hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "G-20 toplantılarında görüş ayrılığı oluştu"

    G-20 toplantılarında görüş ayrılığı oluştu
    expand

    Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, "Bu sefer G-20 toplantılarında görüş ayrılığı oluştu" dedi.

    G-20 ve IMF-Dünya Bankası Bahar Toplantıları'nı değerlendiren Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, G-20 Ekonomi Bakanları ve Merkez Bankası Başkanları toplantısında bu kez görüş ayrılıklarının oluştuğunu belirterek, ''Özellikle büyük ekonomilerle ilgili bir miktar yönsüzlük var, daha önceki toplantılarda verilen kararların, ortak duruşların dahi bu toplantılarda biraz gevşediğini gördüm. Bu da bir miktar kaygı verici bizim için, 2013 yılı belirsizliklerin çok olacağı bir yıl olacak'' şeklinde konuştu.

    Toplantılarda geleceğe dönük güven açısından bir katkı ortaya çıkmadığını kaydeden Babacan, ''Bu nedenle bizim de Türkiye olarak çok çok dikkatli gitmemiz gerekecek önümüzdeki dönemde, farklı senaryolara hazır olmamız gerekecek'' ifadelerini kullandı.

    Babacan, ''Her ne kadar dünya ekonomisinde birden bire olağanüstü çöküş ihtimali azaldıysa da orta ve uzun vade için krizden nasıl çıkılacağıyla ilgili henüz somut, elle tutulur sonuç yok'' diye konuştu.

    Türkiye takdir topluyor ve örnek gösteriliyor

    ''Diğer ülkelerde görülen 'şartlar değişti, sözümden cayıyorum' gibi ekonomi yönetimine biz alışık değiliz'' diyen Babacan, şöyle devam etti:

    ''Biz 10 yıldır hükümet olarak Türkiye ekonomisini böyle yönetmedik. Belki de onun için farklılaştık, çok şükür Türkiye artık takdir topluyor, başka ülkeler için örnek gösteriliyor. Türkiye'deki ortam ve sonuçlar da bu nedenle çok şükür çok farklı.''

    ''Dünya Bankası bizimle ilişkilerden çok çok memnunlar. Tabiri caizse yere göğe sığdıramıyorlar. Türkiye deyince hepsinin gözlerinin içi gülüyor hem IMF tarafında hem de Dünya Bankası tarafında'' ifadelerini kullanan Babacan, ''Dünya Bankası, Türkiye'nin farklı alanlardaki reformlarını bir araya getirerek 'Türkiye Reform Kataloğu/Koleksiyonu' gibi bir kitap serisi hazırlayacak'' şeklinde konuştu.

    Babacan, Jack Lew ile görüştü

    Washington'daki temasları kapsamında ABD Hazine Bakanı Jack Lew'un yanı sıra ABD yönetiminin farklı bakanlıklarından oluşan karma heyetle de bir görüşme yapan Babacan, ABD ile AB arasındaki Transatlantik Ticaret ve Yatırım Ortaklığı süreci ile ilgili olarak, ''Türkiye'nin de bu resmin parçası olması gerektiğine yönelik farkındalığın bu kadar erken aşamada, daha onlar müzakereye başlamadan oluşması çok güzel'' dedi.

    Varlık barışı konusu

    Basın toplantısında, varlık barışıyla ilgili soruyu da yanıtlayan Babacan, sadece yurtdışına yönelik bir varlık barışı olacağını kaydederek, artık Avrupa'da olsun vergi cennetlerinde olsun tutulan paranın eskisi kadar emniyette olmadığını söyledi.

    Babacan, Türkiye'nin göreceli cazibesinin 2009'a göre 2013 yılında daha fazla artmış durumda olduğunu belirterek, ''Bizim beklentimiz böyle bir kapı açtığımızda yine bir miktar daha Türkiye'ye giriş olacaktır diye tahmin ediyoruz'' dedi.

    Suriye'deki kimyasal silahlar

    Dış politika konularını da değerlendiren Babacan, Suriye'deki kimyasal silahlar ile ilgili olarak, ''Esed rejimi zaten gidecek ama kendisini daha da çabuk bitirecek bir seçeneği kendi eliyle yapacağını pek zannetmiyorum. Ancak zaten tükeniyorsa o tükenme anında ne yapacağı belli olmayabilir'' ifadelerini kullandı.

    ''Suriye konusunda tek taraflı bir şey yapmadık, yapmayız da bundan sonra'' diyen Babacan, Türkiye'nin Irak politikası ile ilgili olarak ise ''Bizim en son görmek istediğimiz şey, en son arzu ettiğimiz tablo, Erbil ile Bağdat'ın birbirinden uzaklaşmasıdır'' şeklinde konuştu.

    Babacan, Türkiye-İsrail ilişkilerine dair bir soru üzerine de şunları söyledi:

    ''Türkiye ve İsrail'in bölgede beraber yapabileceği pek çok konu var aslında. Bundan sonraki dönemde İsrail'in, problemler üreten, problemlerin parçası değil, çözüm üreten, çözümlerin parçası bir ülke olması gerektiğine inanıyorum.''

    Çözüm süreci

    Çözüm sürecinin güzel şekilde ilerlediğini ifade eden Babacan, ''30 yıldır bedel ödedik. Tabii kaybedilen canları parayla ölçmemiz mümkün değil ama öte yandan özellikle Güneydoğu Anadolu ve Doğu Anadolu bölgemizin kalkınması ciddi ölçüde aksadı'' dedi.

    Babacan, ''Bizim için terörün en büyük maliyeti fırsat maliyetidir, kaçırılmış fırsatlardır. Yani terör olmasaydı o bölgede ne olurdu diye bakmak lazım meseleye'' ifadelerini kullandı.

    Babacan, başkanlık sistemine ilişkin olarak da şunları söyledi:

    ''Başkanlık sistemi deyince, mesela ABD'deki sistemi alalım, aynen Türkiye'ye koyalım kesinlikle yürümez. Dolayısıyla başkanlık sistemi tek bir model değil, onun modalitelerini nasıl ayarlayacaksınız, güçler dengesini nasıl kuracaksınız. İçinde mutlaka denge ve denetim sistemi mutlaka olmalı.

    Bir yandan istikrar gerekiyor, bir yandan demokrasinin özünü mutlaka korumak gerekiyor. Gerekli güvenlik ve denetim sistemlerini sistemin içerisine mutlaka koymak gerekiyor, ama bir yandan da seçilmiş bir iktidarın kararlı bir şekilde gerekenleri hızlı bir şekilde yapması gerekiyor.''
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow