hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Loğoğlu: "Çelik'in Bahçeli'ye sözleri gereksiz"

    Loğoğlu: Çelikin Bahçeliye sözleri gereksiz
    expand

    CHP Genel Başkan Yardımcısı Faruk Loğoğlu, AK Parti GenelBaşkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerini, "Bu tür söylemleri yararsız, gereksiz, anlamsız buluyorum, kınıyorum" dedi.

    Loğoğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Mısır'da ordunun darbesini onaylamadıklarını, yanlış bulduklarını söyledi.

    CHP'nin demokrasi ve siyaset anlayışında, ister askeri, ister sivil nitelikte olsun darbelere yer olmadığını ifade eden Loğoğlu, seçilmiş Cumhurbaşkanı Mursi'nin serbest bırakılmasını uygun ve yerinde bulacaklarını, ülkedeki gerginliği azaltma bakımından yararlı olacağını belirtti.

    Mısır'da ordunun yaptığı darbeden sonra ülkedeki tansiyonun artması, çatışmaya dönüşmesi, ülkenin iç çatışmaya doğru sürüklenmesini kaygıyla karşıladıklarını ifade eden Loğoğlu, "Mursi'nin, toplumu kutuplaştırmasını, halkın demokratik taleplerini görmezden gelmesini, yargıyı, kendi gücünü artırmak için araç olarak kullanmasını ve uzlaşı fırsatlarını elinin tersiyle itmesini, Mısır'da demokratik ve katılımcı siyasetin hakim olması bakımından kaçırılmış tarihi fırsat olarak değerlendiriyoruz" dedi.

    Loğoğlu, Mısır'daki askeri darbenin, Arap ülkelerinde yükselen özgürlük ve demokrasi talepleri için olumsuz bir gelişme olduğunu; eşitlik ve özgürlük taleplerini demokratik yollarla ifade eden bölge hakları için cesaret kırıcı olduğunu belirtti.

    "Tek boyutlu ve sığ hedefler"

    Bölge ülkelerinin, Mısır'daki gerilimi tırmandıracak tarafgir tutumunu yanlış ve tehlikeli bulduklarını kaydeden Loğoğlu, bölgedeki siyasi aktörlerin Suriye'deki olaylardan ders alması gerektiğini söyledi. Loğoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "AKP Hükümeti'nin, mezhepsel saikler ve bölge gücü olma hayaliyle Müslüman Kardeşler ve Mursi'nin avukatlığına soyunmasını ülke çıkarlarına aykırı buluyoruz. Başbakan Erdoğan'ın, 'Benim Cumhurbaşkanım Mursi'dir' açıklamasını, Mısır'ın içişlerine ağır ve kabul edilemez bir müdahale olarak görüyoruz.

    Mısır'da askeri darbeye karşı çıkmak başka, Mursi'nin avukatlığına soyunmak başkadır. Demokrasi'den yana olmanın koşulu, Müslüman Kardeşleri savunmak değildir. Sandıktan çıkmak, demokrasinin gerekli ancak yeterli koşulu değildir. AKP'nin, Mursi'yi abartılı bir şekilde savunmasının en az üç amacı vardır: Gezi Parkı olayları nedeniyle kontrol edemedikleri gündemi değiştirmeye çabalamak ve kamunun dikkatini Kürt meselesinin çözümündeki tıkanıklardan uzaklaştırmak.

    İkinci neden Suriye örneğinde olduğu gibi mezhep eksenli Mısır politikasının çöküşünü gizlemeye çalışmak. Üçüncüsü Mursi'yi paravan yaparak, ülkemizdeki anti-demokratik ve diktatoryal uygulamaları mazur göstermeye çalışmak. AKP'nin Suriye politikası, 'Esad gitsin', Mısır politikası 'Mursi kalsın' gibi tek boyutlu ve sığ hedeflere dayalı olduğu için başarısız, verimsiz olmakta ve Türkiye'ye, ilgili ülkelere ve bölgeye büyük zarar vermektedir."

    Loğoğlu, Türkiye'nin, Mısır dahil olmak üzere Ortadoğu ve kuzey Afrika ülkeleriyle ekonomik, ticari ve yatırım ilişkilerinin, Hükümet'in hatalı dış politikası sonucu tükenmek üzere olduğunu savundu.

    Türkiye'deki eylemleri bastırmak için "gerekirse askeri güçler görev yapabilir" diyen Hükümet'in, demokrasi dersi veremeyeceğini, sadece söylem düzeyinde kalan darbe karşıtlığının ise inandırıcı olamayacağını öne süren Loğoğlu, "Eğer AKP Hükümeti yetkilileri, gerçekten söylediklerine inanıyorsa, Mursi döneminde Mısır'a yaptıkları ekonomik yardımı şimdi karşı olduğu askeri yönetimden geri isteyecek mi?" diye sordu.

    Loğoğlu, Mısır'daki bütün siyasi aktörleri, tansiyonu düşürecek adımları atmaya, şiddetten uzak durmaya ve sağduyuya çağırdı.

    AB Bakanı Egemen Bağış'ın, Fransa Büyükelçiliği'ndeki resepsiyonda gerçeklere aykırı açıklamada bulunarak, "AB 22. faslı açtı. Bunun için Fransa'ya teşekkür ediyoruz" dediğini ifade eden Loğoğlu, bunun, en erken kasıma ve koşullu olarak ertelendiğini söyledi. Loğoğlu, "Ermeni konusunda kükrediğimiz Fransa'ya teşekkür etmek garabetini, nasıl vicdanlarına, akıllarına, gönüllerine, siyasi ahlaklarına sığdırabiliyorlar?" dedi.

    "Bunun neresi adalet, vicdandır?"
     
    Yeryüzü iftarlarına işaret eden Loğoğlu, iftarın bir ucunda TOMA'ların bulunmasının, ne İslam'a ne Türrkiye'ye ne TOMA'yı getiren polislere, bunun için talimat veren, İslamiyet konusunda kimseye pabuç bırakmadığını iddia eden AK Parti yönetimine yakışacağını belirtti. Loğoğu, bunu kınadıklarını belirterek, kişilerin dini vecibelerini yerine getirirken, baskı altında tutulmaması gerektiğini kaydetti.

    Loğoğlu, AB'nin, Mısır ile yaptığı son açıklamaya ilişkin bir soruyu yanıtlarken, ülkede, devlet gücünü elinde tutan bir yönetim bulunduğunu, bu yönetime meşruiyet tanıyıp tanımamanın dış ülkelerin işi olmadığını vurguladı.

    Loğoğlu, yapılması gerekenin, o yönetimi, meşruiyete sevk edecek adımları atmasını istemek olduğunu dile getirdi.

    Gezi Parkı olaylarında Türk Bayrağı satttğı gerekçesiyle bir vatandaşın tutuklandığı iddialarının hatırlatılması üzerine Loğoğlu, eli palayla gezenin anında Fas'a kaçarken, bayrak satan, tweet atan gençlerin tutuklandığını belirtti.

    "Bunun neresi adalet, vicdandır? Bunu satan kişiyi hangi nedenle suçlayabilirsiniz?" diye soran Loğoğlu, "Bu kişiye, 'bayrağını da al git mi' diyeceksiniz? Türk bayrağına böyle bir muameleyi haklı görenler, yerinde bulanlar çok vahim gaflet, yanlış içindeler. Buna Türkiye'de hiçkimse, AKP'li vatandaşlarımız dahil razı olmayacaktır" dedi.

    Çelik'in sözleri AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik'in, MHP Genel Başkanı
    Devlet Bahçeli'ye yönelik sözlerinin sorulmasına Loğoğlu, şöyle karşılık verdi:

    "Bu tür sataşma, söylemler ne Türkiye'ye ne Türk siyasetine hiçbir kazanım getirmez. Sayın Çelik'in açıklamalarını, inanılmaz bir kulakla dinledim. Uygun bulmuyorum. Bu tür söylemleri yararsız, gereksiz, anlamsız buluyorum, kınıyorum. Daha ölçülü, saygılı davranmak lazım. Nasıl bir iktidar partisi sözcüsü, yıllarca bu ülkeye hizmet veren parti liderine yakışıksız, kabul edilemeyecek tabirlerle hitap edebilir, anlayamıyorum.

    48 madde yeni bir anayasa değildir ama üzerinde mutabık kalınmış, bütünlük içinde olmayan bir kitledir. Bunun, Türkiye'deki siyaseti rahatlatacak unsurlarla zenginleştirilerek, gündeme getirilebilmesi halinde Türkiye'yi rahatlatacak, insanlara nefes aldıracak bir ortamın sağlanmasından yana oluruz."

    CHP Antalya Milletvekili Yıldıray Sapan'ın açıklamasına ilişkin bir soru üzerine Loğoğlu, Türkiye'de, bir söylem kalitesizliği bulunduğunu, bunun, twitter, sosyal medya, Bahçeli-Hüseyin Çelik tartışmasında da böyle olduğunu belirtti.

    Loğoğlu, "Yanlış olmuştur. Doğru bir üslup değildir. Önce palayla darbe, sonra sırtına tekme yiyen kızcağımızın durumunu düşünün, o doğru muydu? O da yanlıştı, bu da yanlış" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow