hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Financial Times: "Nahoş bir örnek oldu"

    Financial Times: Nahoş bir örnek oldu
    expand

    İngiliz Financial Times gazetesi, bugünkü yorum sayfasında "Otoriter Erdoğan nahoş bir örnek oldu" başlıklı bir analize yer verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Gazetenin dış haberler editor David Gardner tarafından kaleme alınan analizde, bireysel hakları olan bir vatandaş fikrinin, Türkiye, Mısır ve Irak'ın liderleri için yabancı bir kavram olduğuna dikkat çekildi.

    Geçtiğimiz yaz Türkiye'nin dört bir yanında yapılan "Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın otokrat kaprislerine karşı kitlesel başkaldırı" sırasında "demokrasi sadece seçimlerden ibaret değildir" ve "(protestolardan) iyi niyetli mesajlar alınmıştır" açıklamasının Cumhurbaşkanı Abdullah Gül tarafından yapıldığının hatırlatıldığı  yazıda, "o zaman huysuz Erdoğan'ın çıkardığı tek hırlama 'Ne mesajı?' oldu" ifadelerine yer verildi.

    Gardner yazısında şu ifadeleri kullandı:

    "Birbiri ardına gelen sızıntılarda yakın çevresinin yaptığı yolsuzlukların ve adli davalara, kamu ihalelerine ve medyaya yaptığı müdahelelerin ortaya çıkmasına karşın elde ettiği son yerel seçim zaferiyle birlikte onun görüşüne göre demokraside önemli olan tek şey seçimler. Erdoğan yargının bağımsızlığı ve hukukun egemenliğini ayakta tutan sütunları bir tarafa bıraktı, Twitter ve YouTube gibi ifade özgürlüğü mahreçleri üzerindeki devlet kontrolünü sıkılaştırdı ve kinci bir şekilde aleyhine dönen yargıçlar, polis ve casuslar arasındaki eski müttefiklerinin kökünü kazımaya ant içti."

    "Seçim sandığının kutsallığına hitap eden yeni İslamcı Başbakan'ın" seçimlerde milyonlarca taraftarına yaptığı çağrıda onlardan rakiplerine "Osmanlı tokadı" atmasını istediğini belirten Gardner, "Şimdi öyle yapıp planını sonuna kadar iyi bir tekme atarak götürecek gibi görünüyor" diye yazdı.

    Gardner ayrıca Türkiye'nin AB'ye katılmak istmesine rağmen, kurumlara kök salan bir Müslüman demokrasi inşa ediyormuş gibi göründüğünü, Erdoğan'ın "inatçı otoriterizmi"nin bölge için artık pek çekici bir şablon olmadığını aktardı.

    Yoğun bir kurumlar dokusu ve kurallar hakkında temel mutabakat olmazsa seçimlerin yönetimi ele geçirmek için kullanılan "sıfır sonuçlu" bir araç olduğunu yazan Gardner, amacın sorunları çözmekten ziyade büyüten münhasır yetki olduğunu ileri sürdü.

    Gardner yazısına şöyle devam etti:

    "Erdoğan, aynı zamanda seçmene 'benim milletim' ve geçtiğimiz ay Türkiye'nin sınırı geçmiş olabilecek bir Suriye uçağını düşürmesinin ardından "benim hava saham" diyerek şiddetli bir babadan kalma hakları olduğuna inanma vakası olduğunu gösterdi. Sanki seçimlerdeki olağandışı hünerinin ona alkol ve kürtajda kısıtlayıcı yasalar yapmak gibi Türklerin özel hayatlarına müdahele hakkı tanıdığını sanıyor."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow