hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Organ bağışına savcı engeli" haberine tekzip

    Organ bağışına savcı engeli haberine tekzip
    expand

    Gebze Cumhuriyet Başsavcısı Mustafa Aksu vekili Av. Cehver Ürek Aracılığıyla, CNNTurk.com'da yayınlanan "Organ bağışına savcı engeli" başlıklı haberle ilgili cevap ve düzeltme hakkını kullanarak bir tekzip gönderdi.

    Tekzipte şöyle denildi:

    Televizyonunuzun 09.11.2012 tarihli haberi ve aynı tarihli internet sayfasında yayınlanan haberde, Gebze'de trafik kazası sonucu yaralanan ve tedavi altına alınan Melike Yıldırım'ın beyin ölümünün gerçekleşmesine, organ nakli için aile onayı da bulunmasına rağmen, görevli savcının, olayın adli olay olması nedeniyle organ nakline izin vermediği, otopsi yaptırmadığı, organları almak için gelen ekibin eli boş döndüğü, hastanın kalbinin de kısa bir süre sonra durduğu beyan ve iddia edilmiştir.

    Sayın yetkili

    Konuyla ilgili gerçek durum şöyledir:

    Gebze nöbetçi Cumhuriyet Savcısı olarak müvekkilim Mustafa Aksu, ilgili kolluğun haber vermesi üzerine otopsi yapmak amacıyla 15.09.2012 tarihinde, yanına savcılık kalem personeli ve adli tabibi de alarak Anadolu Sağlık Merkezi'ne gitmiş ise de, 13.09.2012 tarihinde geçirdiği trafik kazası nedeniyle yoğun bakım ünitesinde tedavi altına alınan Melike Yıldırım'ın halen solunum cihazına bağlı olarak nefes aldığı ve kalbinin de çalıştığını görmüş, adli tabibin beyanına göre hastanın yaşadığı anlaşılmakla otopsi yapılamayacağına karar vermiştir.

    Bu esnana hastane personelince organ nakli talebinin gündeme getirilmesi üzerine de, yasada aranan şartların gerçekleşmediği, bu aşamada nakil yapılmasına izin verilemeyeceği belirtilmiş ve hastanın sağlığı ve güvenliğinin korunması amacıyla gerekli tedbirlerin alınması talimatını vermiştir.

    Konuyla ilgili yasal düzenleme şöyledir:

    1- 2238 sayılı Organ ve Doku alınması, saklanması ve nakli hakkında kanunun 5. maddesinde, "Onsekiz yaşını doldurmamış ve mümeyyiz olmayan kişilerden organ ve doku alınması yasaktır" hükmüne yer verilmiştir. Habere konu hastanın doğum tarihi 12.04.2003 olup olay tarihinde henüz 9 yaşındadır. Anılan yasa hükmü karşısında yaşayan birinin kendi rızası bulunsa dahi, yaşı ve niteliği gereği organ ve doku alınamayacağı açık ve nettir.

    2-2238 sayılı yasanın "Ölüm Halinin Saptanması" başlıklı 11. maddesinde, "Bu Kanunun uygulanması ile ilgili olarak tıbbi ölüm hali, bilimin ülkede ulaştığı düzeydeki kuralları ve yöntemleri uygulanmak suretiyle, biri kardiolog, biri nörolog, biri nöroşirürjiyen ve biri de anesteziyolji ve reanimasyon uzmanından oluşan 4 kişilik hekimler kurulunca oy birliği ile saptanır" hükmüne, 13. maddesinde de, "11'inci maddeye göre ölüm halini saptayan hekimlerin, ölüm tarihini, saatini ve ölüm halinin nasıl saptandığını gösteren ve imzalarını taşıyan bir tutanak düzenleyip, organ ve dokunun alındığı sağlık kurumuna vermek zourndadırlar. Bu tutanak ve ekleri ilgili sağlık kurumunda on yıl süre ile saklanır" hükmüne yer verilmiştir.

    Müvekkilim Cumhuriyet Savcısı'nın hastaneye gittiği tarihte, hastanın tıbbi ölümünün gerçekleştiğine ilişkin bir kurul kararı mevcut değildir. Bu nedenle iddia edildiği gibi müvekkilim, tıbbi ölümün ölüm olmadığına karar vermemiş ya da sağlık kurulu kararının aksine tıbbi ölümün gerçekleşmediğini beyan ve iddia etmemiştir.

    3-2238 sayılı yasanın 14. maddesinde, "Bir kimse sağlığında vücudunun tamamını veya organ ve dokularını, tedavi, teşhis ve bilimsel amaçlar için bıraktığını resmi veya yazılı bir vasiyetle belirtmemiş veya bu konudaki isteğini iki tanık huzurunda açıklamamış ise sırasıyla ölüm anında yanında bulunan eşi, reşit çocukları, ana veya babası veya kardeşlerinden birisinin; bunlar yoksa yanında bulunan herhangi bir yakınının muvafakatiyle ölüden organ veya doku alınabilir" hükmüne yer verilmiştir.

    Müvekkilim Cumhuriyet Savcısı'nın olay yerinde bulunduğu tarihte, organ ve doku nakli konusunda hasta ailesinin verdiği yazılı bir muvafakat de bulunmamaktadır.

    4. Habere konu hasta, müvekkilim Cumhuriyet Savcısı'nca yerinde yapılan incelemeden 4 gün sonra 19.09.2012 tarihinde vefat etmiş ve bu tarihte otopsisi diğer bir Cumhuriyet Savcısı gözetiminde yapılmıştır.

    Gebze Adli Yargı çevresinde Cumhuriyet Savcıları'nın nöbet süresi 24 saattir. Müvekkilim savcının nöbet görevi, 16.09.2012 günü sona erdikten sonra arada  geçen bu 4 gün içinde, organ ve doku alınabilmesi şartlarının gerçekleşmesi durumunda, organ nakli yapılması mümkün iken, 4 gün önceki duruma göre verilmiş bir karar nedeniyle müvekkilim savcının sorumlu tutulması ve suçlanması haksız  ve dayanıksızdır.
    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow