Canlı Yayın
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Sarıgül’ün kampanyasını ve projelerini tanıtmak için düzenlediği akşam yemeğine katıldım.
Bugün tartışılan bazı konulara değinerek “Doğa, bilim ve hukukun onaylamadığı hiçbir işe imza atmayız” diyerek söze başladı... “İstanbul’u İstanbul’dan yöneteceğiz” cümlesiyle devam etti. Hazırladıkları 200 projeden 28’i hakkında ipuçları verdi, şehrin 6 meydanını baştan sona yeniden düzenleyeceklerini ilan ettti, sahile İstanbul’un sembolü olacak bir opera binası yapacaklarını, Eminönü- Harbiye arasında kesintisiz bir yaya ve bisiklet yolu yaratacaklarını söyledi.
Fotoğraf: AA
Sarıgül “Ötekisi Olmayan İstanbul” sloganıyla tanıttığı sunumunda ulaşımdan, çevreye, enerji üretiminden deprem ve sağlık konularına kadar geniş bir yelpazede neler yapacağını anlattı. Etkin ve kolay anlaşılır bir sunumla görüşlerini aktardı.
Projelerini, birlikte oluşturduğu ve seçilmesi halinde beraber çalışacağı bilim insanlarını da tanıttı. Bu isimler arasında farklı üniversitelerden çok sayıda saygın akademisyen bulunuyor.
Kimler davetliydi?
Yemeğe farklı gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarları davetliydi.
Gayrettepe’deki Point Otel’deki sunumda Ferhat Boratav, Haluk Şahin, Mahmut Övür, Fatih Altaylı, Abdülhamit Bilici, Sevgi Akarçeşme, Aslı Aydıntaşbaş, Nazlı Öztarhan, Altan Öymen, İbrahim Yıldız, Süleyman Sarılar, Erdoğan Karataş, Cem Erciyes davetli isimler arasındaydı.
Mustafa Sarıgül’e 3. havalimanı ve “Kanal İstanbul” konusunda ne düşündüğünü sordum.
Kanal İstanbul’la ilgili bilim adamlarının itirazlarını hatırlattı ve “Benim kişisel bir itirazım yok, ancak çeşitli bilim insanlarıyla konuştuk. Bunların tamamı Kanal İstanbul’un çevre ve biyolojik çeşitlilik açısından İstanbul’a zarar vereceği görüşünde. Eğer yapılırsa deniz ve doğal hayata büyük zarar verecek. Boğaz ve Marmara Denizi çürük yumurta kokusu kaplayacak” ifadesini kullandı.
Sarıgül “ekolojik koridor” adını verdiği bir kuşaktan söz ediyor ve İstanbul’un kuzey ormanlarına işaret ediyor. Bu çerçevede musluk suyunun içilir hale geleceğini, su havzalarının korunacağını ve deniz suyunun arıtılarak kullanım suyuna dönüştürüleceğini söylüyor.
Kimseyi dışlamadan
İstanbul’da atılacak her adımın planlı şekilde yürüyeceğini taahhüt ederken başka partileri kesinlikle dışlamayacağını, onlarla birlikte hareket edeceğini ifade ediyor. Konuşmasında şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a birkaç kez teşekkür etti ve incitici bir söz kullanmadı.
Türkiye’de siyasetin bu dile ihtiyacı var. “Benden önceki her şey berbat” demiyor Sarıgül. Topbaş için “Uzun yıllardır başkanlık koltuğunda. Yoruldu ve enerjisini kaybetti” görüşünü dile getiriyor.
Sarıgül bu seçimde de AK Parti’ye oy vereceklerin hukukunu koruyacağına söz verdi ve hiçbir belediye çalışanın görüşü nedeniyle işinden çıkarılmayacağını taahhüt etti. “Kadir abinin yaptığı işi şeyler var. Biz daha iyisini yapacağız” dedi.
Bu pozitif yaklaşımını takdir ettim doğrusu.
Sarıgül, Şişli Belediye Başkanlığı döneminde de cemevi, sinagog ve kiliseleri birlikte ziyaret eden, azınlıklardan vatandaşlarla birlikte çalışan bir yerel yönetici olarak öne çıktı. 30 Mart seçimi sonrası için de bu tutumunun süreceği işaretini verdi.
Gürsel Tekin nerede?
CHP’nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmuştu. Ancak partisi, Sarıgül isminde karar kıldı. O gün bugündür Tekin’in CHP yönetimine kızgın olduğu ve aslında Sarıgül’ün seçilmesini istemediği gibi bir izlenim var.
Nitekim bunu sordum. “Tekin sizi samimi olarak destekliyor mu, ne zaman birlikte miting yapacaksınız?” dedim.
Sarıgül burada mikrofonu CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’ya uzattı ve “Sayın Başkan bunu siz yanıtlayın isterseniz” dedi.
İstanbul İl Başkanı Salıcı, “Partinin bir karar aldığını ve bütün örgütün buna uyacağını söyledi ve vakti geldiğinde seçim otobüsünün üzerinde Sarıgül’ün yanında olacaklarını ifade etti.
Depreme hazır mıyız?
Sarıgül’ün deprem konusundaki yaklaşımı etkileyici. Yıllardır gazetedeki köşe yazılarımda dile getirdiğim soruların yanıtını CHP’nin sunumunda bulduğum için anlatılanlar beni tatmin etti. Sarıgül, depremde nerede toplanacağımızı, nasıl iletişim kuracağımızı, ulusal ve ulusal düzeyde yardımların nasıl ulaşacağını detaylı şekilde anlattı ve çok iddialı bir hedef ortaya koydu. İstanbul’daki bütün okullar yıkılıp yeniden yapılacak. Bu plan ne kadar bir bütçe gerekiyor bilmiyorum ama yapılabilirse muazzam bir iş olur. Sarıgül, bunun örneklerini Şişli ilçesinde bazı okulları yeniden yaparak vermişti.
Sarıgül’ün paylaştığı bilgiler arasında vahim bir gelişme dikkatimi çekti. İstanbul’un atık sularının yüzde 72’sinin arıtılmadan denize veriliyormuş. Eğer gerçekten böylese çevre ve insan sağlığı açısından ciddi endişe duymamız gerekir...
Cumhuriyet Halk Partisi İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı Mustafa Sarıgül’ün kampanyasını ve projelerini tanıtmak için düzenlediği akşam yemeğine katıldım.
Bugün tartışılan bazı konulara değinerek “Doğa, bilim ve hukukun onaylamadığı hiçbir işe imza atmayız” diyerek söze başladı... “İstanbul’u İstanbul’dan yöneteceğiz” cümlesiyle devam etti. Hazırladıkları 200 projeden 28’i hakkında ipuçları verdi, şehrin 6 meydanını baştan sona yeniden düzenleyeceklerini ilan ettti, sahile İstanbul’un sembolü olacak bir opera binası yapacaklarını, Eminönü- Harbiye arasında kesintisiz bir yaya ve bisiklet yolu yaratacaklarını söyledi.
Fotoğraf: AA
Sarıgül “Ötekisi Olmayan İstanbul” sloganıyla tanıttığı sunumunda ulaşımdan, çevreye, enerji üretiminden deprem ve sağlık konularına kadar geniş bir yelpazede neler yapacağını anlattı. Etkin ve kolay anlaşılır bir sunumla görüşlerini aktardı.
Projelerini, birlikte oluşturduğu ve seçilmesi halinde beraber çalışacağı bilim insanlarını da tanıttı. Bu isimler arasında farklı üniversitelerden çok sayıda saygın akademisyen bulunuyor.
Kimler davetliydi?
Yemeğe farklı gazete ve televizyonların genel yayın yönetmenleri ve köşe yazarları davetliydi.
Gayrettepe’deki Point Otel’deki sunumda Ferhat Boratav, Haluk Şahin, Mahmut Övür, Fatih Altaylı, Abdülhamit Bilici, Sevgi Akarçeşme, Aslı Aydıntaşbaş, Nazlı Öztarhan, Altan Öymen, İbrahim Yıldız, Süleyman Sarılar, Erdoğan Karataş, Cem Erciyes davetli isimler arasındaydı.
Mustafa Sarıgül’e 3. havalimanı ve “Kanal İstanbul” konusunda ne düşündüğünü sordum.
Kanal İstanbul’la ilgili bilim adamlarının itirazlarını hatırlattı ve “Benim kişisel bir itirazım yok, ancak çeşitli bilim insanlarıyla konuştuk. Bunların tamamı Kanal İstanbul’un çevre ve biyolojik çeşitlilik açısından İstanbul’a zarar vereceği görüşünde. Eğer yapılırsa deniz ve doğal hayata büyük zarar verecek. Boğaz ve Marmara Denizi çürük yumurta kokusu kaplayacak” ifadesini kullandı.
Sarıgül “ekolojik koridor” adını verdiği bir kuşaktan söz ediyor ve İstanbul’un kuzey ormanlarına işaret ediyor. Bu çerçevede musluk suyunun içilir hale geleceğini, su havzalarının korunacağını ve deniz suyunun arıtılarak kullanım suyuna dönüştürüleceğini söylüyor.
Kimseyi dışlamadan
İstanbul’da atılacak her adımın planlı şekilde yürüyeceğini taahhüt ederken başka partileri kesinlikle dışlamayacağını, onlarla birlikte hareket edeceğini ifade ediyor. Konuşmasında şimdiki Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş’a birkaç kez teşekkür etti ve incitici bir söz kullanmadı.
Türkiye’de siyasetin bu dile ihtiyacı var. “Benden önceki her şey berbat” demiyor Sarıgül. Topbaş için “Uzun yıllardır başkanlık koltuğunda. Yoruldu ve enerjisini kaybetti” görüşünü dile getiriyor.
Sarıgül bu seçimde de AK Parti’ye oy vereceklerin hukukunu koruyacağına söz verdi ve hiçbir belediye çalışanın görüşü nedeniyle işinden çıkarılmayacağını taahhüt etti. “Kadir abinin yaptığı işi şeyler var. Biz daha iyisini yapacağız” dedi.
Bu pozitif yaklaşımını takdir ettim doğrusu.
Sarıgül, Şişli Belediye Başkanlığı döneminde de cemevi, sinagog ve kiliseleri birlikte ziyaret eden, azınlıklardan vatandaşlarla birlikte çalışan bir yerel yönetici olarak öne çıktı. 30 Mart seçimi sonrası için de bu tutumunun süreceği işaretini verdi.
Gürsel Tekin nerede?
CHP’nin önemli isimlerinden Gürsel Tekin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı’na aday adayı olmuştu. Ancak partisi, Sarıgül isminde karar kıldı. O gün bugündür Tekin’in CHP yönetimine kızgın olduğu ve aslında Sarıgül’ün seçilmesini istemediği gibi bir izlenim var.
Nitekim bunu sordum. “Tekin sizi samimi olarak destekliyor mu, ne zaman birlikte miting yapacaksınız?” dedim.
Sarıgül burada mikrofonu CHP İstanbul İl Başkanı Oğuz Kaan Salıcı’ya uzattı ve “Sayın Başkan bunu siz yanıtlayın isterseniz” dedi.
İstanbul İl Başkanı Salıcı, “Partinin bir karar aldığını ve bütün örgütün buna uyacağını söyledi ve vakti geldiğinde seçim otobüsünün üzerinde Sarıgül’ün yanında olacaklarını ifade etti.
Depreme hazır mıyız?
Sarıgül’ün deprem konusundaki yaklaşımı etkileyici. Yıllardır gazetedeki köşe yazılarımda dile getirdiğim soruların yanıtını CHP’nin sunumunda bulduğum için anlatılanlar beni tatmin etti. Sarıgül, depremde nerede toplanacağımızı, nasıl iletişim kuracağımızı, ulusal ve ulusal düzeyde yardımların nasıl ulaşacağını detaylı şekilde anlattı ve çok iddialı bir hedef ortaya koydu. İstanbul’daki bütün okullar yıkılıp yeniden yapılacak. Bu plan ne kadar bir bütçe gerekiyor bilmiyorum ama yapılabilirse muazzam bir iş olur. Sarıgül, bunun örneklerini Şişli ilçesinde bazı okulları yeniden yaparak vermişti.
Sarıgül’ün paylaştığı bilgiler arasında vahim bir gelişme dikkatimi çekti. İstanbul’un atık sularının yüzde 72’sinin arıtılmadan denize veriliyormuş. Eğer gerçekten böylese çevre ve insan sağlığı açısından ciddi endişe duymamız gerekir...
SON DAKİKA
