hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Dışişleri Bakanı Davutoğlu Irak'ta

    Dışişleri Bakanı Davutoğlu Irakta
    expand

    Irak'ın başkenti Bağdat'ta bulunan Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Başbakan Nuri El Maliki ve mevkidaşı Hoşyar Zebari ile görüştü. "İlişkilerde yeni bir sayfa açıldığı" mesajı verildi.

    Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari'nin daveti üzerine iki günlük resmi ziyaret için bu ülkeye gelen Davutoğlu, görüşmelerine başladı.

    Davutoğlu, ilk olarak Irak Başbakanı Nuri el-Maliki ile başbakanlık binasında görüştü. Basına kapalı yapılan görüşme yaklaşık bir saat sürdü.

    Maliki: "Bölgedeki durum işbirliğini gerektiriyor"

    Görüşmeye ilişkin konuşan Maliki Irak'ın bütün ülkelerle ortak çıkar, karşılıklı saygı ve içişlerine karışmamak üzerine yapılı iyi ilişkiler içinde olmak istediğini belirtti. Maliki,"Bölgedeki son durum tüm tarafların işbirliği içine girmesini gerektiriyor" dedi.

    İki ülke arasındaki ilişkileri değerlendiren Maliki, "Son gelişmeleri iki ülke halkı memnuniyetle karşıladı. Irak ile Türkiye arasında istikrarlı ve güçlü ilişkiler içinde olmak istiyoruz" diye konuştu.

    Maliki konuşmasında ayrıca, "Şahıs ve hükümetler değişse dahi iki ülke arasında istikrarlı ilişkilerin baki olmasını hedefliyoruz ve bu konuda ufkumuz çok geniş" şeklinde konuştu.

    "Terörle mücadele ve güvenlik konusunda birlikte atılacak çok adımlar var" diyen Maliki, "Irak bölgede ani kararlar ve refleksli politikalardan uzak istikrarlı bir politika yürütüyor" dedi.

    Davutoğlu: "Her konuda işbirliğine hazırız"

    Öte yandan, Davutoğlu bölgedeki gelişmeler başta olmak üzere her açıdan iki ülke arasında işbirliği yapılması gerektiğini belirtti. Davutoğlu Maliki'nin Ankara ziyareti için iki ülke arasındaki ortak komisyonların hazırlık yapmasının da önemine değindi. Davutoğlu ayrıca Irak'taki terör saldırılarını kınayarak "Irak'a yapılan saldırı Türkiye'ye de saldırı sayılır. Bu konuda istihbarat dahil her konuda işbirliğine hazırız" diye konuştu.

    Davutoğlu konuşmasında Irak ve Türkiye'nin bölgede mezhep ve etnik çatışmalara karşı olduklarını ve bu konuda bölgede daha geniş çalışmalara ihtiyaç olduğunu bildirdi. Bölgedeki gelişmelerle ilgili ve özellikle Suriye konusunda iki ülke arasında ikili danışmanın katlanması gerektiğini vurguladı. Davutoğlu Irak ziyareti çerçevesinde kutsal Necef ve Kerbela kentlerini de ziyaret edecek.

    Davutoğlu-Mutlak görüşmesi

    Davutoğlu, Irak Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak ile de bir araya geldi.

    Davutoğlu ve Mutlak, başbakanlıkta gerçekleşen görüşme sonrası ortak basın toplantısı düzenledi.

    Mübarek muharrem ayında Irak'ı ziyaret etmekten dolayı büyük mutluluk duyduğunu belirten Davutoğlu, Başbakan Nuri el-Maliki ve Cumhurbaşkanı Vekili Hudayr Huzai ile çok iyi görüşmeler yaptığını bildirdi. Ziyaretin hem ikili ilişkiler hem de bölgesel ilişkiler açısından özel bir önemi olduğuna dikkati çeken Davutoğlu, "Irak'ın istikrarı huzuru ve mutluluğu, Türkiye'nin huzuru ve mutluluğu gibi aziz ve önemlidir. Tarih boyu beraber yaşadık, ebediyete kadar beraber yaşayacağız" dedi.

    "Yeni bir dönem başladı"

    Irak Başbakan Yardımcısı Salih Mutlak ise Davutoğlu'nun ziyaretinin kendileri için çok önemli olduğunu belirterek, "Bu ziyaret ikili ilişkilerin yeniden yapılandığını gösteriyor. Yeni bir dönem başladı" diye konuştu.

    Türkiye'nin 2003 yılında Irak işgaline karşı durduğunu her zaman hatırlayacağını söyleyen Mutlak, Türk halkının o dönemde sokaklara çıkarak Irak'a verdiği desteği asla unutmayacaklarını vurguladı.

    Davutoğlu, Zebari ile de görüştü

    Davutoğlu daha sonra Irak Dışişleri Bakanı Hoşyar Zebari ile bir araya geldi.

    Davutoğlu, Türkiye ve Irak'ın ortak tarihi paylaşmış iki dost ülke olarak hareket ettiğini ve geleceğe de böyle baktığını söyledi. Son dönemde durağanlığı aşma konusunda Zebari'nin gösterdiği katkı için teşekkür eden Davutoğlu, birlikte ele aldıkları eylem planının başarıyla işlediğinin altını çizerek, "İlişkilerde ve işbirliğinde sınır tanımıyoruz" diye konuştu.

    Bakan Davutoğlu, son dönemde Irak' a yönelik terör eylemlerinde dökülen her damla kanın acısını yüreklerinde hissettiklerini ve Türkiye'nin bu konuda Irak ile her türlü işbirliğine hazır olduğunu belirtti.

    İki ülke arasında özellikle ulaştırma, enerji, ticaret, kültür, sağlık ve tarım olmak üzere bütün alanlarda çok geniş işbirliği potansiyeli bulunduğunu dile getiren Davutoğlu, şöyle devam etti:

    "Son 2 aylık takvimlendirilmiş karşılıklı ziyaretlerle eylem planını başarıyla bugünlere getirdik. Bugün de Zebari ile birlikte önümüzdeki ayları planladık. İnşallah bu ay içinde bizim Meclis Başkanımız Cemil Çiçek, Sayın Meclis Başkanı Usame Nuceyfi'nin eylül ayındaki Türkiye ziyaretine cevap olarak burayı ziyaret edecek. Daha sonra da aralık ayı başında teknik ekiplerimiz bir araya gelecek ve yüksek düzeyli stratejik işbirliği konseyi hazırlıklarını yürütecekler. Ve inşallah daha sonra ilk fırsatta Sayın Irak Başbakanı Nuri el-Maliki'nin Ankara ziyaretiyle bu konsey toplantısını gerçekleştireceğiz.

    Ayrıca özellikle enerji, ulaştırma, ticaret, gümrük gibi kritik önemdeki bakanlıklarımız arasında da süratle karşılıklı ziyaretler gerçekleşecek.

    İki ülke arasındaki sınır kapılarının sayısının artırılması, uçuş sayılarının artırılması, tren yollarının bağlantılarının güçlendirilmesi ve yenilenmesi de dahil olmak üzere iki ülkeyi birbirine daha da fazla entegre edecek projeleri gündemimize alacağız. Diğer bütün alanlarda da bu noktalarda ortak projelere bütün bakanlıklarımızla ağırlık vereceğiz."

    Görüşmede başta Suriye olmak üzere iki ülkeyi ilgilendiren bölgesel konularda da istişarelerde bulunduklarını vurgulayan Davutoğlu, Ortadoğu bölgesinin büyük bir dönüşümden geçtiğini ve Irak'ın gelecek seçimlerin gününü tayin edip, hür seçimler yönünde adım atması gibi, diğer ülkelerin de bu konudaki taleplerinin hep saygı duydukları talepler olduğunu belirtti.

    Her ülkenin halklarının kendi kaderlerini kendilerinin tayin edeceklerini vurgulayan Davutoğlu, "Ama bütün bölgede kardeşliği, barışı, ortak çalışmayı ve karşılıklı anlayışı egemen kılmak istiyoruz. Suriye konusunda da en fazla olumsuz etkilenen ülkeler Türkiye, Irak, Ürdün, Lübnan gibi komşu ülkelerdir. Onun için Cenevre-2 Konferansı da dahil olmak üzere Suriye'nin ve bölgenin kaderini ilgilendiren her konuda komşu ülkelerin devrede olmasına büyük
    önem veriyoruz" şeklinde konuştu.

    Suriye konusunda Irak ile çok daha yakın bir istişare mekanizmasını bundan sonra da işleteceklerini ifade eden Davutoğlu, bölgede mezhep ve etnik çatışma fitnesini çıkarmak isteyenlere karşı da omuz omuza birlikte olacaklarına dikkat çekti.

    Davutoğlu, "Bölgemiz yeteri kadar kan kaybetmiştir. Bundan sonra hep beraber barış ve istikrar yönünde çalışmak durumundayız" ifadelerini kullandı.

    Hoşyar Zebari de iki ülke arasında son dönemde bir soğukluk yaşandığını ama şimdi yeni bir sayfa açtıklarını belirtti. Türkiye ve Irak'ın çok ayrıcalıklı ilişkiler kurduklarını dile getiren Zebari, Davutoğlu ile çalışarak bu seviyeye geldiklerini ve yeniden siyasi diyaloğun kurulması ve Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliği Konseyi'nin tekrar aktif hale getirilmesi konularında
    anlaştıklarını vurguladı.

    Zebari, enerji, su, tarım ve ulaştırma alanlarında işbirliğini arttıracaklarını kaydetti.

    "Su bizim için aziz bir konudur"

    Toplantının ardından iki taraf arasında su konusundaki görüşmelerin sorulması üzerine Davutoğlu, "Su bizim için aziz bir konudur. Yani stratejik pazarlık konusu değildir. Irak'taki toprakların suyla bereketlenmesi herkesten çok bizim isteğimizdir. Bu konuyu bu perspektiften alıyor ve görüş ayrılığı değil ittifak ve işbirliği alanı olarak görüyoruz. Su meselesi sadece suyun paylaşımı ile ilgili değil, suyun verimli kullanılmasıyla da ilgilidir" yanıtını verdi.

    Suriye'deki aşırı gruplara ilişkin bir soruyu yanıtlayan Davutoğlu, Türkiye ve Irak'ın Suriye'deki durumdan en fazla etkilenen iki ülke olduğunu söyledi. Bu konuyu kendi aralarında istişare etmekten daha doğal bir şey olamayacağını dile getiren Davutoğlu, şunları kaydetti:

    "Saddam Hüseyin'in Halepçe'de insanlık suçu işlediğinde oradan gelen kardeşlerimize kucak açmıştık. Bugün de Suriyeli kardeşlerimize kucak açıyoruz. Türkiye'deki kamplarda veya Türkiye'den Suriye'deki aşırı gruplara giden hiçbir yardım yoktur. Ne Türkiye'de ne de bölgemizdeki topraklarda şiddete müsamaha göstermeyiz. Bahsedilen aşırı gruplar son bir yılda ortaya çıkan gruplardır.

    Türkiye ile uzaktan yakından ilgisi olan gruplar değildir. Ebu Gareyb'den kaçanların bu grupların içinde olduğunu biliyoruz. Bizim için en büyük tehdit bu grupların ortaya çıkmasına neden olan Suriye rejimidir. Tarih çok zalim görmüştür ama kendi ülkesini böylesine tahrip eden bir zalim görmemiştir. Türkiye hiçbir zaman, hiçbir şekilde şiddet yanlısı grupların arkasında olmadı."
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow