Bu zavallı hayvanlar kendi kendilerini kısırlaştıramazlar, kendi kendilerinin ticari üretimini teşvik eden yasaları değiştiremezler, kendi kendilerini petshoplara sokup, "beni satın alın sonra terkedin" diye kampanya da yapamazlar. Ya da "attığınız ormanlarda aç kaldık Kızılay çadırı yollayın" da diyemezler.
Her zamanki gibi asıl suçlu, sahipsiz hayvanları görevleri içinde angarya olarak gören kurumlarda. Yani belediyelerde, il özel idare müdürlüklerinde, il tarım müdürlüklerinde ve en yetkili yer olan orman su işleri müdürlükleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığında.
Geçen gün gencecik bir kızımız vefat etti. Hem de hayvan beslerken. Yani hayvandan korkan birisi de değil. Tam tersine merhamet duygusuyla düzenli olarak ona bakmak onları kollamak isteyen yürekli bir kızımız. Söylentiye göre ölümüne, baktığı bu hayvanlar neden oldu.
İnsan kendisine yapılan iyiliği ısırır da bir köpek pek yapmaz. Olası değil. Ben inanmıyorum. Bizim ko-medyanın çığırtkanları hemen başladılar, "bu hayvanlar toplansın ve öldürülsün, hayvan bakımevlerine tıkılsın" diye.
Fırsat ayaklarına gelmiş kaçırırlar mı?
Ne yapsın bu hayvanlar, "bizi kısırlaştırın, üretimimizi durdurun, üretim çiftliklerini ve petshopları kapatın" diye Taksim'de eylem mi yapsınlar? Meclise mi yürüsünler?
Neden asıl suçluyu görmek istemiyoruz? Neden görevi zaten tüm bunları yapmak olan, aralarında koordinasyonu sağlayamayan, gerekli bütçeleri almayan yukarıdaki tüm kurumları görmüyoruz. Herkes suçu kendini bile savunamayan dili olmayan hayvanlara atmaya ne kadar meraklı.
Ah ah… Keşke elimizde bir otopsi raporu olsaydı? Keşke ailesi izin verseydi. Onları da anlıyoruz. Gencecik kızları toprağa gitmiş, sahipsiz hayvanlar için acı tekrar tekrar deşilir mi? Ne deseler haklılar. Fazlasını bile söylesinler. Lanet etsinler bu pisi pisine ölümüne. Bana da kızsınlar bu yazıyı yazdığım için.
Ama ah gerçek bir otopsi raporu olsaydı... Ben köpeklerin parçaladığına, bir insanı öldürebileceğine olasılık veremiyorum. Fakat ko-medyanın iştahlı bir şekilde "zehiiir, zehiiir, illa da zehiiiiiiir!" diye bağırışları nasıl bir vahşi dünya içinde olduğumuzu, mücadelemizin kendinden başkasını düşünmez insana karşı olduğunu düşündükçe, Türkiye gerçeği ile bir kere daha karşı karşıya geliyorum.
Bir bıçak bir insanı öldürdüğünde, bıçak mı suçludur bıçağı kullanan el mi?
Bu zavallı hayvanlar kendi kendilerini kısırlaştıramazlar, kendi kendilerinin ticari üretimini teşvik eden yasaları değiştiremezler, kendi kendilerini petshoplara sokup, "beni satın alın sonra terkedin" diye kampanya da yapamazlar. Ya da "attığınız ormanlarda aç kaldık Kızılay çadırı yollayın" da diyemezler.
Her zamanki gibi asıl suçlu, sahipsiz hayvanları görevleri içinde angarya olarak gören kurumlarda. Yani belediyelerde, il özel idare müdürlüklerinde, il tarım müdürlüklerinde ve en yetkili yer olan orman su işleri müdürlükleri ile Orman ve Su İşleri Bakanlığında.
Geçen gün gencecik bir kızımız vefat etti. Hem de hayvan beslerken. Yani hayvandan korkan birisi de değil. Tam tersine merhamet duygusuyla düzenli olarak ona bakmak onları kollamak isteyen yürekli bir kızımız. Söylentiye göre ölümüne, baktığı bu hayvanlar neden oldu.
İnsan kendisine yapılan iyiliği ısırır da bir köpek pek yapmaz. Olası değil. Ben inanmıyorum. Bizim ko-medyanın çığırtkanları hemen başladılar, "bu hayvanlar toplansın ve öldürülsün, hayvan bakımevlerine tıkılsın" diye.
Fırsat ayaklarına gelmiş kaçırırlar mı?
Ne yapsın bu hayvanlar, "bizi kısırlaştırın, üretimimizi durdurun, üretim çiftliklerini ve petshopları kapatın" diye Taksim'de eylem mi yapsınlar? Meclise mi yürüsünler?
Neden asıl suçluyu görmek istemiyoruz? Neden görevi zaten tüm bunları yapmak olan, aralarında koordinasyonu sağlayamayan, gerekli bütçeleri almayan yukarıdaki tüm kurumları görmüyoruz. Herkes suçu kendini bile savunamayan dili olmayan hayvanlara atmaya ne kadar meraklı.
Ah ah… Keşke elimizde bir otopsi raporu olsaydı? Keşke ailesi izin verseydi. Onları da anlıyoruz. Gencecik kızları toprağa gitmiş, sahipsiz hayvanlar için acı tekrar tekrar deşilir mi? Ne deseler haklılar. Fazlasını bile söylesinler. Lanet etsinler bu pisi pisine ölümüne. Bana da kızsınlar bu yazıyı yazdığım için.
Ama ah gerçek bir otopsi raporu olsaydı... Ben köpeklerin parçaladığına, bir insanı öldürebileceğine olasılık veremiyorum. Fakat ko-medyanın iştahlı bir şekilde "zehiiir, zehiiir, illa da zehiiiiiiir!" diye bağırışları nasıl bir vahşi dünya içinde olduğumuzu, mücadelemizin kendinden başkasını düşünmez insana karşı olduğunu düşündükçe, Türkiye gerçeği ile bir kere daha karşı karşıya geliyorum.
Bir bıçak bir insanı öldürdüğünde, bıçak mı suçludur bıçağı kullanan el mi?