hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Melek gittikten sonra...

    Melek gittikten sonra...
    expand

    Ağrı Valisi Ali Yerlikaya, "Melek kocasına ailesinin emanetiydi. Önceden bizlerin haberi olsaydı, devletimizin imkanları çok. Her imkan seferber edilirdi" dedi.

    Yerlikaya, eşi ve onun ailesi tarafından şiddet gördüğü iddiasıyla 26 Temmuz tarihinde, Ankara'da tedavi gördüğü hastanede hayatını kaybeden Melek Karaaslan'ın ailesine taziye ziyaretinde bulundu. Ağrı'nın Hamur ilçesine bağlı Çağlayan köyüne giden Yerlikaya, burada kurulan taziye çadırında Melek Karaaslan'ın yakınları ile bir süre sohbet ederek, taziye dileklerini iletti.

    Yerlikaya, yaşanan acılardan dolayı duyduğu üzüntüyü dile getirerek, şöyle konuştu:
    "Melek kocasına ailesinin emanetiydi. Daha önceden bizlerin haberi olsaydı, devletimizin imkanları çok. Her imkan seferber edilirdi. Melek kocasına ailesinin emanetiydi. Tabi konu yargıya intikal etti. Yani şu anda Cumhuriyet savcımız konuyla ilgili tahkikat yapıyor. Tahkikat yapılan konuyla ilgili daha detaya girip hiç kimseye ön yargılı davranamayız. Bizim dileğimiz ikinci Melek Karaaslan olayı olmasın. Kızlarımıza gereken değeri vermemiz lazım."

    14 yaşındaki çocuğun 60 yaşındaki vatandaşa verilmek istenmesi

    Bu arada, Vali Yerlikaya Ağrı'da ayrıca, 14 yaşındaki bir kız çocuğunun ailesinin borcuna karşılık, 60 yaşındaki bir vatandaşa verilmek istenmesi olayının da kendilerine intikal ettiğini ifade etti. Söz konusu kız çocuğunun 60 yaşındaki şahsa verilmeden evden kaçtığını bildiren Yerlikaya, şunları kaydetti:

    "14 yaşında bir kız çocuğu, bir borca karşılık 60 yaşındaki vatandaşımıza babası tarafından veriliyor. Daha verilme olmadan kız evden kaçıyor, bu da bize intikal ediyor. Başsavcılığımız şuan olaya el koydu. Hangi zamanda yaşıyoruz? Bunlar halen, bu zamanda oluyor mu diye bizim aklımız almıyor. Çocuk yaşta bir kızcağızı, ekonomik bir nedenden dolayı nasıl başkasına veriyoruz. Vicdanımız el vermiyor. Bunu söylerken bile zorlanıyoruz. Etrafımızda böyle bir düşünce olursa kınamamız, bu tür olaylara elimizle olmasa bile dilimizle karşı durmamız lazım."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow