Erdoğan'ı bugüne kadar çok sayıda ülkede takip ettim. Bu kez gitmeden önce kafamda, "Başbakan Erdoğan'ın ziyaretlerinden farkı ne olacak?" sorusu vardı. O soru Erdoğan'ın KKTC'ye ayak basmasıyla yanıtını buldu. Ziyaret tıpkı Erdoğan'ın Başbakanlık dönemindeki gibi başladı.
Erdoğan, yeni uçağı TC-TUR'dan iner inmez kendisi için hazırlanan platformdaki kürsüye çıktı. Kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara seslendi.
Kullanılan müzik ve vatandaşların elindeki AK Parti bayraklarına varıncaya kadar sanki KKTC'de bir havalimanı açılışı gibiydi. Tek eksik kürsünün arkasında "Açılış Töreni" yazmamasıydı.
Erdoğan'ın yanındaki A Takımı, yani danışmanları her zamanki yerlerinde görevlerini yapıyorlardı. Korumalar, vatandaşlardan Erdoğan'a iletilmek üzere kaleme aldıkları notları topluyor, Erdoğan, yanına gelen vatandaşlarla sohbet ediyordu.
Programında ise her zamanki gibi boş vakit neredeyse yok denecek kadar azdı. Erdoğan, KKTC'den ayrılana kadar pek çok yeri ziyaret etti. Bir çok isimle görüştü.
Peki hiç mi fark yoktu?
İlk ziyarette dikkatimi çeken en büyük fark değişen protokol kuralları ve Erdoğan'ın gittiği yerlerde göndere çekilen Cumhurbaşkanlığı forsuydu. Erdoğan ve kurmaylarının kullandığı not kağıtlarındaki "Başbakanlık" yazısı ise yerini Cumhurbaşkanlığı forsuna bırakmıştı.
Bir diğer dikkat çeken fark ise Erdoğan'ın heyetinde yer alan muhalefet partisi temsilcileri. O isim bu gezide MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'ti.
İlk gezide dikkatimi çeken bir diğer not ise altı ay sonra Kıbrıs'da yağan sağanak yağmurdu.
Erdoğan'ın Kıbrıs'a inmesiyle başlayan sağanak öyle şiddetliydi ki Kıbrıslılar espirili bir dille yağmuru Erdoğan'ın gelişine bağladı.
Erdoğan'ı bugüne kadar çok sayıda ülkede takip ettim. Bu kez gitmeden önce kafamda, "Başbakan Erdoğan'ın ziyaretlerinden farkı ne olacak?" sorusu vardı. O soru Erdoğan'ın KKTC'ye ayak basmasıyla yanıtını buldu. Ziyaret tıpkı Erdoğan'ın Başbakanlık dönemindeki gibi başladı.
Erdoğan, yeni uçağı TC-TUR'dan iner inmez kendisi için hazırlanan platformdaki kürsüye çıktı. Kendisini karşılamaya gelen vatandaşlara seslendi.
Kullanılan müzik ve vatandaşların elindeki AK Parti bayraklarına varıncaya kadar sanki KKTC'de bir havalimanı açılışı gibiydi. Tek eksik kürsünün arkasında "Açılış Töreni" yazmamasıydı.
Erdoğan'ın yanındaki A Takımı, yani danışmanları her zamanki yerlerinde görevlerini yapıyorlardı. Korumalar, vatandaşlardan Erdoğan'a iletilmek üzere kaleme aldıkları notları topluyor, Erdoğan, yanına gelen vatandaşlarla sohbet ediyordu.
Programında ise her zamanki gibi boş vakit neredeyse yok denecek kadar azdı. Erdoğan, KKTC'den ayrılana kadar pek çok yeri ziyaret etti. Bir çok isimle görüştü.
Peki hiç mi fark yoktu?
İlk ziyarette dikkatimi çeken en büyük fark değişen protokol kuralları ve Erdoğan'ın gittiği yerlerde göndere çekilen Cumhurbaşkanlığı forsuydu. Erdoğan ve kurmaylarının kullandığı not kağıtlarındaki "Başbakanlık" yazısı ise yerini Cumhurbaşkanlığı forsuna bırakmıştı.
Bir diğer dikkat çeken fark ise Erdoğan'ın heyetinde yer alan muhalefet partisi temsilcileri. O isim bu gezide MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş'ti.
İlk gezide dikkatimi çeken bir diğer not ise altı ay sonra Kıbrıs'da yağan sağanak yağmurdu.
Erdoğan'ın Kıbrıs'a inmesiyle başlayan sağanak öyle şiddetliydi ki Kıbrıslılar espirili bir dille yağmuru Erdoğan'ın gelişine bağladı.