hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "İstanbul'un en riskli 10 karakolu"

    İstanbulun en riskli 10 karakolu
    expand

    Son bir yılda 10 binden fazla kişi gözaltına alındı, 900'ü "işkence gördük" dedi ve 9 kişi ise gözaltında yaşamını yitirdi. Bu tablo Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi'ni harekete geçirdi, İstanbul'da "işkence ve kötü muamele görme riskinin" en fazla olduğu 10 karakol belirlendi.

    Türkiye'de son dönemde polis şiddeti sürekli gündemde ve konuyla ilgilenen uzmanlara göre de artış gösteriyor. Son 1 yıl içinde 10 binden fazla kişi gözaltına alındı; bunlar arasında 900'den fazla kişi, işkence gördüğünü söyleyerek çeşitli kuruluşlara başvurdu. Ayrıca son 1 yılda 9 kişi gözaltında hayatını kaybetti.

    Bu tehlikeli gelişme hukukçuları harekete geçirdi. İstanbul Barosu bünyesinde de "İşkence ve Kötü Muameleye Karşı Mücadele Kurulu" oluşturan Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, 2 aylık periyotlar halinde hazırlayacağı raporun ilkini yayınladı.

    İşte bu karakollara dikkat!

    Bu rapora göre, işkence ve kötü muamele olaylarının en sık yaşandığı, İstanbul'un "utanç Top 10"u sırasıyla şunlar: Taksim Polis Merkezi, Fatih Tevfik Erciyes Polis Merkezi, İstanbul Emniyet Müdürlüğü, Büyükçekmece Polis Merkezi, Beyazıt Polis Merkezi, Sancaktepe Polis Merkezi, Kartal Aydın Barış Polis Merkezi, Avcılar Firuzköy Polis Merkezi, Üsküdar Çocuk Şube, Örnektepe Polis Merkezi.

    Vatandaşlar dikkatli, yakınları da duyarlı olsun

    Vatandaşların polis merkezlerine giderken dikkatli olmalarını ve yakınlarının da duyarlılıklarını artırmayı hedefleyen Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi, bu raporlarla ayrıca İçişleri Bakanlığı ve İl Emniyet Müdürlüklerinin denetim ve gözetim ödevlerini yerine getirmelerini sağlamayı da amaçlıyor.

    İşkence açısından en riskli yerler şehrin merkezi!

    İşkence ve kötü muamele konusunda yaşanan gelişmelerin yönünü değerlendiren Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi Başkanı Avukat Taylan  Tanay, "Raporu okuyan herkesin dikkatini çekeceği üzere, işkence karanlık içerisinde tasvir edilmesine karşın, şehrin ücra yerlerinde değil, tam aksine merkezine doğru artış göstermektedir. Görüleceği üzere en riskli yerler aynı zamanda şehrin merkezidir. Bunda şüphesiz demokratik kitle eylemlerinin burada yapılıyor olması, toplumun adalete erişimlerinin en zor olduğu kesimlerinden olan Kürtlerin, mültecilerin, Çingenelerin bu bölgede yaşıyor olmasının etkili olduğu belirtilmelidir" diye konuştu.

    "Polis sokakta ve karakolda işkence ve kötü muamele yapıyor"

    İşkence yapanların cezasız kalması ve siyasi iktidarın sorumluluğuna işaret eden Tanay, şunları söyledi:

    "Koruyucu ve teşvik edici konuşmaları nedeniyle 'polis elini hiç soğutmamaktadır'. Kolluk kuvvetleri hemen her eylemde copun yanı sıra gaz bombası, portakal gazı gibi kimyasal gazlar kullanmaktadır. Bu kimyasal gazların kullanımının ölümcül olduğu sağlık kuruluşları tarafından defalarca raporlanmasına rağmen, polis çok yoğun bir şekilde bu kimyasal gazları kullanmaktadır. Buna bağlı ölümler yaşanmasına rağmen, siyasal iktidar halen bu kimyasal gazların hiçbir tehlikeli etkisinin olmadığını söyleyebilmektedir. Bunun yanında kolluk kuvvetlerinin sıktığı basınçlı su nedeniyle organ yaralanmaları olmakta ayrıca atılan gaz bombalarının kapsüllerinin vücuda isabet etmesi sebebiyle de yaralanmalar hatta ölümler olmaktadır. Bu müdahaleler sonucu binlerce kişi gözaltına alınmaktadır. Polis gözaltına aldığı kişilere sokakta ve karakolda işkence ve kötü muamelede bulunmaktadır."

    "Bu polis merkezlerinin peşinde olacağız!"

    Son bir yıl içinde yaşanan olaylara ilişkin bilgi veren Avukat Taylan Tanay, "Son bir yıl içinde gözaltına alınan kişi sayısı 10 binin üzerinde. Son 1 yılda polisin eylemlere müdahalesinde 400'den fazla insan yaralanmıştır. Gözaltına alınan insanlardan 900'den fazla kişi işkenceye ve kötü muameleye uğradığını söyleyerek TİHV, İHD, İTO ve ÇHD başta olmak üzere çeşitli kurumlara başvuruda bulunmuştur. Son 1 yılda 9 kişi gözaltında hayatını kaybetmiştir. 'İleri demokrasinin' uygulandığı ülkemizde işkencede de ileri bir adım atılarak her sene işkence vakalarının arttığını görüyoruz. Biz Çağdaş Hukukçular Derneği İstanbul Şubesi olarak faillerin korunmaması ve cezalandırılmaları için inatla karakol önlerinde olmaya, onları teşhir etmeye ve yargının korumasına karşı tüm hukuksal ve meşru yollarla mücadeleye devam edeceğiz. Her zaman olduğu gibi şimdi de işkencecilerin ve işkence uygulanan bu polis merkezlerinin peşinde olacağız" dedi.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow