Financial Times gazetesi, “IŞİD AŞ” adlı yazı dizisinin ikinci gününde örgütün "vatandaşlarına" sağladığı kamu hizmetlerini anlatıyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Financial Times gazetesinin “IŞİD AŞ” adlı yazı dizisinin bugünkü bölümünde IŞİD’in bütçesiyle ilgili ayrıntılı bilgiye yer verilip, savaşçıların gereksinimleri için yapılan harcamalarda cömert davranılırken kamu hizmetlerinin kötü durumda olduğuna dikkat çekiliyor.

Financial Times gazetesinde yer alan haberden bazı bölümler şöyle:

“IŞİD, internet üzerinden yaptığı cilalı propogandada sağlık sektörünü zaman zaman İslam Devleti Sağlık Hizmeti – IDSH diye adlandırıyor. Logo ve harf karakterleri İngiltere’nin parasız devlet sağlık sistemi NHS’den alınmış. Önlük giymiş doktorları pırıl pırıl parlayan iyi donanımlı koğuşlarda gösteren kuşe kağıda basılı resimlerle donatılmış IDSH posterleri de NHS’den alıntı olabilir.

Bu aldatıcı bir görüntü. Kendisini devlet olma hedefine adayan IŞİD, Suriye’nin yarısı ve Irak’ın da üçte birinde kontrolü altında bulundurduğu bölgelerdeki kaynaklarından her ay on milyonlarca doları cebe indiriyor. Ama elinde bazı ülkelerden daha büyük toprak bulundurup bir yandan vergiler dayatıp diğer yandan da ‘vatandaşlarına’ bazı hizmetler sunarken, kendini halifelik ilan eden IŞİD’in bütçesi, önceliklerin hala militan örgütte olduğunu gösteriyor. IŞİD, sadık üyelerine hesapsızca para dağıtırken diğerlerine baskı yapan etkili bir savaş makinesi geliştirmiş.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

16 yaşındaki doğu Suriyeli Ebu Kitada bir savaşçı olarak IŞİD’e katıldığında, ister cephede bir klinikte tedavi olarak isterse nakit para ile birlikte Türkiye’ye kaçırılarak sağlık hizmeti alacağı garanti edilmiş. Kaçtıktan birkaç hafta sonra FT’ye konuşan Kitada, “Her şeyi ödüyorlar” dedi. IŞİD bölgesindeki herkes gibi o da gerçek ismini vermek istemedi.

Diğer taraftan, IŞİD’in Haziran’da ele geçirdiği Irak kenti Musul’dan kaçan Uym Eyyad gibi siviller ikinci sınıf vatandaş muamelesi görüyor. Hasta oğluna özel tedavi için harcayacak parası olmamasına karşın devlet hastanelerine gidemiyor. Haziran’da kuzey Irak’ta Kürtlerin kontrolündeki Erbil’e kaçan bu ev kadını, “Hastaneye girdiğimde, korkuyorum. İçerdeki herkes IŞİD’ci. Diğer hastaların ise kendi ilaçlarını getirmesi gerekiyordu” dedi.

Grubun mali durumunu inceleyen bir koalisyon yetkilisine göre, IŞİD’in güvenlik düzeni her ay 10-15 milyon dolara mal oluyor. Bunun içinde polis, ‘hisba’ ya da ‘ahlak’ polisi, ‘emniyet’ adı verilen isithbarat güçleri ve vergi toplayıp ceza kesen yardımcılar bulunuyor. IŞİD’in geniş güvenlik harcamaları cihadçıların iç güvenlik konusunda gittikçe daha fazla endişlenmeye başlamasıyla son aylarda artımış bulunuyor. Yetkili, emniyet ajanlarının artık aralarında Türkiye ve Ürdün’ün de bulunduğu halifeliğin dışındaki bölgelerde de faaliyet gösterdiğini, içerde ise telefon dinleme sistemleri oluşturma işlerine para harcadıklarını söylüyor.