hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow
    Taha Akyol Taha Akyol

    Genç ölümler

    26.05.2014 Pazartesi | 08:10Son Güncelleme:

    Nuri Bilge Ceylan kazandığı büyük ödülü Soma işçileriyle “Türkiye’de son bir yılda hayatını kaybeden gençlere hediye” etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Son bir yılda, yani Gezi olaylarından bu yana.
    Ethem Sarısülük ve Berkin Elvan da Burakcan Karamanoğlu da dahil.
    Nuri Bilge Ceylan ve arkadaşları sinema sanatında sürekli bir başarı grafiği ortaya koydular. Bunda sanatçı ve yazar eşi Ebru Ceylan’ın büyük katkısını da vurgulamak gerekir. Yılmaz Güney’den sonra Ceylan’ın Türkiye’ye Altın Palmiye kazandırması hepimiz için bir onurdur. Yürekten kutluyorum.
    Ben ilaveten Nuri Bilge’yi genç ölümleri konusundaki ayrımsız duyarlılığı için de kutluyorum.

    Ölüp geçmiyor!

    Başbakan Erdoğan’ın “Ölmüştür geçmiştir” konuşmasını dinlerken içim yandı. Daha nereye kadar diye irkildim. Siyasal nitelikli ölümler toplumdaki kutuplaşmayı daha da keskinleştiriyor.
    Bu olaylarda hayatını kaybedenler “Ölmüştür geçmiştir” olmuyor, arkalarında derin bir ıstırap ve tepki birikimi bırakıyorlar. Kitlelerin bu duyguları onları yaşatıyor.
    İşte “Gezi olayları” denildiğinde bu olayları destekleyen geniş muhalif kitlelerde “genç ölümler” hâlâ canlı olarak hafızalarda yaşıyor...
    Başbakan Erdoğan’ın hafızasında Esma’nın hâlâ yaşıyor olması gibi...
    Başbakan Köln’de, haklı olarak elbette, Mısır’daki darbe ve zulmü eleştirdi, “Esma kızımızı da öldürdüler” diye konuştu.
    “Esma kızımız” elbette... Fakat niye “Berkin evladımız” değil?!
    Üstelik Berkin ve diğerleri vatandaşımız, bu ülkenin çocukları.

    Vicdanla düşünmek

    Başbakan ve bütün muhafazakârlar ellerini vicdanlarına koysunlar, Mısır’da veya Türkiye’de biri çıkıp “Esma öldü geçti” diye konuşsa, buna karşı nasıl tepki duyarlardı?!
    İşte “son bir yılda ölen gençler”in acısını duyan kesimlerde bu tepki var. Onun için toplumsal olaylar artıyor... Onun için dün marjinal kalan örgütler, bir süredir çevrelerinde kitleler toplayabiliyorlar.
    İktidarın sert yönetimi ve öfkeli üslubu, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı’nın Gezi olayları sonrasında söylediği gibi, “hiç bir araya gelmeyen kesimleri iktidara karşı birleştiriyor”.
    Onun için toplumsal gerilim artıyor.
    Son otuz yıla bakın, Türkiye’de bizler ve Almanya’da Türk toplumu hiç bu kadar bölünmüş, böylesine kutuplaşmış mıydı?

     

    YAZININ DEVAMI İÇİN TIKLAYIN