hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Yrd.Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş Yrd.Doç.Dr. Mehmet Emin Güneş

    Meme kanserinde memenin tümü alınmıyor

    26.10.2014 Pazar | 17:17Son Güncelleme:

    Meme kanserinde genellikle ilk tercih cerrahidir. Geçmişte meme kanseri hangi evrede yakalanırsa yakalansın, memenin tümü alınıyor ve koltukaltı lenf bezlerinin tamamı çıkarılıyordu. Hatta ameliyatın başarısı çıkarılan lenf bezi sayısı ile ölçülüyordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Günümüzde ise cerrahideki gelişmeler ve yine beraberinde gelişen ek tedaviler sayesinde, artık meme kanserinin çok azında memenin tamamı alınıyor ve yine çok azında koltukaltı len bezlerinin tamamı temizleniyor.

    Hastaların neredeyse yarısında, sadece memedeki tümör alınıyor ve bunun sonucu olarak da, meme estetik görüntüsünde fazla bir şey kaybetmiyor.

    Günümüzde memeye yönelik hangi cerrahi girişimler uygulanmaktadır?

    İlk tercih 'Meme Koruyucu Cerrahi' dediğimiz, sadece tümörlü kısmı etrafındaki 1-2 cm sağlam doku olacak şekilde alınan cerrahi yöntemdir. Çünkü biliyoruz ki meme kanseri sistemik bir hastalıktır ve ölüm meme kanserinin yaptığı metastazlardan olmaktadır. Bu nedenle tümör odaklı cerrahi artık ön plandadır.
     Eğer tümör büyükse, daha geniş eksizyon yapılarak, parsiyel mastektomi denilen cerrahi uygulanmaktadır. Yine burada da meme yerinde bırakılmaktadır.

    Peki meme koruyucu cerrahi kimlere uygulanır?
    Meme koruyucu cerrahi genellikle erken evre yakalanan (evre 1- evre 2) meme kanserlerinde uygulansa da, ileri evrelerde tümör tek odaklı ne meme/tümör büyüklüğü uygun ise uygulanmaktadır.
     
    Cerrahi sonrası ek tedavi gerekir mi?
    Meme korucu cerrahi yapılan hastaların neredeyse tümüne operasyon sonrası o bölgeye radyoterapi  uygulamak gerekir. Işın tedavisi sonrası onkoloji uygun görürse, kemoterapi kürleri başlanır.

    Koltukaltı cerrahisinde artık neler yapılıyor?
    Meme kanseri sistemik bir hastalık olduğu için, yayılması en çok lenf yolları ve lenf bezleri ile olur. İşte artık günümüzde,  ameliyat öncesi aynı seans da, memede tümörün bulunduğu bölgeye ya boyar bir madde ya da  radyoaktif bir madde enjekte ediliyor. Böylece o tümörün ilk ulaştığı lenf bezi bulunuyor. O lenf bezi 1-2 cm.lik bir kesi ile çıkarılıp, yine aynı seansta, patolojiye 'frozen' dediğimiz yöntem adı altında gönderiliyor. Sonuç temiz gelirse, koltukaltı lenf bezlerine dokunulmuyor. Eğer sonuç pozitif gelirse, uygun miktarda koltukaltı lenf bezi temizliği yapılıyor. Böylece 'sentinel lenf bezi biyopsisi' dedğimiz bu yöntemde hastalarda omuz hareket kısıtlılığı, kol şişmesi ve kolda uyuşma gibi yan etkiler görülmüyor.
     
    Eğer memenin tümü alınmışsa aynı seansta yerine yeni bir meme yapmak mümkün mü?
    Evet mümkündür. Kanser nedeniyle memesini kaybeden her kadına meme onarımı yapmak mümkündür. Bu meme kanser cerrahisi ile eş zamanlı yapılabildiği gibi memenin tümü alınmış vakalarda daha sonraki dönemde de yapılabilmektedir. Meme onarım cerrahisi artık mükemmele yakın sonuç vermektedir.
    Erken onarımda vakaların bir kısmında meme derisi ve meme başı korunarak, eş zamanlı meme onarımı yapılıyor. Bu da ameliyat sonrası hastayı büyük bir psikolojik travmadan koruyor.
     Operasyonla memeler artık doğal haline gelebiliyor.

    Ameliyat sonrası günlük aktivitem engellenir mi?
    Hastalara her zaman söylediğimiz şudur; 'Bu rahatsızlığınızdan önce ne yapıyorsanız lütfen tedavi sonrasında da aynı aktivitenize devam ediniz. Çünkü gerek operasyon gerekse onkolojik tedaviniz sizin yaşam konforunuzu etkilemeyecektir.'

    Korkunuz kanserden değil, geç kalmaktan olsun ve yine unutmayın ki ayda kendinize ayıracağınız 10 dakika 'kendi kendine meme muayenesi' sizin için hayat kurtarıcı olacaktır.