hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Bankalar 2010 yılında iyimser

    Bankalar 2010 yılında iyimser
    expand

    Bankalar 2010 yılında Türkiye'nin ekonomik görünüme ilişkin olumlu taraftan bakmayı tercih ediyor. İş Bankası'nın son raporunda, "Ekonomik büyüme tedrici de olsa devam edecek" deniliyor. ING Bank, siyasi riskin şu aşamada maliyet oluşturmadığını düşünüyor. Garanti Bankası'na göre ise, gelecek yıl krizin yaraları sarılacak, yatırımlar artacak ve Türk ekonomisi belli oranda büyüyecek.

    Türkiye İş Bankası:

    Aralık ayına ilişkin olarak Türkiye İş Bankası İktisadi Araştırmalar Müdürlüğü tarafından hazırlanan, "Dünya ve Türkiye Ekonomisinde Gelişmeler" bülteninde, artan bütçe açığının kamu kesiminin kaynak kullanımındaki payını artırdığı ve özel sektörün borçlanma piyasasından dışlanmasına neden olduğu belirtildi.

    Ayrıca, yüksek kamu açığının önümüzdeki dönemde faizler üzerinde de baskı oluşturabileceği kaydedilen bültende, bu nedenle, Orta Vadeli Program çerçevesinde kamu açıklarının tedrici olarak düşürülmesi hedefine uyulmasının büyük önem arz ettiği bildirildi.

    Yılın üçüncü çeyreğine ilişkin sanayi üretimi, kapasite kullanım oranı ve dış ticaret verilerinin ekonomik aktivitedeki daralma eğiliminin hız kestiğini gösterdiği ifade edilen bültende şöyle denildi:

    "Bununla birlikte, yurtiçinde reel kesim ve tüketici güven endekslerindeki gerileme ile global düzeyde küresel krizden çıkışın yavaş olacağına ilişkin bekleyişler, önümüzdeki dönemde Türkiye ekonomisindeki iyileşmenin de tedrici olacağına işaret etmektedir.

    Öte yandan, global risk algılamalarındaki nispi iyileşmenin yanı sıra Merkez Bankası'nın faiz oranlarını bir süre daha düşük seviyelerde tutacağı yönündeki tahminler dikkate alındığında, önümüzdeki dönemde kredi hacminin artmaya devam edeceği düşünülmektedir. Ancak, reel sektörün yatırım eğilimindeki zayıflık ve istihdam piyasasındaki olumsuzluklar nedeniyle bu artışın tedrici olacağı öngörülmektedir."

    ING Bank:


    ING Bank Başekonomisti Sengül Dağdeviren tarafından kaleme alınan "Şans artıyor..." başlıklı değerlendirmede, kriz döneminde alınan olağanüstü likidite önlemlerinin geri çekilmesine (politikaların ne zaman yeniden sıkılaştırılacağına) bakıldığında maliye politikaları açısından resmin oldukça açık olduğunun görüldüğü belirtildi.

    Son dönemde Yunanistan'da yaşanan sıkıntıların da gösterdiği üzere tüm hükümetlerin politikalarını zaman içinde sıkılaştırmalarının şart ve ne kadar önceden açıklanırsa o kadar kolay yönetilebilir olduğu kaydedilen bültende şöyle denildi:

    "Türkiye ise bu bağlamda eylülde açıklanan Orta Vadeli Mali Çerçeve ile oldukça ileride görünmekle birlikte bu hedeflere güven duyulmasını sağlaması gerekiyor. Bizce programlandığı gibi 2010'un ilk çeyreğinde mali kural yasasının çıkarılması çok ciddi bir yapısal eşik oluşturabilir.

    2010 yılı bütçesi ve beklentilere yönelik ise, büyümede belirgin bir sürpriz yaşanmaması halinde oldukça iddialı görünen 2010 gelir hedefleri için yapılabilecek vergi ayarlamalarının ne kadar önceden yapılacağı hem bunun enflasyonist etkilerini hem de beklentileri yönetmek açısından belirleyici olabilir.

    Enflasyonda kasımda görülen artış büyük olasılıkla 2010'un ikinci yarısına kadar devam edecek. Ancak önümüzdeki üç yılın (2012 hedefi yüzde 5 olarak açıklandı) enflasyon hedefleri /- yüzde 2 puanlık belirsizlik aralığı ile birlikte hala ulaşılabilir. Dolayısıyla kısa vadede para politikası enflasyondan daha çok büyüme verilerinden etkilenmeye devam edecek."

    2010'un ikinci yarısından itibaren ise beklenti yönetiminin ön plana çıkacağının ifade edildiği bültende, ABD Merkez Bankası'nın 2010'un üçüncü çeyreğinde kademeli faiz artırımlarına başlamasıyla 2010 sonuna doğru Merkez Bankası'nın da artırımlara başlamasının olası olduğu belirtildi.

    Hazine ve Merkez Bankası'nın 2010 programlarının, belirsizliklerin azaltılması açısından olumlu olduğu kaydedilen bültende, borçlanmada 12 aylık görünümün neredeyse tamamen netleştiği, politik gelişmelerin ise her ne kadar gündemde ön sıraya çıksa da, bugün itibarıyla kalıcı ekonomik bir maliyet doğurmaktan uzak göründüğü, bundan sonra da orta vadeli "şans" için yapısal adımların izlenmeye devam edileceği bildirildi.

    Garanti Bankası:


    Garanti Bankası Genel Müdür Yardımcısı Nafiz Karadere ise, Türkiye'de, çok iyi durumda bulunan bankacılık sektörünün geleceğe de umutla baktığını, tüm dünyada yaşanan krize rağmen reel sektörün likitide ihtiyacını sağladığını ifade etti.

    Karadere, bunda, ülkede daha önceki yıllarda yaşanan krizler nedeniyle bankaların rehabilite olmuş olarak girmesinden kaynaklandığını kaydetti.

    Türkiye'nin krizi Avrupa ülkeleri kadar derin yaşamadığını, bu süreci iyi bir şekilde atlattığını vurgulayan Karedere, "Artık günümüzde krizden bahseden çok fazla kişi kalmadı. Bu kötü süreci iyi bir şekilde atlattık. Krizin yaşandığı 2009 yılının ocak ayında Türkiye'de KOBİ'lere 94 milyar TL kredi verildi. Bu oran aynı yılın eylül ayında yüzde 14'lük daralma ile 82 milyar TL'ye geriledi. Bu daralmanın nedeni de kriz ortamında bilançolarda ciddi bozulma olmasından, bazı firmaların kredi talep etmelerine rağmen almakta zorlanmasından kaynaklandı. Bu durumda da kriz ortamında yatırımlarda bir nebze de azalma ve taleplerde gerileme oldu. Gelecek yıl, krizin etkileri yavaş yavaş geride kalıyor ama hala tamamen geçti denilemez. Önümüzdeki yıl yaraları sarma yılı olarak göreceğiz. 2010'da Türk ekonomisinde sınırlı da olsa belli oranda büyüme olacağını düşünüyoruz" dedi.

    Bankacılık sektörünün KOBİ bankacılığına bakışının önümüzdeki yıl daha pozitif olacağını, bu yıl verilenden daha fazla kredi verileceğinin altını çizen Karadere, 2010 yılında bankacılık sektöründe daha sağlıklı yapılanma olacağını öngördüklerini kaydetti.

    Kriz nedeniyle bankacılık sektörünün sorunlu kredilerinin oranında artış olduğunu da belirten Karadere, "Ancak, kötü gidişin sona ermesiyle sorunlu kredilerde geri sayım başlayacak. Yeni dönemde iç piyasa hareketlenecek, gerek KOBİ, gerekse tüketici kredilerinde ciddi canlanma olacak. 2010 yılında reel sektöre daha fazla kredi verileceğini öngörüyoruz" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow