Atatürk'ün ölümünün 75. Yılı nedeniyle Atatürk’ün Anma ve Barış sloganıyla dün trenle İstanbul’dan Selanik’e doğru yola çıkan Türk heyetinin yolculuğu tam bir krize dönüştü.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Atatürk'ün doğduğu evdeki anma töreni için İstanbul'dan yola çıkan "Barış Treni", planlanan süreden yaklaşık 5,5 saat sonra Yunanistan'ın Selanik kentine ulaştı.

İstanbul Ispartakule Tren Garı'ndan saat 17.00'de düzenlenen törenle yola çıkan tren, gümrük işlemleri için Pythion Sınır Garı'nda durdu.

Pythion'da bir saat olarak planlanan işlemler, 3 saat sürdü. Gecenin geç saatlerinde hareket eden tren, Gümülcine ile İskeçe arasında bu kez raylardaki kırağı ve ağaç yaprakları nedeniyle durmak zorunda kaldı. Önce raylara kum atılarak aşılmaya çalışılan sorun, daha sonra gönderilen ilave 2 lokomotif ile çözülmeye çalışıldı.

Yolda yaşanan sorunlar nedeniyle yavaş ilerleyen tren, Selanik'e yaklaşık 5.5 saat gecikmeli varabildi.

Bakan Müezzinoğlu taksiyle yola  devam etti 

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, "Atatürk'ü Anma ve Barış Treni"nin, Ulu Önder'in evinde ebediyete intikalinin 75. yılı dolayısıyla yapılacak törene gecikme ihtimalinin olması üzerine, yolu Dedeağaç Tren İstasyonuna yakın bir yerde inerek, özel araçla tamamladı.

Bakan Müezzinoğlu ile birlikte bazı gazeteciler de özel araçlarla karayolundan Selanik'e ulaştı. Bakan ile birlikte gelen gazeteciler törene zamanında ulaşırken, trende kalan bazı basın yayın organları ve sivil toplum kuruluşu temsilcilerinin de aralarında bulunduğu katılımcılar, törene yetişemedi.

Öte yandan, Milliyet Gazetesi Temsilcisi Serpil Çevikcan, Habertürk Gazetesi Temsilcisi Erdal Şen, Hürriyet Gazetesi Temsilcisi Metehan Demir'in de aralarında bulunduğu temsilciler, Müezzinoğlu'nun bulunduğu MET Hotel'de yaşadıkları sıkıntıyı Bakan'a aktardılar.

Bakan Müezzinoğlu'nun, basın yayın organlarının temsilcilerine, yaşanan gecikmeye ilişkin şu açıklamalarda bulunduğu öğrenildi:

"Bu trene izin verilmiş olması, tarihi bir adımdır. Batı Trakya Türkleri Dayanışma Derneğinin organize ettiği bir barış trenini yeni bir sürecin başlangıcı olarak çok anlamlı ve değerli buluyorum. Tüm aksiliklere rağmen bence son derece başarılı bir organizasyon gerçekleştirdik. Tabii aksiliklerin bir kısmı beklemediğimiz ama art niyet de aramadığımız şeylerdi. Uzunköprü'de de 1,5 saat bekledik. İlk kızacağımız muhatap bizdeki aksilik. Pythion'da ise iyi niyetli olarak sorunun çözülmüş olması nedeniyle oradaki aksiliği birini suçlayarak veya zulüm diyerek yorumlamayı doğru bulmam. Bir de rayların ıslaklığı gibi teknik hadiseler var. İki devlet bu anlamda bunun arka planını okur. Her gün binlerce insan karşılıklı gidip geliyor. Her gün bu gidiş gelişlerde bir taraf art niyet yaptığında, diğer tarafın iyi niyet yapması söz konusu olmaz. Varsa arka planı ve kasıt Türkiye Devleti okur." 

- "Barış Treni' saat 09.05'te durduruldu"

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Bu arada tren, saat 09.05'te Selanik'teki Atatürk'ün doğduğu evde düzenlenen törene yetişemeyince, yolcuların isteği üzerine durduruldu. Trendeki, iki ayrı yemek vagonunda toplanan yaklaşık 100'ü aşkın yolcu, önce bir dakikalık saygı duruşunda bulundu, ardından İstiklal Marşı'nı okudu. Törene yetişememenin üzüntüsünü yaşayan yolcular, tepkilerini dile getirdi.

- "Hep beraber, trenin içinde Atamızı andık"

Trende bulunan AK Parti İstanbul Milletvekili Türkan Dağoğlu, yolculuk sırasında gazetecilere yaptığı açıklamada, bu saatlerde Selanik'te olmaları gerekirken, hala yollarda olduklarını söyledi.

Dağoğlu, konuyla ilgili üzüntüsünü dile getirerek, "Bu saatlerde Selanik'te olmayı çok arzu ederdik. Ancak nedenini bilmediğimiz bazı sebeplerle, hala yolda gidiyoruz, ama yine de Atamız bizim her zaman içimizde, kalbimizde. Biz onunla her yerde beraberiz. Ama bizi oraya ulaştırmasalar da biz hep beraber, trenin içinde de Atamızı andık" diye konuştu.

Hürriyet Gazetesi Ankara Temsilcisi Metehan Demir de anlamsız arızalarla dün akşam saat 17.00'den beri Selanik'e varmaya çalıştıklarını belirtti.

Demir, İstanbul-Selanik arasındaki mesafenin aslında çok kısa olduğunu vurgulayarak, "Yunanlılar, pasaportlarla ilgili sınırda 3 saat sorun çıkarttılar, bir insan sınırda 3 saat bekletilir mi? Ardından, 'Tren çekmedi, yollarda kırağı var, bekleyin 1,5 saat' dediler, şu an saat 10.00'a geliyor ve biz Selanik'e daha 2 saat mesafedeyiz. Hala varamadık" diye konuştu.

Yunan basınında çıkan haberlere de değinen Demir, şöyle devam etti:

"Son bir yılda 3 kere Mehmet Müezzinoğlu'nun, eski bir Batı Trakyalı olarak buraya gelmesinden duyulan rahatsızlıklar anlatılıyor, bu seyahatin 'İşgalci Türk taburu' diye tanımlanması gibi çok komik şeyler var. Buradaki insanlar işgalci Türk taburuna benziyorlar mı? 'Türkiye'de Ruhban Okulları neden açılmıyor?' diye eleştiriler var. Bu hükümet ya da şunun bunun meselesi de değil, ben bizzat anlatayım; bakın Batı Trakyalıların ne Türk öğretmen ne din görevlilerini kendilerinin ataması ne de vakıf mallarının iadesiyle ilgili adım atılıyor Yunanlılar tarafından. Biz hala 'Ruhban Okulu açılsın, Yunanlılar'a ayıp oluyor' diyoruz. Bazen ülkelerin demek ki bu olayları yaşadıktan sonra bazı şeyleri anlaması lazım. Bu, İstanbul'da oturduğumuz yerden, Nişantaşı'ndaki barlardan sallamakla olmuyormuş bu iş. Buralara gelip görmek gerekiyormuş."

Türkiye Gazetesi köşe yazarı Rahim Er ise Selanik'e gitmelerinin bir şekilde engellendiğini söyleyerek, "Bizim şu an Selanik'e gitmemiz, her nedense bir pasif direniş şeklinde engellenmiş bulunuyor. Vaktinde ulaşamamış olduk. Biz buraya tamamen komşuluk duygularıyla, aynı kültürün insanları hisleriyle geldik. Fakat böyle bir garip uygulamayla karşılaştık. 'İlk ve son olsun inşallah' diyelim" değerlendirmesinde bulundu.

Hürriyet Gazetesi köşe yazarı Yalçın Bayer de "Burada azılı bir düşmanlık var, kafalarda bir önyargı var, onun izole edilmesi ve daha akılcı olmak lazım. Bu tabii, Yunanlı siyasetçiler için Türk düşmanlığı önemli bir malzemedir" dedi.