hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bankaların haziran ayı değerlendirmesi

    Bankaların haziran ayı değerlendirmesi
    expand

    Türkiye İş Bankası ile Oyakbank, Türkiye ekonomisinde yaşanan son gelişmeleri değerlendirdi.

    Türkiye İş Bankası, cari açığın giderek daha fazla oranda borç yaratan kaynaklarla finanse edilmesi endişe yaratırken, yüksek düzeydeki enerji fiyatlarının da cari açık üzerinde baskı yapmaya devam ettiğini bildirdi.

    Oyakbank da bugün itibarıyla muhafazakar bir bakışla 2008'de enflasyonun yüzde 10.7, büyümenin ise yüzde 3.8 olmasının beklendiğini vurguladı.

    Türkiye İş Bankası:
    Türkiye İş Bankası'nın bültenine göre, yurtdışı ve yurtiçinde belirsizliklerin yoğunlaştığı bir ortamda, 2008 yılında yüzde 5.5'lik büyüme hedefine ulaşılmasının zor olduğunu düşünülüyor.

    Faiz dışı fazla hedefinin revize edilmesi, diğer gelişmekte olan ülkelerde de rastlanan bir uygulama. Ancak global piyasalardaki belirsizlik, Türkiye'de mali disiplinin sürdürülmesini daha da önemli hale getiriyor.

    Önümüzdeki dönemde, faiz oranlarındaki yükseliş paralelinde faiz harcamalarının, yaklaşan yerel seçimler nedeniyle de faiz dışı harcamaların artması bekleniyor. Bu çerçevede, mali disiplinden taviz verilmemesi gerekiyor.

    TCMB, Eylül 2007 - Nisan 2008 döneminde kısa vadeli faiz oranlarını 200 baz puan indirdi. Faizlerdeki gerileme, bankacılık sektörü kredi hacmini de olumlu yönde etkiledi.

    Kredi hacmi 2007 yılının son çeyreğinde yıllık bazda yüzde 26.1, 2008 yılının ilk çeyreğinde ise yüzde 33.7 arttı. Ancak, mayıs ayından itibaren faizlerdeki yükselme eğilimi ile iç talepteki yavaşlama önümüzdeki dönemde kredi hacmi artışının ivme kaybetmesine neden olabilecek.

    Oyakbank:
    Oyakbank'ın bülteninde ise enflasyonun dünyada sadece Türkiye'nin sorunu olmadığı bir gerçek olduğu belirtildi.

    Hedef revizyonunun da beklendiği ifade edilen bültene göre, ayrıca teorik olarak hedef revizyonu, faiz artırımı ihtiyacını göreli olarak azaltan bir gelişme.

    Ancak Merkez Bankası'nın yeni enflasyon hedeflerine dair asimetrik yaklaşımı ve enflasyon beklentilerindeki kötüleşmenin sürme potansiyeli, para politikasında mayısta başlatılan sıkılaştırmanın devam etmesini zorunlu kılıyor.

    Hükümetin uygun bulduğu yeni enflasyon hedefleri, önümüzdeki günlerde onaylanması beklenen orta vadeli mali plana da baz oluşturacak.

    Dolayısıyla mali disipline dair güvenilir bir çıpa olmamasının para politikası üzerindeki baskıları artırdığı bir dönemde, maliye politikalarının enflasyonla mücadeleye belirgin bir desteği olmayacağı açık.

    Genel olarak 2009'un çift seçim yılı olması riskini de beraberinde getiren politik belirsizliklerin sürmesi, Türkiye'yi önümüzdeki dönemde de diğer ülkelerden ayırmaya devam edecek.

    Bültene göre Türkiye'nin, enflasyon baskısının daha ciddi olduğu, para politikasının büyümeyi teşvik ettiği, kapasite baskısının hissedildiği, hatta fiyat kontrolleri nedeniyle enflasyon verilerinin doğruluğunun tartışıldığı diğer bir çok yükselen piyasadan daha iyi bir yerde olduğu açık.

    Ama baz senaryoda da öngörüldüğü üzere, politika faizinin eylüle kadar yüzde 17.25'e çıkarılması daha olumlu bir 2009 görünümünü destekleyecek.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow