Fransa İçişleri Bakanlığı ve güvenlik güçleri, dünyada eşine az rastlanır bir skandala imza attı. Üstelik skandalın ucu Türkiye'ye de dayanıyor. Türkiye’nin iade ettiği üç cihatçı, polis yanlış yerde bekleyince elini kolu sallayarak Fransa’ya girdi. Üç zanlı 24 saat serbest dolaştıktan sonra kendi isteğiyle karakola teslim olunca, Fransa’da büyük bir güvenlik tartışması başladı.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Fransa'nın Toulouse şehrinde yuvalanan bir radikal İslamcı örgüte mensup olan ve aralarında 2012'de bu kentteki bir Yahudi okuluna saldırarak yedi kişiyi öldüren Muhammed Merah’ın eniştesinin de bulunduğu üç cihatçı terör zanlısı, Ağustos ayı sonunda Türkiye’de yakalanmıştı.

Ancak dün Fransa’ya iade edilmek üzere Türkiye'den uçağa bindirilen üç zanlı, Fransız polisi tarafından yanlış havalimanında beklenince ellerini kollarını sallayarak Fransa’ya giriş yaptılar.

Fransız yetkililer, öngörüldüğü gibi Paris değil de Marsilya uçağına bindirilen zanlıların farklı havaalanına ineceğine dair bilgilendirmenin Türkiye tarafından kendilerine geç yapıldığını savundu.

Üstelik Fransız İçişleri Bakanlığı üç zanlı daha Fransa'ya inmeden, Fransa'da tutuklandıklarına dair bir açıklama yapınca skandal daha da büyüdü.


Zanlılardan biri, Fransa'yı şoke eden kanlı Toulouse saldırısını gerçekleştiren Muhammed Merah'ın eniştesi; diğeri de çocukluk arkadaşı...

Olay nasıl gelişti

Ağustos ayında Suriye’de cihatçıların saflarında savaştıktan sonra Türkiye’ye dönen ve Türkiye’de tutuklanan zanlılardan, Merah’ın eniştesi Abdelvahed Baghdadi (29), Merah’ın Fas asıllı çocukluk arkadaşı İmad Djebali (27) ve Hıristiyanlıktan Müslümanlığa geçen Fransız vatandaşı Gael Maurize (24) dün Türkiye tarafından Fransa’ya iade edildi.

Ancak Paris seferini yapan uçağın kaptanı, "tehlikeli arz ettikleri ve evrakları eksik olduğu için" üç zanlıyı uçağa almayınca, zanlılar bir sonraki Marsilya uçağına yerleştirildi.

Paris’teki Orly Havalimanı’nda cihatçı terör zanlılarını bekleyen 17 polis, saat 14.30’da gelmesi gereken zanlıları göremeyince eli boş döndü. Bakanlık, saat 14.00’de zanlıların yakalandığına dair basın açıklaması yapmıştı. Aynı saatlerde Marsilya’ya gelen üç zanlı elektronik pasaport kontrol sisteminin (KEOPS) bozuk olması nedeniyle ellerini kollarını sallayarak dışarı çıkınca çifte fiyasko yaşandı. Tüm yayın organları olanlardan habersiz, zanlıların yakalandığı haberini verirken; zanlıların avukatlarının medyayı arayarak müvekkillerinin yakalanmadığını ve Marsilya havalimanından yasal yollarla çıkarak Fransa’da serbestçe dolaştıklarını açıklayınca fiyasko skandala dönüştü.

Bunun üzerine dün gece düzeltme yayımlayan İçişleri Bakanlığı, “Türk yetkililerin Paris uçağına bindirmesi gereken üç zanlı, Marsilya uçağına bindirilmiştir. Türk yetkililer, zanlılar Fransız topraklarına indikten sonra bizi bu değişiklikten haberdar etmiştir. Marsilya Havalimanı’nda da pasaport kontrol sistemi bozuk olduğu için üç zanlı dışarı çıkmıştır” dedi.

"Teslim oldular"

Üç cihatçının avukatı bugün BFM TV'ye yaptığı açıklamada, müvekkillerinin Marsilya yakınlarındaki Herault bölgesindeki Caylar Karakolu’na teslim olduklarını söyledi.

Erdoğan'dan çarpıcı IŞİD açıklaması

Fakat Paris uçağının pilotu, ‘sınır dışı edildiklerine dair belgelerin’ eksik olması gerekçesiyle üç cihatçıyı uçağa almadı. Bunun üzerine Türkiye polisi cihatçıları Fransa’ya giden bir sonraki uçağa bindirdi. Fakat o uçak, Fransız yetkililerin cihatçıları teslim almak üzere beklediği Paris’e değil Marsilya’ya gidiyordu. Ve Türkiye polisi bu bilgiyi Fransız polisine vermeyi ihmal etti. Televizyon kameraları ve Fransız polisi cihatçıları karşılamak üzere uzun süre havaalanında bekledi fakat uçaktan inen olmadı. Çünkü cihatçılar Marsilya’da uçaktan inmiş, tutuklanmayınca da kayıplara karışmıştı. Haklarında yakalama kararı olmasına rağmen bu üç cihatçı henüz bulunmuş ya da teslim olmuş değil.
 
Le Monde’daki haber, “bu olayın Türkiye’nin cihatçılarla mücadeleye nasıl yaklaştığıyla ilgili bilgi verdiği ve bu mücadeledeki yetkinliğinin sorgulanması gerektiği” yorumuyla sona eriyor.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

John Kerry: "Türkiye ön cephede yer alacak"