hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    DTP hakkında kapatma davası açıldı

    DTP hakkında kapatma davası açıldı
    expand

    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, Demokratik Toplum Partisi (DTP) hakkında kapatma davası açtı. Gerekçede, DTP'nin, "devletin bağımsızlığı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne yönelik eylemlerin odağı haline geldiği" belirtildi.

    Başsavcı Abdurrahman Yalçınkaya tarafından hazırlanan dava dosyası, Anayasa Mahkemesi'ne gönderildi.
     
    Başsavcılık, dava gerekçesinde "DTP'nin eylemlerinin ve üyelerinin beyanlarının devletin bağımsızlığına, ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırılık oluşturduğu tespit edilmiştir" ifadesini kullandı.
     
    Başsavcı, bu fiilleri işlediğini öne sürdüğü partili 221 kişinin ismini de dosyaya ekledi. Bu isimler arasında Aysel Tuğluk, Hatip Dicle, Ahmet Türk, Genel Başkan Nurettin Demirtaş gibi isimler de bulunuyor.
     
    Gerekçede, bu nitelikteki fiillerin partinin üyelerince yoğun bir şekilde işlendiği, bu durumun partinin büyük kongre, genel başkan, merkez karar ve yönetim organlarınca açıkça benimsendiği gibi bu fiillerin doğrudan doğruya parti organlarınca kararlılık içinde işlendiği nedeniyle söz konusu fiillerin odağı haline geldiğinin belirlendiğine işaret etti.
     
    Başsavcısı Yalçınkaya, siyasi partilerin tüzük ve programları ile beyan ve eylemlerinin, Anayasa ve yasalarda belirtilen ilke ve hükümlere uygun olmak zorunda olduğunu vurguladı.
     
    Yalçınkaya, uyulması zorunlu olan ve yaptırım içeren bu ilke ve hükümlerin temel yasalarda herkesçe erişilebilir, bilinebilir, anlaşılabilir, öngörülebilir, açık ve kesin ifadeler içermesi ve ilan edilmesi nedeniyle bilinmesi ve uyulması gerektiği kanısının, ulusun ve yasayı uygulayanların siyasi partilerden beklentisi olduğunu kaydetti.
     
    Siyasi partinin kapatılmasına, beyan ve faaliyetleri ile neden olan üyelerinin Anayasa'nın 69/9 ve Siyasi Partiler Yasası'nın 95'inci maddeleri uyarınca kapatılmaya ilişkin kararın Resmi Gazete'de yayımlanmasından itibaren 5 yıl süreyle:
     
    * Bir başka partinin kurucusu, yöneticisi, denetçisi ve üyesi olamayacaklarına,
    * DTP dava süresince yapılacak seçimlere katılamayacağına,
    * Dava tarihinde, parti bünyesinde, üye, yönetici, belediye başkanı ve milletvekili olarak görev alanların bir başka siyasi parti listesinden veya bağımsız olarak dava süresince seçimlere katılamayacağına,
    * Davalı partiye ödenebilecek hazine yardımlarının banka hesabında blokesine,
    * Davalı partinin üye kayıtlarının durdurulmasına karar verilmesi de talep edildi.
     
    Yalçınkaya, "Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, sıfatının özünü oluşturan Cumhuriyeti ve Cumhuriyetin temel ilkelerini, bu doğrultuda ulusun egemenliğini ve devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğünü ve laikliği koruma ve yaşatma konusundaki yetki ve görevini her zaman olduğu gibi büyük bir özen ve özveri içerisinde yerine getirmeye devam edecektir" dedi.

    8'i vekil 221 DTP'li için yasak istemi
     
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, "beyan ve faaliyetleriyle partinin kapatılmasına neden olan" 8'i milletvekili 221 DTP'li hakkında 5 yıl süreyle siyasi yasak getirilmesini istedi.
     
    Anayasa Mahkemesi, DTP'nin kapatılmasına karar vermesi halinde 8 DTP'linin milletvekilliği düşecek.
     
    DTP'nin kapatılması halinde, Mardin milletvekili Ahmet Türk, Diyarbakır Milletvekili Aysel Tuğluk, Van milletvekili Fatma Kurtulan, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Binici, Siirt milletvekili Osman Özçelik, İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncer, Diyarbakır milletvekili Selahattin Demirtaşve Şırnak milletvekili Sevahir Bayındır'a 5 yıl süreyle siyasi yasak gelecek ve milletvekilliği de düşecek.
     
    DTP Genel Başkanı Nurettin Demirtaş, Diyarbakır Büyükşehir Belediye Başkanı Osman Baydemir ile görevinden istifa eden Hakkari Belediye Başkanı Metin Tekçe, kapatılan DEP'in eski milletvekilleri, Sedat Yurttaş, Mahmut Alınak, Leyla Zana, Hatip Dicle ve Selim Sadak için siyasi yasak isteniyor.
     
    DTP'nin kapatılmasına dair iddianame için tıklayın

    Süreç nasıl işleyecek?
     
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'nca, bir siyasi partinin kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesi'ne açılan davalarda, "ceza davası" prosedürü izleniyor.
     
    Bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç, raportör görevlendirecek. Anayasa Mahkemesi Heyeti, raportörün ilk inceleme raporundan sonra başvuruda bir eksiklik olup olmadığına bakacak.
     
    Herhangi bir eksiklik bulunmazsa 'tensip tutanağı' hazırlanacak. Bu tutanakta kapatma davası sürecinde izlenecek yöntem belirlenecek. Bu yöntem ile birlikte iddianame ön savunmanın verilmesi için DTP'ye gönderilecek.
     
    DTP, yasal bir aylık süre içinde ön savunmasını vermesi gerekiyor. Bu sürenin uzatılması için yapılabilecek başvuruyu Anayasa Mahkemesi karara bağlayacak.
     
    Ön savunmanın ardından Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Abdurrahman Yalçınkaya, esas hakkındaki görüşünü sunacak. Bu görüş DTP'ye gönderilecek. Daha sonra belirlenecek bir tarihte Yalçınkaya sözlü açıklama, DTP yetkilileri de sözlü savunma yapacak.
     
    Bütün bu sürecin ardından, davaya ilişkin bilgi, belgeleri toplayacak raportör esas hakkındaki raporunu hazırlayacak. Bu işlemler sürerken, gerek Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı gerekse davalı DTP ek delil veya yazılı ek savunma verebilecek.
     
    Raporun Anayasa Mahkemesi'nin 11 üyesine dağıtılmasının ardından, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç bir toplantı günü belirleyecek, üyeler belirlenen günde bir araya gelerek kapatma istemini esastan görüşmeye başlayacak.
     
    DTP hakkındaki kapatma davasını, 11 kişiden oluşan Anayasa Mahkemesi Heyeti karara bağlayacak. Asıl üyelerden herhangi birinin bulunmaması veya emekliye ayrılması halinde 4 yedek üyeden en kıdemlileri heyete katılacak.
     
    Anayasa'da son yapılan değişiklikle bir siyasi partinin kapatılmasına karar verilebilmesi için nitelikli çoğunluğun oyu aranacak. Buna göre, kapatma kararı için Anayasa Mahkemesi'nin 11 asıl üyesinin en az 7'sinin oyu gerekecek.
     
    DTP'nin eylemleri tepki çekiyor
     
    Hükümet ve muhalefetin ısrarına rağmen terör örgütü PKK ile arasında "net" bir mesafe koymayan DTP, son kongrede kabul edilen "özerklik" yanlısı bildiri ile de tepki çekmişti.
     
    Ordu da, DTP'nin PKK'yı "terör örgütü" olarak nitelememesi nedeniyle açık bir biçimde karşıt duruş sergiliyordu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow