hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    3. köprünün imar planı iptal mi edildi?

    3. köprünün imar planı iptal mi edildi
    expand

    Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, 3. köprünün imar planı ile ilgili, "Bazı yerlerde mecburi sapmalar oldu" dedi.

    Yıldırım, Bingöl Havalimanı'nın açılış töreni öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

    İstanbul'a yapılan 3. Boğaz Köprüsü'nün imar planının iptal edildiğine yönelik çıkan haberlerin sorulması üzerine Yıldırım, bunun tamamen gerçek dışı ve talihsiz bir haber olduğunu söyledi.

    Projenin güzergahı ve köprünün yeriyle ilgili herhangi bir yanlışın olmadığını anlatan Yıldırım, şunları kaydetti:

    "Yanlış yapılan bir iş yok. Düzmece bir haber. Şu var. Köprü güzergahında bazı yerlerde mecburi sapmalar oldu. Mesela kuş yollarına rasladı Riva deresinde. Orada hafif yolu değiştirdik. Kaynak sularına rastlayan bölgeler oldu, değiştirdik. Böyle mecburi ufak tefek değişikliklerin planlara işlenmesi lazım. Yapılan işlem budur.

    Yoksa köprüyü gelişi güzel yapıyoruz sonra 'kusura bakmayın, yanlış oldu', bu ciddiyetsiz bir şey. Maalesef farklı bir işlemi tamamen çarpıtarak, yanlış bir şekilde verilmiştir. Kafa karıştırmaya yönelik bir haberdir."

    Ağaçların yanlış yere kesildiği iddialarını da değerlendiren Yıldırım, "Yeşil konusunda gereken hassasiyet gösteriliyor. 400 hektarlık alanda yapılan yol çalışmasına mukabil 6 farklı noktada 1400 hektarlık bölgeyi ağaçlandırıyoruz" dedi.

    "İşte bu yüzden ÇED raporu gerekliydi"


    TMMOB Çevre Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Baran Bozoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, hatanın bir mühendislik, plancılık hatası olduğunu belirtti.

    Bozoğlu'nun açıklaması şöyle:

    "Bilindiği üzere 3. Köprü Projesi odamızın tüm itirazlarına, önerilerine rağmen Çevresel Etki Değerlendirme (ÇED) Raporu'ndan muaf tutulmuştur. ÇED Yönetmeliği Geçici 3. Madde kapsamında DPT'nin (Kalkınma Bakanlığı) yatırım programında yer aldığı belirtilerek 3. Köprü ÇED'den muaf tutulmuştur.

    Yönetmeliğin bu maddesi odamız tarafından dava edilmiş ve tüm ÇED muafiyetlerinin ortadan kaldırılması Danıştay'ın kararları ile sağlanmıştır. 1 Nisan 2013 de tarafımıza ulaşan kararın hemen ardından, kararın mürekkebi kurumadan 5 Nisan 2013'de, Yüksek Mahkeme kararına rağmen bu madde tekrar yönetmeliğe eklenmiştir.

    Bununla da kalınmamış, 3. Köprü'de ÇED Raporu hazırlanması için açtığımız dava sürecinde bu madde bu sefer torba kanun ile Çevre Kanunu'na konulmuş ve mahkemelerin 3. Köprü'ye ÇED uygulanmamasını hukuksuz bulmaması sağlanmıştır.

    Bugün basına da yansıdığı gibi, 3. Köprü'nün yanlış yere yapıldığı ve imar planının Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığı tarafından iptal edildiği görülmüştür.

    Bu hata, bir mühendislik, plancılık hatasıdır. TMMOB'yi susturmaya, işlevsizleştirmeye çalışanlar ve buna destek olanların bilimdışılığının, kamu yararından uzaklığının yansımasıdır.

    Aşağıdaki sorulara yanıt verilebilmesi gerekmektedir;

    * İptal edilen imar planları kapsamında tahrip edilen doğal alanlar tekrar yerine getirilebilecek midir?
    * İptal edilen imar planları kapsamında yapılan kamulaştırmaların ülke kaynaklarına verilen zararının hesabı verilebilecek midir?
    * Yurtdışındaki bankalardan, faiz lobilerinden (!) para alınmak için yapılan ÇED raporlarının ülkemizde halkımız için yapılmasına engel olunması kamu yararı ile bağdaşır mı?
    * Bankaların kredilerini geri alabilme ihtimallerine dair rapor hazırlanırken neden kamu yararı, halk sağlığı ve katılımcılık anlayışı ile ÇED raporu hazırlanmasından kaçınılmıştır?
    * Yoksa yangından mal kaçırırcasına yürütülen, bilimsellikten ve katılımcılıktan uzak, halka bilgi vermekten çekinen bu proje ve inşaat 4. Köprü'nün inşaatı mıdır?

    ÇED raporu, projelere dair tüm bilgileri barındıran, sosyal, çevresel etkileri irdeleyen, halkın katılımını sağlayan bir sürecin sonucunda oluşturulmaktadır. Bu raporlar meslektaşlarımızın yani çevre sorunlarının tespiti ve çözümüne yönelik bilimsel-teknik birikime sahip çevre mühendislerinin katılımı ile hazırlanmaktadır. ÇED raporlarının hazırlanmasına engel olmak mühendislik disiplinin sürece etkin katılımını, halkın görüşlerinin sürece etkin katılımını engellemek anlamına gelir ve 'çevrecilik' ile kesinlikle bağdaşmaz!

    Ülkemizde köprü, havalimanı, liman, tesis yapılmasın demiyoruz. Mühendislik, plancılık ilkeleri ile, kamu yararı ve halk sağlığı gözetilerek bu projelerin yapılmasını istiyoruz. Yoksa siz hala anlamadınız mı?"
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow