hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Savaşın en tehlikeli aktörü Şahid-136 oldu

    Savaşın en tehlikeli aktörü Şahid-136 oldu
    expand

    Rus lider Putin'in kısmi seferberlik ilanından sonra yeni bir evreye geçen Ukrayna savaşının en yeni ve en tehlikeli aktörü Şahid-136 oldu. Karşısına ne çıkarsa çarpıp patlayan bu kamikaze drone sistemiyle ilgili en çarpıcı detay ise internetten satın alınan malzemelerle bile kolayca yapılabiliyor olması.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kırım ile Rusya’yı birbirine bağlayan Kerç Köprüsü'nde yaşanan patlamanın ardından Ukrayna'daki Rus birliklerinin komuta kademesinde değişiklikler yapıldı ve Ukrayna’nın başkenti Kiev, aylar sonra tekrar Rus füzelerinin hedefi haline geldi. 

    Rus ordusu tarafından gerçekleştirilen saldırılarda yaklaşan kış öncesi Kiev altyapısını oluşturan tesisler hedef olurken, füzelerle birlikte kullanılan ve İran tarafından üretilen Şahid-136 kamikaze drone sistemleri ise ciddi bir tehdit olarak tanımlanıyor. Ukraynalı yetkililer Kiev’in İran üretimi kamikaze insansız hava araçlarıyla vurulduğunu ve İran’ın bir süredir Rusya’ya silah tedariği sağladığını belirtiyor. 

    İran, Rusya’ya İHA tedarik ettiğine yönelik iddiaları reddederken, Kiev'de çekilen görüntüleri değerlendiren uzmanlar da Şahid-136 tipi kamikaze drone sistemlerinin savaşta aktif rol oynadığını söylüyor. Savunma ve Denizcilik Araştırmacısı Kozan Selçuk Erkan, kamikaze drone sistemlerinin tüm dünya için büyük bir tehdit olduğuna dikkat çekerek Şahid-136 hakkında çarpıcı detaylar paylaştı.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

     

    Rusya’nın savaş başında kendi imkanlarıyla ürettiği kamikaze drone sistemlerini kullandığını belirten Kozan Selçuk Erkan, son dönemlerde Rusya’nın bu ihtiyacı İran üzerinden karşıladığını söyledi. Kamikaze drone sistemlerinin basit sistemler olduğunu dile getiren Erkan, "Şu anda Ukrayna’da kullanılan kamikaze drone’lar ve dolanan mühimmat iki farklı şey. Kamikaze drone sistemleri bizim telefonlarımızda bulunan GPS (küresel konumlama sistemi) sisteminden bile daha ilkel bir GPS sistemine sahip. İçinde çok basit elektronik sistemler bulunduran, büyük bir model uçaktan hallice olan ve uzun mesafeler kat eden patlayıcı yüklü hava araçları diyebiliriz" şeklinde konuştu.

    "Örnek vermek gerekirse Lentatek tarafından geliştirilen 'Kargı' dolanan mühimmat olarak adlandırılabilir" diyen Erkan Şahid-136 ile dolanan mühimmatlar arasındaki farkı ise şöyle anlattı:

    "Çünkü o hedefini buluyor, otonom şekilde uçuyor ve karşısına bir engel çıktığında yükselerek hedefine gitmeye devam ediyor. Şahid-136’da öyle bir durum yok. Yani karşısına ne çıkarsa ona çarpıp patlıyor."

    Kozan Selçuk Erkan'a göre hem Ukrayna hava savunmasının hem de dünyada bulunan savunma sistemlerinin Şahid-136 tipi kamikaze drone sistemlerini engelleme çabalarının yetersiz kalacağının altını çizerek, "Rusya seyir füzelerini belirli bölgelerden atıyordu. Bu füzelerin rotalarını tahmin etmek, füzeleri radarda görmek ve onlara karşı önlem almak biraz daha kolaydı. Ancak kamikaze drone’lar hem çok küçük hem de nereden atıldıkları belli değil" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Şahid-136’ların yerlerinin belirlenmesinin çok zor olduğunu da ifade eden Erkan, "Bu sistem füzelerin aksine çok geniş bir alandan atılıyor. Rusya bu silahları hem kendi topraklarından hem Belarus içinden hem de Ukrayna’da işgal ettiği topraklardan atıyor. Yani neredeyse 2 bin kilometrelik bir alandan bahsediyoruz. Bu sistemler ancak hedeflerine çok yaklaştığı durumlarda görülmeye başlanıyor" bilgisini paylaştı.

    Kamikaze drone sistemlerine karşı koymak için şu ana kadar bulunmuş uygun maliyetli bir çözüm yok. "Şu anda tüm dünya için tehdit oluşturuyor. Bu tarz sistemlere karşı gelecekte ASELSAN tarafından üretilen Korkut benzeri sistemlerin ön plana çıkacağını düşünüyorum" diyen Kozan Selçuk Erkan şunları da ekledi: "ASELSAN ve TÜBİTAK'ın da üzerinde çalıştığı lazer sistemleri var. Onlar da yakın mesafelerde bu tarz silahlara karşı etkili olabilir."

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Peki bu tarz sistemleri devre dışı bırakmak için elektronik karıştırma yapmak ne kadar etkili? Bu konuyla ilgili Erkan, "Şahid-136 ve benzeri silah sistemleri çok karmaşık elektronik sistemlere sahip değiller. Bir sistem ne kadar 'aptal' olursa elektronik karıştırma da o kadar etkisiz kalıyor. 'Sen uç, yaklaştıktan sonra da düş' mantığıyla çalışan sistemi böyle bir karıştırma yaparak düşürmek maalesef çok zor. Yani şu anda fiziki olarak durdurmaya yönelik yöntemler çözüm olabiliyor" açıklamasında bulundu.

    Rusya’nın İran’dan aldığı Şahid-136 kamikaze drone sisteminin benzerlerine göre oldukça ucuz olduğunu vurgulayan Kozan Selçuk Erkan, sözlerini şöyle sürdürdü:

    "Şu anda en donanımlı versiyonunun bile 20 bin dolar olduğu belirtiliyor. Bu sistemin bu kadar ucuz olmasının sebebi çok basit. Şahid-136 internetten satın alabileceğiniz ürünlerle yapılıyor. İçinde bulunan hiçbir sistem karmaşık değil ve yüksek teknoloji barındırmıyor. Araba navigasyonu olarak tabir edilen sistemlerin içindeki GPS mikroçiplerini kullanıyorlar. Amatör bilgisayar olarak tabir edilen bilgisayarların işlemci kartlarını kullanıyorlar. Aynı zamanda çok fazla üretiyorlar. Tüm bunlar sayesinde benzerlerine göre çok ucuz bir ürün çıkıyor."
    Erkan, Türkiye’de geliştirilen benzer sistemlerin kalite ve maliyet olarak daha yüksek seviyede olduğunu aktararak, "Türkiye’nin geliştirdiği ürünler çok daha profesyonel. Örnek vermek gerekirse Lentatek tarafından geliştirilen Kargı’nın birim maliyetine muhtemelen 80 ila 100 tane Şahid-136 alabilirsiniz" şeklinde konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kamikaze drone sistemlerinin seyir füzeleri ile eş değer hale gelmeye başladığını belirten Kozan Selçuk Erkan, "Bu konuda yakın zamanda eski Savunma Sanayi Müsteşarı yardımcılarından olan Doç. Dr. Sıtkı Egeli ile sohbet ettik. Egeli, seyir füzeleri ile drone sistemlerinin iç içe geçmeye başladığını anlattı. En son Yemen’de Husilerin kamikaze drone’lar ile 2 bin 500 kilometre mesafede bulunan hedefe saldırdıklarını gördük. Onların kullandığı sistemler şu anda İran’ın Rusya’ya sattığı sistemlerden çok farklı değil. Yani baktığımızda bu sistemler 2 bin 500 kilometre uçup bir yere düşebiliyorlarsa artık seyir füzesi olmuşlardır. Pervanesi olduğu için adı füze değil de İHA olmuş denebilir" dedi.

    'BÜYÜK BİR TEHDİT'

    Tüm bu özelliklerinin yanı sıra Şahid-136 tipi silah sistemleri aynı zamanda dünya için de çok büyük bir tehdit. Erkan bu durumu şu örnekler üzerinden tarif etti:

    "Bugün Ukrayna’da izlediğimiz görüntülerin benzerini yarın dünyanın herhangi bir noktasında görmemiz çok olası çünkü bu tarz sistemler çok ucuz. Sivil bir kamyonun kasasında bulunan 5-6 sistem art arda ateşlendikten sonra bu kamyon hiçbir şey olmamış gibi yoluna devam edebiliyor. Sistemler çok küçük ve bunu ancak size yaklaştığı zaman teşhis edebiliyorsunuz. Bunun tespit edilmesi çok ama çok zor."

    "Çok ucuz ve bu sebeple çok yüksek adetlerle üretilebiliyorlar. Örnek vermek gerekirse şu an Rusya’nın bin adet Şahid-136’yı teslim aldığı, 2 bin 500 tane daha teslim alacağı belirtiliyor. Dünyada bu kadar güdümlü bomba bulunmuyor. Haliyle bu herkes için tehdit oluşturuyor" şeklinde konuşan Kozan Selçuk Erkan'a göre Türkiye bu durumdam nasıl etkilenir? "Türkiye bu tarz tehditlere çok açık bir noktada" diyen Erkan şöyle devam etti: "Bu tarz silahların terör gruplarının eline geçmesi veya onlar tarafından üretilmesi maalesef çok kolay. Yakın gelecekte bu tarz bir tehditle karşı karşıya kalma ihtimalimizin çok yüksek olduğunu düşünüyorum."

    Ancak Türkiye'nin böyle tehdit karşısında çözümsüz olmadığını da anlatan Kozan Selçuk Erkan, engelleyici sistemleri tek tek sıralayarak önemli bir detaya dikkat çekti. Erkan, "Elimizde bu tarz tehditleri engelleme yeteneğine sahip olan Korkut sistemi var. Aynı şekilde elimizdeki eski çekili uçaksavar topları olan 35 milimetrelik Oerlikon’lar bununla ilgili modernize ediliyor.

    Tabii bu sistemlerin sayısı şu an için az. Çünkü korumamız gereken alan çok geniş. Ermenistan’dan Suriye’ye kadar ülkemizi bu tarz sistemlere karşı korumak durumundayız. Ortaya o kadar büyük bir alan çıkıyor ki hangi kritik sistemi nereden gelecek saldırıya karşı koruyacağımız yönünde bir bilinmezlik oluşuyor. Yani bu sistemlerden elimizde çok sayıda olması gerekiyor. Çözümümüz var ama şu an adet olarak tatmin edici seviyede değil" ifadelerini kullandı.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow