hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ersoy Soyer Ersoy Soyer

    İklim Kanunu ve Karbon Vergisi

    20.02.2024 Salı | 16:49Son Güncelleme:

    İklim kanunu çok yakında en önemli gündem maddelerimizden biri olacak. Bu sene sonuna doğru uygulamaya alınacak kanun ile 197 ülkenin bir araya gelerek imzaladıkları Paris İklim Anlaşması ve Avrupa Birliği Yeşil Mutabakatı için taahhütlerimizi yerine getirmeye odaklanacağız.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    2050’li yıllarda karbon emisyonlarını sıfırlamak adına vermiş olduğumuz bu taahhütler çerçevesinde birçok yeni uygulama hayatımıza girmeye başlıyor. Avrupa Birliğinin 2026 yılında devreye alacağı Sınırda Karbon Vergisi uygulaması bunlardan birisi. Bu vergi sistemi üreticileri farklı kriterleri yerine getirmeye zorunlu kılacak.

    Bu durum özellikle üretim sektöründekiler başta olmak üzere her sektördeki ürünün, bir nevi karbon karnesini ortaya çıkaracak. Bu karbon karnesi, üretilen ürünün doğaya bir nevi ne kadar zarar verdiğini ortaya koyacak.

    Bir petrol rafinerisinin veya kimya sanayisi şirketinin haliyle doğaya negatif karbon salınım oranları fazlasıyla yüksek olacaktır. Bunun yanında ise bir rüzgâr enerjisi tribünü şirketi veya güneş enerjisi panelleriyle enerji üretimi yapan bir şirket ise pozitif karbon değerlerine sahip olacaktır. İşte bu arada oluşan pozitif ve negatif karbon değerleri , şirketlerin hanesine yazılarak gelecek yıllarda bilanço ve kârlılıklarına ciddi oranda pozisyonlarına göre etki edecektir.

    Buna bir örnek vermek gerekirse Avrupa’ya ihraç edilen bir oyuncağın artık üretiminde kullanılan ısı, enerji, paketleme, nakliye süreçleri dışında, şoförün araçta ürünü götürürken tükettiği kahve hatta telefonunu şarj etmesi bile bir karbon değeri taşıyor. Bu sebeple her şey hesaplama içerisinde. Bu durum negatif bir değer oluşturuyorsa ürünlerin vergilendirilmesi gündeme gelecek. İşte bu negatif karbon değerini nötrlemek adına pozitif karbon değerinin satın alınması veya vergisinin ödenmesi gerekiyor. Şöyle düşünürsek Avrupa o ürün benim ülkeme ulaşırsa onun bertaraf edilmesi veya geri dönüşümünü de baştan öngörerek hareket etmeye başlıyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Avrupa’da pandemi öncesi bir karbon kredi değeri 25 dolar civarında iken bugün 100 dolar civarında seyrediyor. Bu sebeple sera gazı emisyonlarını azaltmak bir ülkenin ekonomisi için ayrıca önemli hale gelmeye başlıyor. Ülkemiz de bu konuda doğru atımlar atarak gerekli kanunları çıkarmaya başladı. Hatta bunun için bir ülkemizde Karbon Borsası kurulması da gündemde ve hazırlıklar devam ediyor. Geçen haftalarda bu konu özelinde Türk teknolojilerinin dünyaya açılması odağında çalışmalar yapan Turkic Tech’in Galata Üniversitesi ile birlikte düzenlediği “Net Zero İklim Kanunu” etkinliğinde yer aldım. Konu başlığı da tam olarak İklim Kanunu’nu hedefliyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Galata Üniversitesi Mütevelli Heyeti Başkanı Nilüfer Akbulut ve Turkic Tech Yönetim Kurulu Başkanı Vural Yılmaz’ın konuşmaları sonrası Turkic Tech Yönetim Kurulu Üyesi Murat Peksavaş’ın bu konuda, topluluğa İklim kanunu hakkındaki sunumunu dinleme şansı buldum. Bu etkinliğin ardından da Türkiye’de bu alanda çalışmalar yapan Plastic Move, Some Carbon ve Sustable girişimleri, karbon yakalama ve bu konudaki geliştirdikleri teknoloji çözümlerini paylaştılar.

    Karbon emisyonlarının azaltılması konusunda, otomotiv endüstrisinin elektrikli araç dönüşümünde alınan yol elbette hızlı ilerliyor. Bir yandan da artık her hizmet ve üretimin karbon emisyonlarının ölçüldüğüne yakın zamanda daha sık tanık olacağız. Ülkemizde bu konunun farkındalığını hızla yakalamak zorundayız. Bunu ertelemenin bedeli daha fazla vergi vermek tarafında şirketleri ve üreticileri zorda bırakabilir. Sadece doğayı korumak için şirketlerin ödevleri tarafında değil bireysel tarafta bizlerinde tüketim alışkanlıklarımızda karbon ayak izimize odaklanmamız değerli hale geliyor. 2030’lardan sonra bizlerin de karbon ayak izleri ölçülerek yaşamsal faaliyetlerimiz nitelendirilebilir. Örneğin; bankadan kredi almak, bir ürün satın almak istediğimizde ürünün fiyatını karbon kredi puanlarımıza göre belirleyebilirler. Bu durum da hesaplanmaya başlanırsa şimdiden söylüyorum şaşırmayın. Haliyle doğayı kirleten veya bunu umursamadan devam ettiren kişilerin daha fazla vergi ödemesi gibi sistemler kurgulanabilirler.