hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Vatikan piskoposun öldürülmesine ne dedi?

    Vatikan piskoposun öldürülmesine ne dedi
    expand

    Vatikan Basın Sözcüsü Peder Federico Lombardi, Vatikan Radyosu'na yaptığı değerlendirmede, Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin İskenderun'da öldürülmesinin, 2006'da Trabzon'da İtalyan papaz Andrea Santoro'nun katledilmesi hadisesini çağrıştırdığını iddia ederek, "Kilise yine kanlı bir bedel ödemiştir" dedi.

    Peder Lombardi, "Bu acı haber hepimizi derinden üzmüştür. Padovese'nin ölümü, kilise adına tanıklık yapmanın bazı durumlarda insanın kendi kanını feda etmesini gerektirebileceğini göstermektedir. Padovese, Türkiye'deki zorlu koşullarda kilise hayatını tanıtmak için büyük işler yapmış, hayatını İncil'e adamış cesur bir insandı. Onun ölümü bizlere ister istemez Santoro'yu hatırlatmaktadır. Kilisedeki tanıklık, kimi kez insanın hayatını feda etmesiyle sonuçlanabilmektedir" diye konuştu.

    Piskoposun Katoliklik inancını benimsemiş özel şoförü Murat Altun tarafından öldürüldüğüne ilişkin haberlerin İtalyan haber ajanslarına da düşmesine karşın Lombardi'nin, "Bu cinayetin hangi ortamda hangi nedenle işlendiğinin aydınlatılması gerekecektir. Ama her halükarda bu, bir insanın İncil uğruna hayatını vermiş olmasıdır" demesi dikkati çekti.

    "Cinayeti, Vatikan nezdinde, Hristiyanların azınlık konumunda olduğu ülkelerde hep takibata maruz kaldıkları biçimindeki yaygın kanaati perçinleyici bir gelişme" olarak yorumlayan Lombardi, Papa'nın yarın başlayacak Kıbrıs Rum kesimi ziyareti arifesinde böyle bir olay yaşandığına da değinerek, "Cinayet, Papa'nın Ortadoğu'ya yapacağı bir seyahatin arifesinde işlenmiştir. Papa, bu seyahatiyle o coğrafyada yaşayan Hristiyanlara cesaret aşılamak istiyor. İşlenen bu cinayet, oralardaki Hristiyan cemaatlerine desteğin ne denli gereklilik ve aciliyet arz ettiğini, evrensel kilisenin desteğinin önemini idrak etmemizi sağlamıştır" dedi.

    Vatikan Büyükelçisi'nden açıklama

    Türkiye nezdindeki Vatikan Büyükelçisi Piskopos Antonio Lucibello, kendisine ulaşan ilk bilgilere göre, Papalık Anadolu Temsilcisi Piskopos Luigi Padovese'nin İskenderun'da Murat Altun adlı özel şoförü tarafından öldürüldüğünü söyledi.

    Büyükelçi Lucibello, İtalyan haber ajansı Ansa'ya yaptığı açıklamada, "Halihazırda elimde çok ayrıntılı bilgi yok. Ancak öğrenebildiğim kadarıyla şoför Murat Altun, suçu kendisinin işlediğini kabul etmiş. Buna çok şaşırdım. Zira benim görebildiğim kadarıyla o şoför, Padovese'ye çok hürmet eden, ona çok bağlı ve sürekli hizmete amade biriydi" dedi.

    İtalya Santoro'yu hatırlattı

    Padovese'nin İskenderun'da öldürülmesi, İtalya'da derin bir üzüntü yarattı.

    Cinayetin ardından İtalya'daki siyasi partiler de art arda taziye mesajı yayımlıyor. Ancak gerek Vatikan'daki gerekse İtalya'daki yetkililerin beyanatlarında, cinayeti büyük oranda 2006'da Trabzon'da İtalyan Papaz Andrea Santoro'nun öldürülmesiyle irtibatlandırarak, İskenderun'daki trajediyi adeta dinsel fanatizm göstergesi gibi sunmaları dikkati çekti.

    İtalya Temsilciler Meclisi Başkanı Gianfranco Fini, konuya ilişkin yaptığı açıklamada, "Piskopos Padovese'nin ölümünü, derin bir üzüntüyle öğrenmiş bulunmaktayım. Bir barış insanını hedef alan cinayet derin bir üzüntü yaratmıştır. Temsilciler Meclisi ve de şahsım adına, mevtanın ailesine ve Papalık Anadolu Temsilciliği çalışanlarına taziyelerimi sunuyorum" ifadelerini kullandı.

    Senato Başkan Yardımcısı Vannino Chiti, Padovese'nin cinayete kurban gitmesine ilişkin yaptığı açıklamada, "Bu tür vahim hadiseler, dünyanın pek çok ülkesinde Hıristiyanların halen takibata maruz kaldıklarını ve de Katolik Kilisesi'nin dünyada barış, diyalog ve dayanışma için önemli işler yaptığını göstermektedir. Türk yetkililerin en kısa sürece bu cinayeti aydınlatacaklarından eminim" dedi.

    Aile politikalarından sorumlu Devlet Bakanı Carlo Giovanardi, Padovese'nin ölümü ile ilgili şunları kaydetti: "Köktenci İslam fanatizmi, binbir güçlüğe rağmen İslam ülkelerinde din özgürlüğü için mücadele eden şahsiyetlerden birini daha katletmiş bulunmaktadır. Dünyanın pek çok ülkesinde Hıristiyanlar kıyıma uğratılırken, İran gibi devletler ve Hamas gibi siyasi güçler tıpkı Naziler döneminde olduğu gibi İsrail'i yeryüzünden silme uğraşındadırlar. İtalyan hükümeti, fanatizmin kurbanları olan Hıristiyanların ve Yahudilerin yanında yer almaktadır."

    Avrupa Politikaları Bakanı Andrea Ronchi ise Piskopos Padovese'nin, "Hıristiyanlar arası birlik, dinsel azınlıkların haklarını himaye ve İslam ile diyalog" konularında çalışmış bir kişi olduğuna değinerek, "Türk yetkililerin bu cinayeti en kısa sürede aydınlatmak için gerekeni yapacaklarından eminim" ifadesini kullandı.

    Muhalefetten Hıristiyan Demokratlar ve Merkez Demokratlar Birliği (HDMD) Genel Başkanı Pier Ferdinando Casini, Padovese'nin ölümünün tüm İtalyanları derinden üzdüğünü belirterek, "Türkiye'deki durum hepimizi ciddi biçimde kaygılandırmaktadır. İtalyan hükümetinin parlamentoya acilen bilgi vermesini ve derin dostluk ilişkileri içinde bulunduğumuz Türkiye Cumhuriyeti nezdinde etkin bir müdahalede bulunmasını istiyoruz. Olayın dinamikleri en kısa sürede aydınlatılmalıdır" dedi.

    HMDB Genel Sekreteri Rocco Buttiglione de "Bu trajik cinayet, özellikle dünyanın bazı ülkelerinde Hıristiyanların olumsuz koşullarda yaşadıklarını ve Ortadoğu'daki durumun ne denli kritik olduğunu göstermektedir" diye konuştu.

    Ana muhalefet konumundaki Demokrat Parti yetkililerinden Rosy Bindi de "Piskopos Padovese'nin trajik ölümü nedeniyle Türkiye'deki Katolik cemaatine başsağlığı diliyorum. Tıpkı Andrea Santoro gibi onun ölümü de en zor ortamlarda dahi Hıristiyanlar, Yahudiler ve Müslümanlar arasındaki diyalog ve barış çalışmalarını kesintiye uğratmayacaktır" ifadelerini kullandı.

    Merkez sağ koalisyonun ortağı Kuzey Birliği Partisi'ne mensup senatörlerden Giuseppe Leoni ise "Cinayetin Padovese'nin dört yıldır şoförlüğünü yapan biri tarafından işlenmesi, bunun planlanmış bir cinayet olduğunu gösterir. Katil, Padovese'nin Papa'nın Kıbrıs'a yapacağı ziyarete katılmasını dahi beklememiştir" görüşünü savundu.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow