hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Erdoğan: "BDP de tıpkı MHP gibi..."

    Erdoğan: BDP de tıpkı MHP gibi...
    expand

    Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, BDP'nin de tıpkı MHP gibi, ırk kavramını, millet kavramını istismar ederek ayakta kalmaya çalıştığını belirterek, "BDP de tıpkı MHP gibi, mevcut sorundan besleniyor, sorundan beslendiği için, sorunun çözülmesini istemiyor" dedi.

    Başbakan Erdoğan, Atatürk Kapalı Spor Salonu'nda düzenlenen AK Parti Sakarya 4. Olağan İl Kongresi'nde yaptığı konuşmada, milliyetçilik adına bir reddi miras yapıldığını, Osmanlı ve Selçuklu ruhunun çiğnendiğini kaydederek, MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve MHP idarecilerinin ağıza alınmayacak sözlerle, iftiralarla, ithamlarla, hakaretlerle, milli eğitimdeki yaşayan dil ve lehçelerde eğitime ilişkin yeni uygulamayı farklı yerlere çekmeye çalıştığını belirtti.

    Erdoğan, "Sayın Bahçeli, siz güya milliyetçi değil misiniz? Siz Osmanlı;ya sahip çıkmıyor musunuz? Siz Selçuklu;ya sahip çıkmıyor musunuz? Reddi miras mı yapıyorsunuz? Atalarınızı yok mu sayıyorsunuz? Bu nasıl bir milliyetçilik anlayışı, bu nasıl bir Türkiye vizyonu?" diye konuştu.

    Bahçeli ve arkadaşlarının Osmanlı ve Selçuklu tarihini öğrenme zahmetine girmeleri durumunda orada bugünün en modern haklarını bulacaklarını söyleyen Erdoğan, Osmanlı döneminde, hariciye yazışmalarının Fransızca yapıldığını, Resmi Gazete'nin, Türkçe'nin yanında, Ermenice ve Rumca da basıldığını, Balkanlar;da, Ortadoğu;da, Kuzey Afrika;da, hiç Türkçe bilmeyen, ama kendi halkının dilini konuşan memurlar bulunduğunu, mahkeme kayıtlarının bazıları Arapça tutulduğunu, fermanların bazılarının Farsça yazıldığını, sarayda,İstanbul;da, Anadolu;da Türkçe konuşulduğunu; ama onun dışında hiçbir yerde, hiç kimsenin diline karışılmadığını, hatta kolaylıklar sağlandığını anlattı.

    MHP'ye sert eleştiri

    Başbakan Erdoğan, Osmanlı Devleti'nin, 600 yıl boyunca, bu hoşgörüyle, bu toleransla, milletine verdiği bu haklarla ayakta kaldığını ifade ederek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kimse kusura bakmasın. Milliyetçiyim diye ortalığa çıkanlar, önce gidip, kendi milletlerinin tarihini öğrensinler. Kendi tarihlerinden bile habersiz olanlar milliyetçi olamazlar. Osmanlıyı reddedenler, Selçukluyu reddedenler, reddi miras yapanlar milliyetçi olamazlar. Bunların milliyetçiliği nasıl bir şey biliyor musunuz? Bunlar, önünü kestikleri adamın, sağcı mı, solcu mu olduğunu öğrenmek için Fatihayı oku derler; Sonra da yanlarındaki arkadaşlarına dönüp, Doğru okudu mu diye sorarlar. Asıl milliyetçilik, kabalık değil, tıpkı bu milletin medeniyeti gibi zerafettir, nezakettir. Asıl milliyetçilik, mesnetsiz ithamlarla, iftiralarla, hakaretlerle saldırmak değil, ortaya bir fikir, bir görüş, bir düşünce koyabilmektir. Asıl milliyetçilik, bu MHP yöneticilerinin yaptığı gibi cehalet sergilemek değil, bilmektir, bilmediğini öğrenme erdemini gösterebilmektir."

    "Nadan ile, yani cahil ile sohbet zordur bilene; çünkü nadan, yani cahil, ne gelirse söyler diline" atasözünü anımsatan Erdoğan, "Bunlar, dillerine ne gelirse onu söylüyor, bu tavırlarını da milliyetçilik olarak pazarlama kurnazlığının içine giriyorlar. MHP, siyaset yapmıyor, siyaset
    üretmiyor; tam tersine, ceberrut, otoriter devlet refleksiyle hareket ediyor" dedi.

    Kürtçe seçmeli ders

    Başbakan Erdoğan, yaşayan dil ve lehçelerin öğrenilmesinin artık mümkün hale getirildiğini belirterek, öğrenci ve velilerin önüne, böyle bir tercihi sunduklarını söyledi.

    Bunun sadece Kürtçe ile sınırlı olmayacağına işaret eden Erdoğan, "Öğrenci Çerkezce mi öğrenmek istiyor, veli çocuğuna Çerkezce mi öğretmek istiyor? Yeterli sayıda öğrenci bir araya geldiğinde, Çerkezce seçmeli ders olarak okullarda öğretilecek. Lazca öğrenmek isteyenlere Lazca, Boşnakça öğrenmek isteyenlere Boşnakça, Gürcüce öğrenmek isteyenlere Gürcüce, bu okullarda ortaokul sürecinden itibaren öğretilecek" diye konuştu.

    Erdoğan, "Şimdi birileri spekülasyon yapıyor. Diyorlar ki (Niye zorunlu değil?)" diyerek sözlerini şöyle sürdürdü: "Bunlara hiçbir zaman, hiçbir şeyi beğendiremezsiniz. Bugüne kadar
    doğuda, güneydoğuda hangi adımları attıysak hepsinde de 'Biz istedik yaptılar' dediler. Tamam da bizden önce bunları niye yaptıramadınız? O zaman neredeydiniz? 30 senedir bu ülkede terör var. 30 senedir bu terörün olduğu dönemlerde sizler Güneydoğu Anadolu'da benim Kürt kardeşime acaba hangi hakkı elde edip teslim ettiniz? Televizyon yayınını bile yapamıyorlardı. Geldik, 24 saat TRT Şeş'te yayına başladık mı? Başladık. Niye bunlar yapamadı?"

    Partisini kurmak için güneydoğu ve doğuyu gezerken kendisine "Sadece olağanüstü hali kaldırın, başka bir şey istemiyoruz" dendiğini, iktidar oldukları ilk ay içinde olağanüstü hali kaldırdıklarını, şimdi kimsenin olağanüstü hali konuşmadığını belirten Erdoğan, Kürtçe propaganda, hapishanede annelerin çocuklarıyla Kürtçe konuşması, propaganda için ilan, reklam tabelalarında Kürtçe reklamların asılması gibi gelişmeleri anlattı.

    Erdoğan, bütün bunların yanı sıra sadece güneydoğu ve doğuya eski rakamla 32 katrilyon yatırım yaptıklarını ifade ederek, "Fakat bunların bazıları öyle garip bir insan ki terör örgütünün adeta uşağı" dedi.

    "BDP de tıpkı MHP gibi"

    Türkiye'de, statükoyu savunan, millet ve milliyet kavramlarını istismar eden partinin, bir tane olmadığını dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "BDP de tıpkı MHP gibi, ırk kavramını, millet kavramını istismar ederek ayakta kalmaya çalışıyor. Yaptığı bu. BDP de tıpkı MHP gibi, mevcut sorundan besleniyor, sorundan beslendiği için, sorunun çözülmesini istemiyor. Ortaya fikir koymak yerine, söz söylemek yerine, şiddeti bir araç olarak görüyor. Şiddet ve siyaset, asla ve asla yan yana gelemezler. Şiddetin olduğu yerde siyaset yoktur, siyasetin olduğu yerde de şiddet olmaz, olamaz. Siyaset, ancak ve ancak şiddeti tamamen dışlamakla mümkün olur. Bunlar şiddeti dışlayamıyorlar. Çünkü tehdit altındalar. Bunlar, şiddetle, terörle aralarına mesafe koyamıyorlar. Bunlar, ortaya kendileri bir irade koymak yerine, iradelerini terör örgütü yöneticilerine teslim ediyorlar. İradesi kendisinde olmayan bir parti, siyaset üretemez, ülkenin, milletin hiçbir meselesine çözüm bulamaz."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow