hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Aşırı tuz tüketimi kalp sağlığını tehdit ediyor

    Aşırı tuz tüketimi kalp sağlığını tehdit ediyor
    expand
    KAYNAK DHA

    Yemeklere lezzet katan tuzun kalp sağlığı için potansiyel bir tehdit oluşturduğunu kaydeden Kardiyoloji Uzmanı Doç. Dr. Semra Topçu, aşırı tuz tüketiminin kalp hastalıklarının yanı sıra yüksek kan basıncı ve böbrek problemleri gibi ciddi sağlık sorunlarına davetiye çıkarabildiğini vurguladı. 'Televizyon yemekleri' olarak da adlandırılan hazır dondurulmuş yiyecekler, konserve çorba, pilav ve erişteler ile gençlerin vazgeçilmezleri arasında yer alan ketçap, hardal gibi sosların aşırı tuz içerdiğini ifade eden Topçu, “İşlenmiş gıdalardan uzak durun" uyarısında bulundu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Güven Çayyolu Cerrahi Tıp Merkezi Kardiyoloji Bölümü'nden Doç. Dr. Semra Topçu, 11- 17 Mart Dünya Tuza Dikkat Haftası nedeniyle tüketimiyle 'alarm' veren tuz hakkında uyarılarda bulundu. Tuzun, sodyum ve klorürden oluşan bir mineral olduğunu vücudun düzgün çalışması için gerekli olduğunu belirten Topçu, “Ancak çok fazla tuz tüketmek kalp hastalığı ve diğer sağlık sorunlarına yol açabilir" ded

    Fazla tuz tüketiminin kalp üzerindeki etkilerine değinen Topçu, “Kan basıncını yükseltir. Kan basıncı, atardamarlarınızdaki kanın duvarlarına ne kadar kuvvetle bastırdığının bir ölçüsüdür. Kan basıncı yüksek olduğunda kalbiniz daha fazla çalışmak zorundadır ve bu da kalp hastalığı riskini artırır. Kalp yetmezliğine yol açabilir. Kalp yetmezliği, kalbinizin vücudunuzun ihtiyaç duyduğu kanı pompalayacak kadar güçlü olmadığı bir durumdur. Felç riskini artırır. Felç, beyninize giden kan akışının kesilmesidir. Böbrek hastalığına yol açabilir. Böbrekleriniz, kanınızdan atık ürünleri ve fazla sıvıyı filtrelemekten sorumludur. Çok fazla tuz tüketmek böbreklerinizin hasar görmesine neden olabilir" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Amerikan Kalp Derneği'nin (AHA), yetişkinlerin günde 2 bin 300 miligramdan (mg) fazla sodyum almamasını önerdiğini anımsatan Topçu, bu oranın yaklaşık 1 çay kaşığı tuza eşit olduğunu vurguladı. Hipertansiyonu olan veya kalp hastalığı riski yüksek kişilerde doktorların günlük sodyum alımını bin 500 mg ile sınırlanmasını önerebileceğini vurgulayan Topçu, tuz alımını sınırlamak için yapılabilecekler hakkında da şu bilgileri verdi:

    “Daha az işlenmiş gıda yiyin. İşlenmiş gıdalar, genellikle yüksek miktarda tuz içerir. Daha fazla evde yemek pişirin. Evde yemek pişirdiğinizde, yemeğinize ne kadar tuz koyduğunuzu kontrol edebilirsiniz. Yemek pişirirken ve sofrada tuz eklemeyi bırakın.Tuz içeriği düşük gıdalar seçin. Gıdaların besin etiketlerini okurken sodyum miktarına bakın. Daha az tuz tüketmek zor olabilir ancak kalp sağlığınızı iyileştirmenin ve genel sağlığınızı geliştirmenin harika bir yoludur."

     

    Sodyumun, sofra tuzunun ana maddesi olduğunu ve vücudun normal şekilde çalışabilmesi için çok az miktarda sodyuma ihtiyaç duyduğunun altını çizen Doç. Dr. Topçu, “Ancak çoğu insan vücudunun ihtiyacından çok daha fazla sodyum tüketir. Ortalama bir Amerikalı günde 3 bin 400 miligram sodyum alır. Uzmanlar, çoğu insanın günde 2 bin 300 miligramdan fazla tüketmemesi gerektiğini söylüyor. Bazı sağlık sorunları olan kişiler, düşük sodyumlu bir diyet uygulamalıdır" ifadelerini kullandı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Çok fazla sodyum içeren yiyecekleri sıralayan Doç. Dr. Topçu, tuz tüketiminin azaltılmasının faydalarını ise şöyle sıraladı:

    “Konserve çorbalar, pilav ve erişte karışımları, soslar, çeşniler (ketçap ve hardal gibi), 'televizyon yemekleri' olarak da adlandırılan hazır dondurulmuş yemekler, sosisli etler, sosisler ve peynirler, füme, tütsülenmiş veya salamura edilmiş yiyecekler, tuzlu aperatif yiyecekler ve kuruyemişler ile restoran yemekleri çok fazla sodyum içeren yiyecekler arasında yer alır. Tuz miktarının azaltılması kan basıncınızı düşürebilir. Bu, felç, kalp krizi, böbrek hasarı ve diğer birçok sağlık sorunu riskini azaltmaya yardımcı olabilir. Vücudunuzdaki sıvı miktarını azaltabilir, bu da kalbinizin daha az çalışması gerektiği anlamına gelir. Böbreklerin çok fazla çalışmasını engelleyebilir. Böbrek hastalığı olan kişiler için özellikle önemlidir. Ayak bileklerinde ve karında şişliği azaltabilir, bu da rahatsız edici olabilir ve hareket etmeyi zorlaştırabilir. Böbrek taşı oluşma ihtimalini düşürebilir. Kemiklerinizi güçlü tutmaya yardımcı olabilir."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow