Doğu Akdeniz’de Fatih sondaj gemisinin sondaj çalışmalarına başlamasının ardından Türk Deniz Kuvvetleri Komutanlığı unsurları, sondaj çalışmaları yapıldığı bölgede görev yapmaya başladı. Sondaj çalışmalarının başlaması üzerine Rum yönetimi de, Fatih gemisinde görev alan personeli ’uluslararası tutuklama emri’ çıkarmakla tehdit etmişti. Bakan Çavuşoğlu'nun dün yaptığı açıklama üzerine Rumlar paniğe kapıldı. Hürriyet Gazetesi Lefkoşa temsilcisi Ömer Bilge, son durumu CNN Türk'e anlattı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, dün Kırgızistan Dışişleri Bakanı Çingiz Aydarbekov ile Türkiye-Kırgızistan Ortak Stratejik Planlama Grubu 3. Toplantısı'nın ardından ortak basın toplantısında Doğu Akdeniz sondaj çalışması ile ilgili açıklamalarda bulundu.

Bakan Çavuşoğlu, "Artık sismik araştırma bitmiştir. Sondaj çalışmalarına başlayacağız. 2. gemimizi de bölgeye gönderiyoruz" ifadelerini kullandı.

Hürriyet Gazetesi Lefkoşa temsilcisi Ömer Bilge ise Lefkoşa'dan şunları söyledi:

"Doğal gaz krizi yeni bir olay değil, uzun yıllardır devam ediyor. Türkiye ve KKTC, çok uzun yıllardır Kıbrıslı Rumları "Tek başınıza buralarda sondaj yapıp uluslararası şirketlere kiralamayın" uyarısında bulunuyor ve özellikle Kıbrıslı Türklerle işbirliği çağrısı yapıyordu. Rumlar boş durmadı aradan geçen zamanda. Sadece kendi başlarına değil, İsrail ve Mısır’ı da yanlarına alarak sondajlara devam etti. İşte Türkiye bugüne kadar yapmış olduğu uyarılara son verdi ve harekete geçti. Türkiye’nin yeni satın almış olduğu Fatih Cuma günü Alanya açıklarından yola çıktı ve Kıbrıslı Rumların tam dibine adanın en batısına 60 kilometre açıklarına yanaştı ve sondaj çalışmalarının hazırlıklarına başladı. Tabi Rumları da ayağa kaldırdı. Hem Avrupa Birliği, Birleşmiş Milletler, Rusya, Amerika ne kadar petrol şirketi varsa Türkiye’ye karşı harekete geçmelerini istedi. Türkiye’nin burada duruşu önemli. Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, hem KKTC ziyaretlerinde hem de Ankara’da hem de Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin herhangi bir sondaj çalışmalarına ara vermeyeceğini ve geri adım atmayacağını belirtti. Bugün Rum tarafında çok fazla konuşuluyor ve büyük bir panik halindeler.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

İKİNCİ GEMİ SONDAJ İÇİN KKTC AÇIKLARINA GELECEK

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu önümüzdeki günlerde sadece bir gemiyle değil ikinci sondaj gemisiyle bu defa Kıbrıs’ın KKTC açıklarına gelerek sondaj yapacağını söyledi.

BÖLGEDE DOĞAL GAZ VAR

Bu doğal gaz krizi nereye doğru evriliyor? Bu bölgedeki sularda doğal gaz var. Özellikle 2 bin metre derinlikte bir denizden bahsediyoruz. Şirketler yaptıkları kazılarda doğal gaz kaynaklarına ulaşmıştı. Tabi doğal gazın bulunması denizde sadece bir anlam ifade etmiyor. Bunun bir de uluslararası pazarlara ulaştırılması var. İşte Kıbrıslı Rumlar İsrail ve Mısır’la birlikte Türkiye’yi by-pass etmeyi planlıyorlardı. Eğer Fatih Sondaj Gemisi herhangi bir kaynağa ulaşırsa Antalya açıklarında olduğundan dolayı Türkiye’ye ulaştırılması da kolay olacak.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

KIBRIS MÜZAKERELERİ BAŞLAMAYABİLİR

Kıbrıs sorunu doğal gaz krizi çerçevesinde artık uzun süre müzakerelerin başlayamayacağını söyleyebiliriz. Çünkü Rum tarafı tehdit üzerine tehdit savuruyor. Hatta Fatih gemisinin personelini uluslararası tutuklama emri çıkartacağını, Türkiye’nin AB fonlarını bloke edeceğini daha doğrusu elinden geleni yapıyor. Türkiye ve KKTC’nin tutumu ise çok net. Buradaki sondaj çalışmalarında nasıl ki Kıbrıslı Rumların hakkı varsa Kıbrıslı Türklerin de hakkı var diyerekten devam edecek kararlı bir duruşu var. Şu anda Fatih Sondaj Gemisi aslında Rumların ya da KKTC’nin sınırlarında değil, Türkiye Cumhuriyeti’nin yaklaşık 6 yıl önce Birleşmiş Milletler’e ilan etmiş olduğu Türkiye’nin bizzat kendi münhasır ekonomik bölgesinde. Dolayısıyla herhangi bir uluslararası hukuk anlamında da bir ihlal teşkil etmiyor. Önümüzdeki dönemde Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun söylediği gibi ikinci gemi KKTC açıklarına gelirse işte o zaman çok daha fazla kriz derinleşecek diyebiliriz."