ELEKTRİKLİ OTOMOBİLİN PAZARDAKİ SAYISI ARTACAK
Milliyet'te yer alan habere göre, otomotiv üreticilerinin ilk etapta platformlarında yenilik yapmaya başladıklarını ileten Bayram, “Artık elektromobilite üzerine kurgulanan platformlarda üretimler çıkmaya başladı. Dolayısıyla birçok markanın 2026 yılında ve 2030 yılından sonra sadece dizel motorlu veya sadece benzinli motorlu otomobillerini yolda görmeyeceğiz. Mutlaka içinde en az bir tane elektrik motorunun olduğu hibrit yapıların, yüzde 100 elektrikli araçların hatta sonrasında hidrojen fullsel yakıtlı araçların yola çıkacağını söylemek mümkün” görüşünü iletti. Bu durumun dizel motorlu araçların biteceği anlamına gelmediğine dikkat çeken Bayram, bu pazarın dünyanın diğer bölgelerinde devam edeceğini söyledi. COP26’ya imza atmayan ülkelerin veya Paris İklim Anlaşması’nda Kyota protokolünde yer almayan ülkelerin bu araçların talebinde bulunacaklarını belirten Bayram, bu araç talebinin de dünya üzerinde bir hareketliliğe neden olacağını da ekledi. Avrupa’nın sıfır emisyona doğru hızlı bir şekilde ilerlediğinin altını çizen Bayram, “Buradaki tek endişeleri elektrik kaynağının nereden üretildiği. O endişeyi de özellikle nükleer tarafına yeniden adım atarak ve solar panel ile rüzgar santrallerini çok daha büyük bir şekilde ölçeklendirerek genişletmeye çalışıyorlar. Yenilenebilir enerji kaynaklarını bu şekilde sıfır emisyona taşımaya uğraşıyorlar” yorumunu yaptı.
‘SEKTÖRDE YOL HARİTASI BELİRLENMELİ’
Özellikle otomotiv sektöründe bir yol haritasına ihtiyaç olduğunu söyleyen Bayram, yol haritasında belirlenecek olan unsurların ve tarafların dönem dönem mutlaka toplanarak birlikte hareket etmesinin büyük önem taşıdığına dikkat çekti. Otomotiv Satış Sonrası Ürün ve Hizmetleri Derneği (OSS), Otomotiv Distribütörleri Derneği (ODD), Taşıt Araçları Tedarik Sanayiciler Derneği (TAYSAD), Otomotiv Yetkili Satıcıları Derneği (OYDER) gibi diğer derneklerle birlikte Türkiye’de otomotiv üst çatısının kurulmasının gerektiğini söyleyen Bayram, “Bir sabah kalkıyoruz ve otomobile bir vergi daha gelmiş. Bizim dışımızda hareket alanımızı kısıtlayan gelişmeler olabiliyor. Ülkemizin en önemli ihracat kalemi otomobil. Dolayısıyla otomobilde atılan her türlü adım dönüp dolaşıp ülke ekonomisinde bir sıkıntıya sebep olabiliyor” ifadelerini kullandı. Milliyet Gazetesi Dış Haberler Müdürü ve Otomotiv Editörü Levent Köprülü de elektrikli araçlar için oluşturulan yeni şarj alanlarının satışları etkileyeceğine değinirken, benzinli araçlara göre fiyatların hala yüksek olduğunun da altını çizerek ekledi: “Tüketicilerin elektrikli otomobillere bakışındaki 'çekingenliğin' en büyük nedenlerinden biri fiyatların yüksekliği kadar şarj istasyonlarının, alt yapısının yetersizliğidir. Türkiye'de çıkarılan yeni yönetmelik ve diğer düzenlemeler, bu anlamda bir kolaylık sağlarsa, tüketicilerin elektrikli araçlara geçişi daha hızlı olabilir. Ancak şarj süresinin uzunluğu ve fiyatların halen benzinli araçlara göre biraz yüksek kalması, bu tür araçlara geçişin hızını düşüren etkenler. Bunların halledilmesini, üzerinde çalışılmasını umuyorum.”