hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "Strasbourg'daki cevaplarım hazmedilemedi"

    Erdoğan: Strasbourgdaki cevaplarım hazmedilemedi
    expand

    Başbakan Erdoğan, Strasbourg'da Avrupa Parlamenterler Konseyi'nde yaptığı konuşmaya yöneltilen eleştirilere, "Orada verdiğim cevapların burada hazmedilmediğini gördüm" sözleriyle yanıt verdi. Erdoğan, "Stasbourg'da Türkiye'ye Fransız kalınmasını anlayabilirsiniz ama Türkiye'de kendi ülkesine Fransız kalanlar var" diyerek de muhalefeti eleştirdi.

    Erdoğan, Karayolları Genel Müdürlüğü konferans salonunda düzenlenen Memur
    Sendikaları Konfederasyonu (MEMUR-SEN) 4. Olağan Genel Kurulu'nda konuştu.

    Çarşamba günü, Strasbourg'ta, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi oturumuna katıldığını, parlamenterlere hitap ettiğini ve yöneltilen sorulara cevap verdiğini anımsatan Başbakan Erdoğan, şöyle konuştu:

    "Benim, orada verdiğim cevapların, burada hazmedilmediğini, hazmedilemediğini görüyorum. Öncelikle şunu söylemek durumundayım: Biz, gittiğimiz her yerde, 74 milyonun, Türkiye'nin onurunu temsil ediyoruz. Bugüne kadar bu bilinçle hareket ettik, bundan sonra da aynı şuurla hareket edeceğiz.

    Türkiye'nin onuru, birilerinin çıkar hesaplarına, birilerinin oy hesaplarına kurban edilemeyecek kadar yüksektir. Biz, dik duruşla diklenmenin farkını çok iyi biliriz. Biz, diklenmeden dik durmanın ne olduğunda çok iyi biliriz.

    Türkiye Cumhuriyeti, birilerinin karşısında başını öne eğecek, el pençe divan duracak, ezik bir devlet değildir, hiçbir zaman da olmayacaktır. Hiç kimse de ön yargılarını, yalanlarını, ithamlarını, iftiralarını bu ülkenin boynuna bir yafta gibi asamaz. Türkiye, öyle Brüksel'den, Strasbourg'dan izlenerek, üzerinde yalan yanlış değerlendirmeler yapılacak bir ülke değildir.

    Üç tane gazete kupürü okuyan, 'Türkiye uzmanıyım' diyerek ortaya çıkamaz ve bizi de yargılayamaz. Nitekim ben, AKPM Genel Sekreteri Yogland ile görüşmemde de bu sıkıntıları ilettim ve onlardan teklif gelmedi ben teklif ettim. Dedim ki sizler yardımcınızı, elemanlarınızı Türkiye'ye gönderin, kaynağından öğrensinler, gerçekleri yerinde görsünler ve burada da kaynağında öğrendiklerini anlatsınlar, raporlarını buna göre yazsınlar onun için Türkiye'ye gelin, Türkiye'nin nasıl bir ülke olduğunu, nasıl değiştiğini, ne yönde ilerleme kaydettiğini yerinde görün ve inceleyin' dedim.

    Ve onlar da 'memnuniyetle' dediler. Olayın aslı bu. Niye? Biz kendimize güveniyoruz, biz kendimize inanıyoruz. Bizim endişemiz yok ki niye rahat olmayalım? Rahatız biz... Ama bir şey daha tabi görecekler bu arada; inanç özgürlüğünün, ifade özgürlüğünün, demokratik standartların, yargı bağımsızlığının, hukukun üstünlüğünün bu ülkede nereden nereye geldiğini de görmelerini istedim. Tabii ki 2002'yle kıyas dahi kabul etmeyecek derecede nasıl bu ülkenin çağ atladığını gelin yerinde tespit edin' dedim. Eksiklerimiz yok mu? Var. Ama bu eksiklerin de giderilmesi evvel Allah yakındır.

    Ve Strasbourg'ta Türkiye'ye Fransız kalınmasını bir nebzeye kadar anlayabilirsiniz değerli arkadaşlarım. Ama Türkiye'de, kendi ülkesine, kendi milletine Fransız kalanlar var, işte üzüntü verici olan bu...

    8,5 yıldır, muhalefet partilerine Sivas'ın ötesine geçmelerini tavsiye ediyorum. Şimdi bazıları Sivas'ın ötesine nihayet geçiyorlar ama onlar da yeninin farkına varmıyor, eskiyi bilmedikleri için yeninin farkına varamıyorlar. Çünkü 8.5 yıl öncesinin Sivas'ın ötesini, Güneydoğu'yu Doğu'yu bir bilebilseler o zaman değişimi, dönüşümü görecekler."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow