hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yargı reformunda yol haritası hazır

    Yargı reformunda yol haritası hazır
    expand

    Avrupa Birliği sürecindeki önemli adımlardan biri olan yargı reformu Bakanlar Kurulu'nda ele alındı. Toplantıda reform sürecine ilişkin yol haritası belirlendi. Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısının genişletilmesi de gündeme geldi.

    Hükümet Sözcüsü, Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, Adalet Bakanlığı'nca hazırlanan "Yargı Reformu Strateji Taslağı"nın Bakanlar Kurulu'nda görüşüldüğünü belirterek, "Bu temel ilkeleri biz de benimsemiş oluyoruz" dedi.

    Çiçek, Bakanlar Kurulu toplantısının ardından Başbakanlık Yeni Bina'da yaptığı basın açıklamasında, toplantıda etraflıca değerlendirilen yargı reformu stratejisinin Türkiye için önemli olduğunu, AB ile uyum açısından birçok faslı ilgilendiren bir konu olduğunu belirtti.

    "Yargı Reformu Strateji Taslağı" hazırlanırken yararlanılan uluslararası ve ulusal kaynak, belge ve kararları sıralayan Çiçek, Adalet Bakanlığı'nın seri toplantılar yaparak konu üzerinde çalıştığını ve bugün hükümete sunulan taslağı hazırladığını anlattı.

    Bu süreçte yüksek yargı organları, Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK), Milli Savunma Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği, Türkiye Noterler Birliği ve hukuk fakültelerinin görüşlerine başvurulduğunu kaydeden Çiçek, ilgili kurum ve kuruluşların temsilcilerinin katılımıyla stratejinin ana hatlarının belirlendiğini kaydetti.

    "Bu temel ilkeleri benimsiyoruz"

    Hükümet olarak kendilerinin esas itibariyle bunları değerlendirme konusu yaptıklarını ifade eden Çiçek, "Bu temel ilkeleri biz de benimsemiş oluyoruz. Bu yargı reformunun esas amacı, yargının bağımsızlığını, tarafsızlığını ve etkinliğinin artırılmasını esas alarak Türkiye'nin önümüzdeki dönemde yol haritasını belirlemeye gayret ediyoruz" dedi.

    Çiçek, stratejinin amaçlarını şöyle sıraladı: "Birincisi, yargı bağımsızlığının güçlendirilmesi, yargının tarafsızlığının geliştirilmesi, yargının verimliliği ve etkinliğinin artırılması, yargıda mesleki yetkinliğin artırılması, yargı örgütü yönetim sisteminin geliştirilmesi, yargıya güvenin artırılması, adalete erişimin kolaylaştırılması, uyuşmazlıklarda alternatif çözüm yollarının geliştirilmesi, ceza infaz sisteminin geliştirilmesi. AB ile uyumu sağlayabilmek bakımından da tespit edilmiş 18 tane yasa var.

    Bu konular, yargı reformu stratejisinin tabiri caizse omurgasını oluşturmaktadır. 10 başlık altında toplanan yargı reformu stratejisinde en evvel varılmak istenen HSYK'nın tarafsızlık, objektiflik, şeffaflık ilkeleri temelinde, uluslararası belgeler ışığında geniş tabanlı temsil esasına göre yeniden yapılandırılması, kararlarına karşı etkili bir itiraz sisteminin geliştirilmesi üzerinde durulan konuların başında gelmektedir.

    Adli yargıda istinaf mahkemelerinin faaliyete geçirilmesi, idari yargıda istinaf mahkemelerinin kurulması, yargıda örgütlenme özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, uluslararası uygulamalar ve ihtiyaç durumu dikkate alınarak ihtisas mahkemelerinin yaygınlaştırılması, yurt dışı temsilciliklerde uygun görülen yerlerde, özellikle Türk vatandaşlarının yoğun olarak faaliyet gösterdiği bazı Avrupa merkezlerinde olmak üzere adli müşavirlik görevlerinin ihdası, elektronik imzanın adli ve idari birimlerde yaygınlaştırılması, Tebligat Kanunu değişikliği, ki bu fevkalade önem arz ediyor, zaman zaman usulüne göre yapılmamış tebligatlar sebebiyle bir çok kişinin hak mahrumiyeti söz konusu olabilmektedir.

    Türkiye'de en çok şikayet edilen konuların başında bilirkişi müessesesinin yozlaşması gelmektedir. Dolayısıyla bu müessesenin yeniden gözden geçirilmesi, icra-iflas sisteminin etkinliğinin artırılması, kamudaki hukuk müşaviri, kamuda görev yapan avukatların statüsü ve bunlarla ilgili bir çalışmanın yapılması...

    Kamu denetçiliğinin bir an evvel faaliyete geçirilmesi ve yargı yolu dışında alternatif uyuşmazlık çözümlerinin de devreye sokulmasıyla her bir taraftan ihtilafların daha kısa sürede sonuca bağlanması hem de yargının iş yükünün azaltılması, adil yargılanma hakkı ve silahların eşitliği ilkesi çerçevesinde savunma etkinliğinin artırılması için Türkiye Barolar Birliği ile işbirliği halinde çalışmalar yapılması, AB ülkelerindeki uygulamalar göz önünde bulunarak noterlerin görev tanımlarının ve açılış kriterlerinin yeniden belirlenmesi, ceza infaz sistemindeki aksayan yönler varsa bunların giderilmesi ve bu yöndeki iyileştirme çabalarının sürdürülmesi gibi çok teferruatlı konuları içine alan bir yol haritası benimsenmiş bulunmaktadır."

    Konularla ilgili bilgiye Adalet Bakanlığı'nın internet sitesinden ulaşılabileceğini belirten Çiçek, Bakanlar Kurulu'nda etraflıca bir değerlendirme yaptıklarını, çalışmaların bu çerçevede sürdürüleceğini ifade etti. Çiçek, kısa, orta ve uzun vadede nelerin gerçekleşeceğinin önümüzdeki günlerde açıklanacağını kaydetti.

    Demokratik açılım

    Bakanlar Kurulu Toplantısı'nın ardından açıklama yapan Çiçek, gazetecilerin sorularını da yanıtladı.

    Çiçek, "Yargı reformundan bahsettiniz. Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun yapısıyla ilgili birkaç başlıktan söz ettiniz. Bu konuda bazı yargı kurumlarının itirazı vardı. Adalet Bakanlığı Müsteşarı'nın bulunması yönünde. Bu nasıl bir düzenleme olacak?" sorusu üzerine, "AB İlerleme Raporu'nda ve kamuoyundaki beklenti şu dur; evvela Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu'nun ilkelerini söyledim. 'Tarafsızlık', 'objektiflik', 'şeffaflık' ilkeleri temelinde uluslararası ilkeler ışığında geniş tabanlı bir temsile imkan verecek tarzda yeniden yapılandırılması gerekmektedir" diye konuştu.

    "Demokratik açılım ya da Kürt açılımı diyoruz. Değerlendirme fırsatı buldunuz mu? Bu konuda özellikle muhalefetin sert eleştirileri vardı. İçişleri Bakanı bir süreci tamamladı. Bundan sonra muhalefetin bu sert tepkisi varken nasıl bir yol haritası olacak, neler yapılacak değerlendirdiniz mi?" sorusuna Çiçek, "Muhalefet partilerimiz tarafından veya ille de muhalefet partisi tarafından dile getirilmese bile bu açılıma muhalefet eden kesimler tarafından dile getirilen hususlara baktığımızda özellikle bugünkü basın toplantısı da dikkate alındığında, bizim düşünmediğimiz, bizim söylemediğimiz, bizim hedeflemediğimiz ve bizim katılıp, muhatap olmadığımız bir kısım teklifler, görüşler sanki bizim tarafımızdan söylenmişcesine kamuoyuna yanlış bilgi aktarılıyor" yanıtını verdi.

    Bir kısım toplantılardan bahsedildiğini belirten Çiçek, "Resmen hiç kimsenin katılmadığı, sanki bu toplantılara bizden katılanlar var, sanki biz o sözleri söylemişiz, sanki biz orada dile getirilen asılsız konuları hedefliyormuşcasına kendisini bizim yerimize koyarak bir değerlendirme yapıyor. Böylesine önemli, böylesine tarihi geçmişi olan bir konuda açıklama yapılırken daha somut bilgilere, belgelere ve açıklamalara dayanılarak, ciddi bir sorumluluk duygusu içinde bu konuların konuşulmasında, değerlendirilmesinde kamuoyuna bilgi verilmesinde fayda vardır. Biz konuyu, önemine binaen olabildiğince hassas götürmeye, herkesin fikrini, katkısını almaya gayret ediyoruz" dedi.

    Çiçek, "En başta da muhalefet partilerimizin -bu sorunun Türkiye'nin sorunu olduğundan kimsenin tereddütü yok. Sadece AK Parti'nin ve ya hükümetinin sorunu değil- baştan ifade etmeye çalıştık, Türkiye'nin yönetimine talip olan partilerimizin, bizimle ilgili fikirlerini ve düşüncelerini söylerken, kendi düşüncelerini de madde madde herhangi bir tereddüte mahal vermeyecek tarzda ortaya koymaları gerekir" diye konuştu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow