hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Fenerbahçe'den rapor haberlerine tepki

    Fenerbahçeden rapor haberlerine tepki
    expand

    Fenerbahçe Kulübü, Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Etik Kurulu'nun hazırladığı ileri sürülen rapora dayanılarak kendilerine yönelik yapılan haberlere tepki gösterdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Sarı-lacivertli kulüpten yapılan açıklamada, "Bazı basın-yayın organlarında, TFF Etik Kurulu Raporu'ndan alıntılar olduğu iddia olunan bir takım ifadeler yer almış, kulübümüz, bu ifadelerle (yegane suçlu) ilan edilmeye çalışılmıştır" denilirken, "Bu haberlerin, Fenerbahçe'mize karşı maksatlı ve kötü niyetli karalama aracı olarak kullanan odakların, kulübümüzü suçlu ilan etmeye yönelik süregelen çabaları çerçevesinde yeni bir spekülasyonundan başka bir şey olmadığı ve hiçbir hukuki değeri bulunmadığı bilinmelidir" ifadeleri kullanıldı.

    -"Geçerli bir Etik Kurulu Raporu bulunmamaktadır"-

    "Her şeyden önce, soruşturmanın geldiği nokta itibarıyla, ortada geçerli bir Etik Kurulu Raporu'nun bulunmadığı bilinmelidir" cümlelerine yer verilen açıklamada, şöyle denildi:

    "İddianamenin yetkili mahkeme tarafından kabulü ile birlikte, dosya üzerindeki gizliliğin kalktığı, TFF tarafından iddianamenin tüm ekleri ile birlikte istenildiği, Etik Kurulu'nun bu yeni ve güncel veriler üzerinden değerlendirme yapıp, nihai raporunu hazırlayacak olduğu göz önünde bulundurulduğunda, Etik Kurulu Raporu diye kamuoyuna lanse ettirilmeye çalışılan metnin içeriği ne olursa olsun, şu an itibarıyla hiçbir hukuki değeri olmayan bir vesika olduğu bilinmelidir.

    Gözden kaçırılmaması gereken bir başka gerçek ise, TFF'nin resmi açıklamalarında bildirdiği ve olayların gelişiminden anlaşılan bir takım hususlardır. Bunları sıralamak gerekirse; habere konu edilen, sözde Etik Kurulu Raporu'na dayanak oluşturan bilgi ve belgelerin, kurula 22 Temmuz 2011 itibarıyla iletilen verilerle sınırlı olduğu, soruşturma dosyasından hangi takımlarla ilgili hangi evrakların verileceği konusunda tek seçicinin savcılık olduğu ve Etik Kurulu'na dosyanın tümünü görüp istediği belgeleri temin etmesi konusunda bir imkan sağlanmadığı, belgelerin, kurula iletilme tarihi olan 22 Temmuz 2011'den sonra soruşturma kapsamında pek çok gelişmenin olduğu ancak bunların temini için Etik Kurulu'nun savcılığa başvurup 22 Temmuz 2011'den sonra dosya kapsamında oluşan gelişmelere dair talepte bulunmasına rağmen savcılık tarafından bu ek ifadelerin kurula verilmediği hususları tüm gerçekliğiyle görülmekteyken, kulübümüzü, yargısız infazla suçlu ilan etmeye kalkmak insafsızlıktır."

    -"Rapor ciddi manada eksiktir"

    TFF Etik Kurulu Başkanı'nın, henüz birkaç gün önce katıldığı bir panelde, ilgili raporu 26 klasör üzerinden hazırladıklarını belirttiği, iddianamenin düzenlenmesine temel teşkil eden delillerin kurula daha önce sevk edilen evrakın 3 katı kadar olduğuna dikkat çektiği vurgulanırken, aynı toplantıda kişilerin ifadesinin alınmasının gerekliliği ve bu yapılmadan oluşturulacak kanaatin eksik olabileceğinin de haklı olarak göz önüne konulduğu belirtildi.

    TFF Başkanlığı'na sunulan ilgili raporun ciddi manada eksikleri olduğu belirtilerek, şu ifadelere yer verildi:

    "Rapor, mutlaka iddianamenin tümünün ve eklerinin temini ile geçerli bir rapor haline getirildikten ve tüm savunmalar alındıktan sonra yorum ve değerlendirmeler yapılmalıdır. Basına yansıyan Etik Kurulu Raporu'nun, iddianamenin tüm verileri üzerinden değerlendirme içermediği için hiçbir hukuki geçerliliği olmasa da, basında yer alan haberler incelendiğinde bir takım sorular akla getirmektedir. Etik Kurulu'nun yazılı talebine karşılık, savcılık tarafından 22 Temmuz 2011'den sonra soruşturma ile ilgili ortaya çıkan güncel gelişmeler (bilhassa ek ifadeler) neden kurul ile paylaşılmamıştır? Soruşturmanın tüm ekleri üzerinden değerlendirme yapan savcılık, bulguları neticesinde 8 takıma iddianamesinde yer verirken, ilgili Etik Kurulu Raporu nasıl olur da sadece Fenerbahçe'yi suçlu gösterir nitelikte kurgulanmış olabilir? Etik Kurulu üyeleri, gerçekleştirdikleri faaliyet bir disiplin yargılaması olmasa dahi, nasıl oluyor da savunma almadan kanaat oluşturabilir?

    Unutulmamalıdır ki, iddianamede sadece kulübümüzün adı geçmemekte, 8 ayrı kulüp daha iddianamede yer almaktadır. Yargılamanın ana ilkelerinden olan masumiyet karinesini, biz sağduyulu ve aklıselim bir camia olarak başta cezaevinde bulunan yöneticilerimiz ve kulübümüz ama aynı zamanda soruşturma kapsamındaki her kişi ve kulüp için talep ediyoruz. Buna karşın, hukuka saygılı tavrımızı bir zaaf olarak değerlendirmeye çalışan ve spekülasyon peşinde koşan sözde habercilerle, bu halden istifade etmeye çalışan entelektüel gelişimini tamamlayamamış mihrakları hukuka ve yasal süreçlere saygıya davet ediyoruz."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow