Giresun'da bir alabalık çiftliği işletmecisi, Yüce Deresi'ndeki ıslah çalışmaları sebebiyle telef olan alabalıkları için tespit davası açtı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

"Çiftlikte 10 bin 500 adet alabalık telef oldu"

Dinç, balıkların ölmesi nedeniyle mağdur olduklarını dile getirerek, "10 bin adet porsiyonluk balık ve 500 adet de damızlık balık telef oldu. 10 bin porsiyonluk balığın değeri 26 bin lira. Diğer yandan bir damızlık balık 3 yılda yetişiyor, bu da burada 3 yıl üretim yapmamız anlamına geliyor. Bizim üretim yapabilmemiz için ya dışarıdan damızlık almamız lazım ya da bekleyip 3 yıl damızlık yetiştirmemiz lazım" dedi.

Suda kalsiyum oranının arttığı tespit edildi

Dinç, Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğü'nün incelemeleri sonucunda oluşturduğu raporda, suda bol miktarda çimento hammaddesi bulunduğunun belirtildiğini kaydetti.

Bilirkişi raporunda ise şu ifadelere yer verildi: "Numune sonuçlarına göre havuz içerisinde bulunan ve çalışma yapılan, alınan sularda kalsiyum ppm değerinde artış gözlenmiştir. Suda bulunan kalsiyum değerinin artışına değişik etmenler etki etmektedir. Bu etkenlerin başında çimentonun bileşiminde bulunan alkalin ve hidrolik öğeler gelmektedir. Bu nedenle bilirkişi raporumuzun ekinde de bulunan Samsun Veteriner Kontrol Enstitüsü Müdürlüğü'nün numune raporu baz alınarak balık havuzlarındaki toplu ölümlerin havuza gelen sudaki kalsiyum oranının yükselmesinin neden olduğu düşünülmektedir." 

Şirket yetkilisi Cihan: "Uyarı yaptık"

Derede çalışma yapan şirketin yetkilisi Orhan Cihan ise söz konusu çiftlik sahibine derenin suyuna çimento karışabileceği ve balık havuzlarında bu suyu kullanmamaları yönünde uyarıda bulunduklarını savundu.

Çalışma yaparken dere çevresindeki işletme sahipleriyle görüştüklerini belirten Cihan, şunları kaydetti: "Derenin içinde beton döküyoruz, dere yatağı çok dar. Alternatif olarak bu suyu başka yerden akıtma şansımız yok. Dar olan bölgede beton dökerken haliyle betonla dere karışıyor. Bunun için de bu iş olmadan önce biz kendilerini uyardık, 'burada biz beton dökeceğiz, bu beton döküleceği zaman derenin akışıyla beraber çimento suyla karışır, size zarar verir, bu konuda tedbirinizi alın' dedik. Yapabileceğimiz bir şey yok, dereyi tersine akıtacak halimiz yok. Burada vatandaş zarar görmüş olabilir benim itirazım yok ama biz firma olarak bu derede bu betonu dökmek zorundayız. Vatandaş hiçbir tedbir almadan balıkları öldükten sonra şikayetçi oldu. Hukuki olarak hakkı varsa saygı duyuyoruz. Başka tesisler de vardı, onlar önlem aldılar, derenin suyunu
kullanmadılar, onlara zarar vermedi. Bu vatandaşı uyarmamıza rağmen vatandaşımız hiçbir şey yapmadı."