hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Tarihin en büyük iklim toplantısı

    Tarihin en büyük iklim toplantısı
    expand

    Tarihin en büyük iklim toplantısı, Danimarka'nın başkenti Kopenhag'da, 192 ülkeden 15 bin kişinin katılımıyla başladı. Danimarka Başbakanı Lars Loekke Rasmussen, bugün başlayan Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Konferansı'nın, "dünyanın kaçırmaması gereken bir fırsat" olduğunu söyledi.

    Konferansın açılışında, dünya çocuklarının, yıkıcı ısınma etkileri olmayan bir dünyada büyümek istedikleri mesajlarını içeren video görüntüler gösterildi.

    Rasmussen, konferansın açılışında 192 ülkeden gelen delegelere hitaben yaptığı konuşmada, güçlü ve iddialı bir iklim değişikliği anlaşması gerektiğine dikkat çekti.

    Başbakan Rasmussen, konferansın yapıldığı Kopenhag ile ilgili, İngilizce umut anlamına gelen "hope" sözcüğüyle birleştiren bir kelime oyunu yaparak, "Önümüzdeki iki hafta boyunca Kopenhag, Hopenhag olacak... Nihayetinde bugün burada bize verileni dünyaya geri vermeliyiz: daha iyi bir gelecek umudu" dedi.

    Konferansa başkanlık eden Connie Hedegaard da hükümetlerin Kopenhag zirvesindeki fırsatı kaçırmaları halinde daha iyi bir fırsatın önlerine çıkamayabileceğini hatırlattı.

    Hedegaard, küresel iklim değişikliği anlaşmasının anahtarının, iklim değişikliğinin etkilerine karşı savaşan yoksul ülkelere yardımcı olacak kamu ve özel teşebbüsün yardımını artırma yollarını bulmak olduğunu söyledi.

    Connie Hedegaard, hükümetlerin Kopenhag zirvesindeki şansı kaçırmaları halinde daha iyi bir fırsatın olmayabileceği uyarısında bulundu.

    BM Hükümetlerarası İklim Değişikliği Paneli Başkanı Rajendra Pachauri de daha fazla kasırga, sıcak hava dalgaları, seller ve buzulların erimesini önlemek için eyleme geçmek gerektiğini söyledi.

    Pachauri, ayrıca "iklimgate" denilen Birleşik Krallık'taki East Anglia Üniversitesi'nde bilim adamları arasında küresel ısınmayla ilgili e-posta yazışmalarının basına sızdırılmasını eleştirdi.

    Sera gazlarının tehdit sınırları belirlendi

    ABD Çevre Koruma Ajansı (EPA), sera etkisi yaratan gazların atmosferdeki oranlarının, insan ve çevre sağlığı açısından oluşturduğu tehlike sınırlarını belirledi.

    Kopenhag'da İklim Zirvesi'nin toplanmasıyla paralel olarak yayımlanan liste, Başkan Barack Obama yönetiminin, salımın sınırlandırılmasına direnen Kongre'ye ve Amerikan sanayisine yönelik bir mesajı olarak yorumlandı.

    Reuters, "Kongre bir kanun geçirsin veya geçirmesin, Obama yönetimi, küresel ısınma sorununu ciddiyetle ele aldığı mesajı vermiş oldu" yorumunu yaptı. Obama yönetiminin Kopenhag'daki zirveye katılan liderlere de "ABD'nin, küresel ısınma sorununda ciddi bir partner olduğu" mesajının verildiği kaydedildi.

    EPA'nın belirlediği standartlarla ABD, 2020 yılındaki sera gazı salımını 2005'e göre yüzde 17 azaltma hedefi koydu.

    Obama yönetimi, azalma oranının 2050'de yüzde 50'ye ulaşmasını da hedefliyor. ABD Senatosu'nun 2020 hedefini belirleyen yasayı geçirememesi, Kopenhag'da da kaygı yaratmıştı.

    Obama yönetiminin belirlediği standartlar, yasa olsa da olmasa da bu hedefin gerçekleştirileceğine olan bağlılığın ilan edilmesi olarak algılandı. Standartlar aşama aşama uygulamaya geçirilecek. Bu kapsamda ilk sınırlamalar, büyük enerji santralleri için getirilecek. Daha sonraki aşamalarda, otomobillere, sera gazı salımı üst limiti konması gibi tedbirlere başvurulacak.

    Konferans 2 hafta sürecek

    Birleşmiş Milletler iklim konferansı yaklaşık 2 hafta sürecek. Çevreciler, politikacıların, yerküreyi felaketle sonuçlanabilecek bir iklim değişiminden kurtarmak için sadece 2 haftaları olduğunu vurguluyor.

    İki hafta sürecek toplantılar, 18 Aralık'ta ABD Başkanı Barack Obama da dahil, 105 dünya liderinin katılacağı zirveyle sona erecek.

    Toplantıda, sera gazlarının atmosfere salınmasının azaltılması ve yoksul ülkelere temiz teknoloji için milyarlarca dolarlık yardım yönünde anlaşmaya varılması hedefleniyor.

    Zirvede, karbon gazlarının azaltılmasının yol açacağı maliyetin paylaşımı konusunda zengin ülkelerle yoksul ülkeler arasındaki derin güvensizliğin de üstesinden gelinmesi ümit ediliyor.

    Toplantıya liderlerin katılacak olması ve belli başlı kirletici ülkelerin (Çin, ABD, Rusya ve Hindistan gibi) sera gazı salımını azaltma yönünde verdiği sözler, bir anlaşmaya varılması umudunu artırmış bulunuyor.

    Dünya liderleri, 1997'de mevcut BM iklim anlaşması Kyoto Protokolü imzalandığında toplantıya katılmamıştı. Bu sefer Danimarka Başbakanı Lars Lokke Rasmussen ile BM'nin iklim uzmanları paneli başkanı Rajendra Pachauri, açılış oturumunda konuşma yapacaklar arasında bulunuyor.

    Kopenhag toplantısının amacı, siyasi olarak bağlayıcı bir anlaşma yapmak ve yasal detaylar için 2010'da yeni bir takvim ortaya koymak.

    Kyoto protokolünde sanayileşmiş ülkelerin 2012'ye kadar sera gazı salımlarını azaltması isteniyordu. Bu sefer ise aralarında Çin ve Hindistan'ın da bulunduğu belli başlı tüm kirleticilerden, kuraklığı, çölleşmeyi, orman yangınlarını, deniz seviyesinin yükselmesi eğilimini tersine çevirmek için destek isteniyor.

    Kopenhag zirvesindeki temel tartışma konuları şöyle sıralanıyor:

    -Başta gelişmiş ülkeler olmak üzere sera gazları salımının azaltılması hedefleri,
    -Gelişmekte olan ülkelerin iklim değişimine adaptasyonu için bu ülkelere mali destek,
    -Dünyadaki ormanlık alanların tahribatını 2030'a kadar sona erdirmek için bir karbon ticareti planı oluşturulması.

    Bu arada aralarında Guardian, Le Monde, El Pais ve Toronto Star gibi gazetelerin bulunduğu, 45 ülkeden 56 gazete, bugün dünya liderlerinden esaslı bir karar almalarını isteyen, aksi halde iklim değişiminin yerküre üzerinde yıkıcı etkisi olacağı uyarısında bulunan ortak bir yazı yayımladı.

    Öte yandan çevreciler, 12 Aralıkta gerek Kopenhag'da, gerekse dünyanın diğer yerlerinde delegeleri mümkün olan en iyi anlaşmaya varmaya teşvik için gösteriler düzenlemeyi planlıyor.

    ÜLKELERİN SERA GAZLARINI AZALTMA TAAHHÜTLERİ


    Küresel iklim değişikliğini tersine çevirerek dünyayı bir felaketten kurtarmak amacıyla yapılan Kopenhag iklim toplantısı bugün başladı.

    Ülkelerin, 192 ülkeden 15 bin delegenin katılacağı, 2 hafta sürecek toplantılar ve zirve öncesinde, sera etkisi yaratan gazlarda ne kadar indirime gidebilecekleri konusunda bulundukları taahhütler şöyle:

    - ABD Başkanı Barack Obama, sera gazlarının atmosfere salımını 2020'de, 2005 seviyesinin yüzde 17'si oranında kesme sözü verdi. Bu, 1990 seviyesinin yüzde 3-4'ü oranında bir azalış anlamına geliyor. ABD, 2030 itibarıyla yüzde 41, 2050 itibarıyla ise yüzde 83 azaltımı hedefliyor.

    - Avrupa Birliği 2020 itibarıyla, emisyonu 1990 seviyesinin yüzde 20'si oranında kesmeye karar verdi. Diğer gelişmiş ülkelerin benzer taahhütlerde bulunmaları halinde hedefi yüzde 30'a çıkartabileceğini bildirdi.

    - Japonya da diğer gelişmiş ülkeler benzeri taahhütlerde bulunurlarsa 2020'de, 1990 seviyelerinden yüzde 25 oranında azaltma hedefini benimsedi.

    - Avustralya da sera gazı emisyonlarını 2020'de, 2000 seviyesinin yüzde 25 altına çekmeyi hedefliyor.

    - Rusya, Avrupa Birliği'ne, diğer gelişmiş ülkelerin de aynısını yapmaları halinde 2020'de yüzde 25 oranında emisyonları azaltmaya hazır olduğunun işaretini verdi.

    - Kanada da 2020'de emisyonları 2006 seviyesine oranla yüzde 20 kesmeyi planlıyor.

    - Norveç 2020'de, 1990 seviyesinin yüzde 30-40'ı oranında düşüş planlıyor.

    - Çin, "karbon yoğunluğunu" (Gayri Safi Yurtiçi Hasıla'nın her bir birimine karşılık gelen karbon emisyonu miktarı) 2020 itibarıyla 2005 seviyesinin yüzde 40-45'i oranında kesme sözü verdi.

    - Hindistan da karbon yoğunluğunu 2005'e göre yüzde 20-25 oranında azaltmayı hedeflediğini bildirdi.

    - Endonezya, mevcut durumda emisyonları 2020 itibarıyla yüzde 26 oranında kesme sözü verirken, finansman sağlanması halinde bu oranı yüzde 41'e kadar çıkarma sözü verdi.

    - Güney Kore, geçen hafta emisyonları 2005 seviyesine göre 2020'de yüzde 4 oranında azaltabileceğini açıkladı.

    - Brezilya, daha ziyade Amazonlardaki ormanların yok olmasını yavaşlatmak suretiyle 2020'de emisyonları yüzde 36-39 oranında azaltabileceğini bildirdi.

    -
    Meksika, 2050 itibarıyla 2000 yılı seviyesinin yüzde 50'si oranında bağlayıcı olmayan bir azaltım öngörüyor, ancak bu hedefi hayata geçirmek için mali ve teknik yardım bekliyor.

    - Güney Afrika, gelecek 10 yılda emisyonları yüzde 34 oranında azaltacağını bildirdi. Bu oranın 2025'te yüzde 42'ye çıkacağını açıkladı.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow