hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Kadına yönelik şiddeti önleme tasarısı Genel Kurul'da

    Kadına yönelik şiddeti önleme tasarısı Genel Kurulda
    expand

    Türkiye'nin uzunca bir süredir tartıştığı, "Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun Tasarısı", 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü'nün hemen öncesinde ele alındı. Kanun tasarısı üzerindeki tartışmalar Genel Kurul'da başladı.

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, kadına şiddete karşı ağır cezalar getiren tasarının kanunlaşmasının ardından, düzenlemeyi radyo ve televizyonlarda kamu spotu ve kısa filmlerle anlatacaklarını bildirdi.

    "Tasarıyı 'Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu' görüşsün"

    Tasarının tümü üzerinde söz alan MHP Eskişehir Milletvekili Ruhsar Demirel, tasarıda, işbirliği kapsamına Milli Eğitim Bakanlığı ve Milli Savunma Bakanlığının da alınması gerektiğini belirtti. Mağdur olan kadınları gerektiğinde maddi yardımda bulunulacağını öngörüldüğünü kaydeden Demirel, kaynağın nereden bulunacağını sordu. Demirel, tasarının aslında esas komisyon olarak TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonunda ele alınması gerektiğini kaydetti. Demirel ayrıca, kadınlara yönelik düzenlemeleri içeren böyle bir tasarı görüşülmesine rağmen Genel Kurul salonunda çok az sayıda kadın milletvekili bulunduğunu belirterek, bunun, kadınların konuya gösterdiği duyarsızlığı sergilediğini söyledi.

    "Önce uygulayıcılar şiddetin önlenmesine inanmalı"

    BDP İstanbul Milletvekili Sebahat Tuncel de Genel Kuruldaki milletvekili sayısının az olduğunu, tasarıya karşı ilgi gösterilmediğini ifade etti. Tuncel, Türkiye'de günde 5 kadının öldürüldüğünü belirterek bir an önce önlem alınmasını istediklerini, bu nedenle görüşmeler süresince tasarıya ilişkin önerilerini sunacaklarını anlattı. Tasarıda, toplumsal cinsiyet eşitliğinin bir bütün olarak ele alınmadığını dile getiren Tuncel, öncelikle kadın erkek eşitliği ile ilgili sürecin tamamlanması gerektiğine işaret eti. Yasalar kadar yasa uygulayıcıların da önemli olduğuna dikkati çeken Tuncel, bu uygulayıcıların şiddetin önlenmesine ilişkin politikalara inanması gerektiğini söyledi.

    "Özel kolluk birimleri kurulmalı"

    CHP Balıkesir Milletvekili Ayşe Nedret Akova, mükemmel yasalar hazırlansa dahi kadını ikinci sınıf gören toplumsal zihniyetin değişmediği sürece bir sonuç alınamayacağını vurguladı. Kadına yönelik şiddetin önlenmesinde kolluk görevlilerine önemli işler düştüğünü belirten Akova, "O zaman, özel eğitim görmüş, bu konuda ihtisaslaşmış personelden oluşan özel kolluk birimleri kurulması gerekiyor" diye konuştu. Akova ayrıca, şiddet uygulayan kadar, şiddet uygulayana destek olanlara karşı da önlem alınması gerektiğini kaydetti.

    "Tasarı hazırlanırken STK'lardan en üst düzeyde yararlanıldı"

    AK Parti Kocaeli Milletvekili ve TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, tasarının kendi komisyonlarında ele alınması gerektiğine katıldığını söyledi. Gönül, ancak kanunun uygulanma sürecinde takip edici esas komisyon olarak görev yapacaklarını ifade etti. Komisyonlarının kadının bütün temel hak ve özgürlüklerden yararlanmasını engelleyen unsurlar ve şiddet konusunda duyarsız kalmadığını anlatan Gönül, mevzuat ve uygulamadaki eksiklerin tespiti için çalışmalar yaptıklarını, kadına yönelik şiddetin önlenmesine ilişkin çözüm önerileri geliştirdiklerini ve hazırladıkları raporu ilgili bütün kurumlara gönderdiklerini bildirdi. Gönül, tasarının hazırlanmasında sivil toplum kuruluşları ve ilgili diğer birimlerden en üst düzeyde yararlanıldığını dile getirdi.

    "Topyekün zihinsel dönüşüm gerekiyor"

    Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin, birey olarak kadının güçlenmesinde, yaşam mücadelesinde kız çocuklarının eğitilmesinin önemine inandıklarını belirterek, bu konuda fırsat eşitliğinin hayata geçmesi için çaba sarf ettiklerini ve başarılı sonuçlar aldıklarını anlattı. Kadının ekonomik olarak desteklenmesine de önem  verdiklerini ifade eden Şahin, bu kapsamda kadına pozitif ayrımcılık tanıdıklarını ve istihdamdaki katılımlarını artırdıklarını söyledi. Kadına yönelik şiddete karşı mücadeleye aslında bugün başlamadıklarını, uzun süredir bu konuda çalışamalar yaptıklarını kaydeden Şahin, şöyle devam etti:

    "Toplum olarak üç maymunu oynuyorduk ama bunun devam edemeyeceğini, artık sorunların çözülmesi gerektiğini gördük. Bu süreç, toplumsal çalışmaya, dönüşmeye başlayınca, uygulamalarda Ayşe Paşalı olayında olduğu gibi, koruyamadığımızı gördük. Yeni bir kanun hazırlamamız gerektiğine inandık. Aslında mağdur erkek ise biz erkekleri de koruyacağız. Erkekler, 'Ben mağdurum' derse bu kanunun bütün haklarından istifade edecekler. Önleyici tedbirler aldık. Gerektiğinde kadına ve erkeğe psikolojik destek vereceğiz. Bunun bütçesini de biz karşılayacağız. Hayati tehlikelerin yaşanması durumlarına karşı önlem alıyoruz. Şiddet uygulayan silah bulunduruyorsa silahını elinden alacağız. Kolluk kuvveti ise silah bulundurma görevi varsa bile silahını elinden alacağız. Mahkemenin tedbir kararına uymuyorsa, yeniden eve gidiyorsa zorlama hapsi getiriyoruz. Eve yaklaşıyorsa caydırıcı bir tedbir alıyoruz. 3 gün ile 10 gün arasında zorlama hapsi getiriyoruz. Biz burada koordinasyon Bakanlığı olarak yapacağız. Kadın İzleme Merkezlerinde veri tabanları oluşturulacak. Profesyonel ekiplerle olaylar izlenecek ve değerlendirilecek. Kimin ne yapması gerektiği ele alınacak. Nafaka sistemini de kolaylaştırıyoruz. Şiddet gören çalışan kadın çocukları için gerektiğinde için kreş imkanı da sağlayacağız.
    Yasanın temeline bakarsanız olumlu, pozitif tarafı var. Ancak uygulamada bunu hızlı şekilde çözmemiz kolay değil. Topyekün seferberlik, zihinsel dönüşüm istiyor."

    Bakan Şahin, radyo ve televizyonlarda kamu spotlarıyla ve kısa filmlerle kanunun ayrıntılarını anlatacaklarını bildirdi. Genel Kurulda tasarı üzerindeki görüşemeler sürüyor.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow