere gitmeyi kesemezseniz bunu engelleyemezsiniz. Ankara’da insanların 2 saate yakını yolda geçiyor. Bu aslında hayat içinde çok fazla bir durum. Bunun kısaltılması lazım. Bu yüzden de entegre çözümler lazım. Örneğin Ankara’da şu anda raylı sistemler yüzde 45 oranında dolulukla çalışıyor. Yani mevcut raylı sistemleri yüzde 80 oranında dolduramıyorsunuz. Etkili ve verimli de kullanmıyorsunuz. Bunların üstüne daha çok yaparım demekle de bir şey çözülmüyor. Sadece bunların normal semtler arasında illa bir yere gelmeden lokal çözümlerle çözemiyorsunuz. Bu bağlantısızlıkla böyle geçiyor. İnsanların sadece bir belediyecilik yaptıkları varsayıldığında rutin belediyecilik, neyse, bir belediye kimse olmadan nasıl işletilecekse Ankara 5 yıldır böyle yönetiliyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"300 MİLYARIN NEREYE HARCANDIĞI BİLİNMİYOR"

Sosyal yardımlar adı altında bir çözüm önerdiğini söyleyen bir belediye başkanımız var. Evet sosyal yardımlar belediyelerin zaten kanunla yapması üzerine görev addedilmiş şeyler. Bu yapılacaktır. Fakat sanki bir hayır kurumuymuş gibi, sanki bir kampanya yöneten bir belediyecilik sistemi ile Ankara 5 yıldır yönetiliyor. Bununla da ilgili çok basit bir şey söyledik, insanlarımız şöyle bir algıya kapılmışlar sokakta görüyoruz, “Yani tamam bir şey yapmıyor da sosyal yardım yapıyor.” Diyorlar. Tamam sosyal yardım yapıyor da peki sosyal yardımı yaptığında başka bir bölüme para kalmıyor mu da onun için mi hiçbir şey yapmıyor? Aslında durum şu, Ankara Büyükşehir Belediyesi 5 yılda harcadığı 350 milyar paranın sadece yüzde 3.7’sini sosyal yardımlara harcamış, yani 10 milyar. Geri kalan 300 milyarın nereye harcandığını kimse bilmiyor. Kimse sormuyor, biz sorduk bize “niye soruyorsunuz?” dediler. Biz sorduk, kamuoyu da bunu sordun dedik. Yazar, çizer bu işin peşine düşeceğini sandığımız insanlar da başka şeylerle, bizim itibarımızla oynamaya kalktılar. Bu da çok önemli değil ama aslında gelinen noktada ülkede iki tane kutup oluşmuş. Bu kutup sizin ne yaptığınızla ilgilenmiyor. “Bunun karşısındaysan benim yanımdasın, bunun karşısındaysan ben senin yanındayım, diyor. Böyle enteresan bir konfor alanı oluşmuş. Aslında bu belediyecilik için de geçerli hale gelmiş. Yani belediyecilikte bir şey yaptığında, bu böyle yaptı dediğinde “Gökçek de aynısı yapıyordu” deniyor. Belediyenin kaynaklarının etkin ve verimli kullanılmadığını söylüyoruz. Diyoruz ki bir yerde 3 bin civarında maaşı ödenen, sigortası yatan, personel gözüküyor. Fakat bunların nerede çalıştığı, çalışıp çalışmadığı belli değil diyoruz, belgeleri gösteriyoruz. İnsanlar şunu söylüyor, “AK Parti de yapıyor”. Sen AK Parti ile kendini kıyaslıyorsan zaten birbirinden farkın yok. Bu türden bir pozisyonla ülkemiz başka bir yere savruluyor. Ben de buna itiraz ediyoruz. Hepimizin kamunun kaynağını savunmamız gerekiyor Oraya gelen kişinin de asıl işi b u kaynağın verimli kullanılması.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"İŞE GELMEDEN BİRİLERİNE MAAŞ ÖDENİYOR"

Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin bir şirketi bu, Anfa Altınpark belediyeye iş yapıyor. Yani ABB işvereni, belediye şirketi de onun yüklenicisi. Şimdi bununla ABB arasında yazan sözleşmede yazan personel sayısı 600. Yani aylık 600 personel çalışacak. Aynı iş yerine ilişkin SGK kuruma bildirilen personel sayısı 3529. Buradaki 2929 kişi nerede çalışıyor, ve bunlar kim? BU 2023 yılının Mart ayından beri Mansur Yavaş’ın masasında bulunuyor, kimse bir şey yapmıyor. Ben 2 aydır söylüyorum, kimse böyle bir şey yoktur diyemiyor, cevap veremiyor, ve bunun çözümünü hiç kimse yapmıyor. Buna bankamatik diyor halkımız, bunlar işe gelmeden maaşlarını alıyorlar. Hangi müfettişin nerede nasıl denetlediği konusunda da şüphem var. 2019 yılından beri muhalif belediyeler hep şundan bahsediyorlar, “Çok denetleniyoruz, her gün denetleniyoruz, denetçilerden başımızı kaldıramıyoruz” Bu da işin başka bir süslemesi. Böyle bir hadise yok. Mülkiye müfettişlerine, Çalışma Bakanlığı müfettişlerine sesleniyorum, ortadaki durum budur, şartnamede yazan personel sayısı budur, sigorta kurumuna bildirilen sayı budur. Bu aradaki personel nerede çalışıyor gitsin baksınlar. O insanlar sadece şuna bakıyor, Mansur Bey bir daha kazansın derdinler. Tahmin ediyorum ki bu mitinglerde gezdirdiği insanların kimileri de böyle… Burada önemli olan şu, bugün Çalışma Bakanı bir açıklama yaptı Türkiye’de SGK kurumuna en borçlu olan belediye ABB. Bazen rakam ve bildirgeler hiç değişmez. SGK kurumuna borcunuzu Çalışma Bakanı bile büyütemez, aşağı çekemez. Hal böyle olunca ABB yıllardır her şeyin mükemmel olduğunu düşündüğümüz, bizi öyle bir algı ile yöneten ABB belediyesinin durum budur. Bu nasıl oluyor? ABB’nin kanunla kurulu belediye meclisinin içinde seçilen AK Partili üyelerin bulunduğu, CHP’li üyelerin bulunduğu, İYİ Partili üyelerin bulunduğu 5 kişilik bir komisyon kuruluyor. Bu komisyon bunları inceliyor. Ve bununla ilgili diyorlar ki sözleşme bu, bu kadar şey yazıyor, ne oluyor diyorlar? Diyorlar ki burada bir yanılgı mı var, problem mi var? Oradan cevap yok. Sonra tekrar yazı yazıyorlar bu kadar personeli bildiriyorsunuz, bunlar nerede çalışıyorsa bunların puantajını gönderin diyorlar yanıt yok.

ABB'nin şirketleriyle ilgili 5 yıldır bir tane bilgi ve belge açıklanmadı. Mecbur kalarak bir tablo yayınladılar. Şirketlerdeki faaliyet ve sonuçlarını açıkladı. ANFA'nın 2019'da borcu 208 milyon lira, 2023 yılında aynı şirketin borcu 1 milyar 581 milyon 405 lira. Bu ABB'nin internet sitesinde yazıyor. ABB'nin yaklaşık 15 tane şirketi var. ABB 1 milyar 125 milyon lira borçla aldığı şirketlerde 8 milyar 62 milyon lira borcu var. Sayıştay denetçileri bu şirketlin borca batık ve iflasta olduğunu yazıyor. BUGSAŞ ve ANFA'nın batık hale geldiğine dair ve derhal önlem alınmasına gerektiğine dair Sayıştay raporu var. Bu Mansur Yavaş'ın önünde var. Belediyelerin zarar etmesi mümkün değil. Belediye şirketi ne yaparsa yapsın, hepsini belediye ödüyor. Zararın olması mümkün değil. Bundan yüzde 7 kar da elde ediyor. 30 milyarlık sözleşme vardır. 3 milyar belediyeye kar girmiştir. Bu karı bitiyorsunuz üstüne 8 milyar da zarar ediyorsunuz.

"YAPTIĞINIZ HARCAMALARIN KAYNAĞINI ANKARALIYA HALA AÇIKLAYAMADINIZ"

Hiçbir kuraldan şaşmadık. Etik dışına hiç çıkmadık. Halkımıza bir tane bile yalan söylemedik. Söylediğimiz hiç bir şey yalanlanamadı. Bunlarda da haklılığımız ortaya çıkacaktır. Bir belediye başkanı düşünün ki 'İsraf israf' deyip yeri göğü afişlerle donattı. 'Bu paralar nereden harcandığının ve faturasını gösterebilirim' diyor. Cengiz Topel Yıldırım da sordu ama cevap yok. Yaptığınız harcamaların kaynağını Ankaralıya hala açıklayamadınız. Hem incelensin diyorsunuz hem de söylemiyorsunuz.