hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Ozan Onat Ozan Onat

    Unutulmak herkesin hakkı

    03.06.2014 Salı | 13:52Son Güncelleme:

    Çoğumuz artık günümüzün ciddi bir bölümünü internet ve sosyal medya karşısında geçiriyor, sohbet ediyor fotoğraf ve video paylaşıyoruz.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bunu yaparken belki farkında bile olmadan sınırlarımızı aşıyor, bazı sırlarımızı ifşa ediyoruz. Bundan 10-15 yıl önce yakın arkadaşımıza söylemekten çekineceğimiz bir sözü ulu orta yazabiliyor, yeni doğan bebeğimizin en olmadık, en mahrem fotoğraflarını rahatça sosyal medyada paylaşabiliyoruz.

    Oysa ki sosyal medya geçmişimiz o kadar kısa ki, henüz hiç birimiz çocuğumuz 18 yaşına gelince, sosyal medyadaki zaman tünelimize bakıp bize nasıl bir tepki verecek bilemiyoruz.

    Artık yeni bir insanla yüz yüze tanışmadan önce hepimiz Google'dan arama yapıyor, o kişi hakkında bilgi sahibi oluyoruz. Yeni bir ilişkiye girmeden önce karşımızdaki insanın geçmişine sosyal medyadan göz atıyoruz. İşveren şirketlerin çoğuysa yeni bir elemanı işe almadan önce online kimliğine göz atmayı unutmuyor. Yani artık bir insan hakkında önyargı edinmek oldukça kolay.

    Online kimliğimizin bu kadar ortada olması, farkında olsak da olmasak da bize bambaşka sorumluluklar yüklüyor. İnternette attığımız her adım bir iz bırakıyor. Aslında belki tüm yazdıklarımızı, ya da eklediğimiz fotoğrafları, videoları sosyal medya profilimizden silmek mümkün.  Ama dijital dünyada hiçbir şey sonsuza dek yok olmuyor…

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Google beni de unut

    İşin bir  de kontrol edemediğimiz yanı var;

    Farz edin ki magazinsel yanı da olan bir iş adamısınız ve adınız da bir rüşvet davasına karıştı. Gazetelere çarşaf çarşaf haber oldunuz. Yetmedi, internette de her yerde adınız dolaşıyor. Aradan zaman geçti, dava sonuçlandı ve beraat ettiniz. Hatta konuyla hiç alakanız olmadığı da ispatlandı. Ama Google'da adınızı arayan herkes sayfa sayfa bu dava haberleriyle, nasıl gözaltına alındığınızla karşılaşıyor. Yıllar geçiyor ve siz bu lekeden kurtulamıyorsunuz. 

    Aslına bu duruma düşmek için bir magazin figürü olmak gerekmiyor. İspanya'da bir haciz davasında adının haberlere -dolayısıyla Google aramalarına- yansımasından rahatsızlık duyan bir avukatın açtığı dava, bizi yeni bir kavramla tanıştırdı; "Unutulma Hakkı". İspanyol avukatın hukuk mücadelesi Avrupa Adalet Divanı'na kadar taşındı. Adalet Divanı da 13 Mayıs'ta aldığı kararda, internet ortamındaki ilgisiz ve geçersiz kişisel verilere yönelik linklerin bireylerin talebi halinde kaldırılmasına hükmetti.

    Aslında bir süredir hukuksal çalışması yapılan bu karar doğrultusunda Google talep karşılığında kişisel verilere yönelik linklerin kaldırılacağını, bunun yapılabilmesi için de bir başvuru formu hazırladığını açıkladı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Ama Google bu açıklamayı yaparken tartışılması gereken önemli bir not ekledi. Açıklamada; "Mahkemenin söz konusu kararı, Google'ı bir bireyin unutulma hakkı ile kamuoyunun öğrenme hakkı konusunda verilmesi zor kararlarla karşı karşıya bırakmaktadır. Mevcut süreçte, bu konuların ayrıntılı şekilde ele alınması için uzmanlardan oluşan bir danışma kurulu oluşturuyoruz" dendi.
    Google'un bu açıklamasının ardından sadece 1 günde, Avrupa'nın dört bir yanından 12bin üzerinde başvuru geldi.

    Avrupa Adalet Divanı'nın bu kararı şu anlık 32 Avrupa ülkesi için geçerli olsa da kısa sürede tüm ülkeleri kapsayacağına emin olabiliriz.

    Şüphesiz Türkiye'nin son 1-2 yıldaki siyasi ortamını, gerilen gündemde verilen demeçleri düşündüğümüzde, yakın bir zamanda pek çok tanıdığımız popüler siyasi figürün "Google beni de unut!" diye başvuru yapacağı aşikâr. İşte bu noktada bir bireyin unutulma hakkı ile kamuoyunun öğrenme hakkı (ya da unutmama hakkı diyelim) arasındaki sıcak çatışmada bakalım kim galip gelecek.