hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Hocaların hocası" toprağa verildi

    Hocaların hocası toprağa verildi
    expand

    "Hocaların Hocası" olarak bilinen ve ilk sanat temsilcisi olarak Türk operasının gelişimine büyük katkılarda bulunan Saadet İkesus Altan (91) toprağa verildi.

    Saadet İkesus Altan için Atatürk Kültür Merkezi'nde (AKM) bir tören düzenlendi.
     
    AKM Büyük Salon'a getirilen ve burada hazırlanan platforma konulan Altan'ın Türk bayrağına sarılı tabutunun önüne bir de fotoğrafı konuldu.
     
    Saygı duruşu ile başlayan törene, Altan'ın oğlu Can ve torunu Emre Altan, piyanisti Alp Ulusoy, İstanbul Devlet Opera ve Balesi (İDOB)Müdür ve Sanat Yönetmeni Suat Arıkan, opera sanatçısı Mesut İtku, öğrencileri ve sevenleri katıldı.
     
    Törende konuşan Suat Arıkan, bugün tenor Yalçın Davran'ın da son yolculuğuna uğurlandığını anımsatarak, Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen'in, dünkü konserinin ardından Davran'ın cenazesine katılmak üzere Ankara'ya döndüğünü söyledi.
     
    Altan'ı 1974 yılında tanıdığını ve onu ilk başta besteci sandığını anlatan Arıkan, Altan'ın opera sanatçısı olduğunu öğrendiğinde mutluluğunun arttığını ve bir opera sanatçısı adayı olarak ilk idolünü bulduğunu belirtti.
     
    Arıkan, "Saadet İkesus Altan, Türkiye Cumhuriyeti'nin sahneye çıkan ilk opera sanatçılarının hayattaki son temsilcisiydi. Altan'ın varlığı, opera camiasının itici gücüydü" dedi.
     
    Saadet İkesus Altan'ın oğlu Can Altan da sanat hayatının, 24 saat yaşanan bir hayat olduğunu ve bu mesleği yapan sanatçıların gününü tamamen bu şekilde geçirdiğini anlatarak, buna rağmen annesinin kendisiyle yakından ilgilendiğini söyledi.
     
    Altan, annesinin, Atatürk'ün eğitim görmek üzere Almanya'ya gönderdiği ilk öğrencilerden olduğunu belirterek, 2. Dünya Savaşı sırasında Almanya'da bulunan annesinin sanat yaşamını orada sürdürdüğünü ve sahneye çıktığını dile getirdi.
     
    Annesinin hayatında hocalığının çok ağır bastığını da ifade eden Altan, öğrencilerinin annesinin en uzun uğraşısı olduğunu anlattı.
     
    Altan, annesinin eserlerinin ve tercümelerinin en kıymetli hazineleri arasında bulunduğunu kaydederek, 40'ın üzerinde operanın elle yapılmış tercümesinin kendisinde olduğunu söyledi.
     
    Altan'ın piyanisti Alp Ulusoy da müzik hayatında iki annesi bulunduğunu, bunlardan birinin de Saadet İkesus Altan olduğunu belirterek, Türkiye'nin, Altan'ın kıymetini bilmediğini savundu.
     
    Ulusoy, Altan'ın girdiği sahne derslerinin birer sanat eseri olduğunu da ifade ederek, "Onu tanımak benim için büyük bir mutluluktur" dedi.
     
    Altan'ın öğrencileri ve sevenlerinin anılarını aktardıkları törende, merhum sanatçının vasiyeti üzerine, İstanbul Devlet Opera ve Balesi sanatçıları tarafından Schubert'in "An Die Musik" adlı eseri seslendirildi.
     
    Din görevlisinin dua okuması ve helallik almasının ardından Altan'ın cenazesi alkışlar arasında cenaze namazının kılınacağı Teşvikiye Camii'ne götürülmek üzere cenaze aracına konuldu.
     
    Bu arada, dingörevlisi, katılımcılardan alkış yerine dua okumalarını istedi. Törene, Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, başsağlığı mesajı gönderdi.
     
    AKM'deki törenin ardından Saadet İkesus Altan'ın cenazesi, Teşvikiye Camii'nde öğle vakti kılınan cenaze namazının ardından Karacaahmet Mezarlığı'ndaki aile kabristanında toprağa verildi.

    Saadet İkesus Altan kimdir
     
    Saadet İkesus Altan, 3 Mart 1916'da doğdu. Ankara Kız Lisesi Fen Bölümünden sonra girdiği Fen Fakültesini bırakan Altan, Müzik-i Muallim Okulu'nda Nurullah Şevket Taşkıran, Salih Canar, Nüzhet Şenbay, Raşit Rıza, Behzat Lav ile çalıştı.
     
    Ankara Konservatuarı'nı kazandıktan sonra burslu olarak gittiği Almanya Berlin Müzik Akademisi'ni üç yılda bitiren Altan, Wagner'in Liedler'inden oluşan ilk konserini, Berlin Radyosu'nda verdi.
     
    Altan, Maria Schultz ile çalıştığı Duisburg Operası'nda Rigoletto'da Haensel ve Grethel, Windsor'un Şen Kadınları, Don Carlos, Cosi Fan Tutteve Carmen operalarında rol aldı.
     
    Türk Operası ve Tiyatrosunun kurucusu Carl Ebert'in çağrısı üzerine 1941yılında Türkiye'ye dönen Altan, Ankara Devlet Konservatuvarında şan hocalığı yaptı.
     
    Bir süre sonra şan hocalığının yanı sıra sahne çalışmaları, opera çevirileri ve opera rejilerini de birlikte sürdüren Altan'ın, İtalyanca, Almanca ve İngilizce'den çevirdiği yaklaşık 50 opera arasında "La Traviata", "Maça Kızı", "Don Carlos", "Haensel ve Grethel", "Salome", "Maskeli Balo", "Eugene Onegin", "Alayın Kızı" operaları ve Brahms, Schubert, Çaykovski, Mussorgski ve sayısız lietleri bulunuyor.
     
    Saadet İkesus Altan'ın bir de Sel Yayınları'ndan çıkan ve biyografik öykülerden oluşan "Kara Böcek" adlı kitabı bulunuyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow