hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Ali İsmail Korkmaz davası 14 Temmuz'a ertelendi

    Ali İsmail Korkmaz davası 14 Temmuza ertelendi
    expand

    2 Haziran'da Eskişehir'deki Gezi eylemleri sırasında dövülerek öldürülen Ali İsmail Korkmaz davasının ikinci duruşması, Kayseri'de yapıldı. Olayın görgü tanıkları o gün yaşananları anlatırken salonda duygusal anlar yaşandı. Görgü tanığı bütün sanıkları teşhis etti. Mahkeme, tutuklu sanıkların tahliye taleplerini reddederken, duruşma 14 Temmuz'a ertelendi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Adalet Sarayı ve çevresinde saat 05.00’ten itibaren polis geniş güvenlik önlemi aldı. Emniyet Müdürü Mustafa Aydın, çevre illerden gelenlerle birlikte bin 900 polis, 4 Toplumsal Olaylara Müdahale Aracı (TOMA) ve 1 helikopterin görev yaptığını söyledi.

    Duruşma dolayısıyla Adliye binasına çıkan Kocasinan Bulvarı Sümer Üst Geçit'ten itibaren, Erkilet Bulvarı Kaldırım Caddesi ve Barış Manço Caddesi'nin kesiştiği ışıklı kavşak arası saat 07.00'den itibaren araç ve yaya trafiğine kapatıldı.

    Adliye çevresi de bariyerlerle kapatılarak iki kademeli güvenlik bölgesi oluşturuldu. Davayı takip etmek için gelen gruplar, Kaldırım Caddesi'ndeki spor tesisleri önünde oluşturulan güvenlik noktasında aranarak birinci güvenlik alanına alındı.

    Salona alkışlarla girdiler

    Ali İsmail Korkmaz davası, bu dava için dönüştürülen konferans salonunda saat 09.40’ta başladı.  Ali İsmail Korkmaz'ın annesi Emel ve babası Şahap Korkmaz, ağabeyi Gürkan Korkmaz, kız kardeşleri Melike Çakırkaya, Aylin Taktuk da ellerinde Ali İsmail Korkmaz'ın fotoğraflarıyla Adliye girişindeki x-ray cihazlarından üstleri aranarak içeri alındı.

    Duruşmaya Ali İsmail Korkmaz’ın annesi Emel, babası Şahap, ağabeyi Gürkan ile tutuklu sanıklar polis memuru Mevlüt Saldoğan, fırıncı İsmail Koyuncu, Ramazan Koyuncu Muhammet Vatanseven, fırın işçisi Ebubekir Harlar ile tutuksuz sanık polis memurları Şaban Gökpınar, Hüseyin Engin, Yalçın Akbulut ve avukatları katıldı.

    250 kişilik duruşma salonu tamamen dolarken, bazı avukatlar duruşmayı ayakta takip etti. Ramazan Koyuncu’nun avukatının davadan çekildiği belirtildi. Ali İsmail Korkmaz’ın ailesi salona alkışlar arasında girdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Görgü tanığı polisleri teşhis etti, İsmail'in ailesi gözyaşı döktü

    Tanık Semih Berkay Yapıcı, 2 Haziran 2013'te Ali İsmail Korkmaz'ı, polis ve yanındakilerin dövdüğünü gördüğünü belirterek olay anını anlattı.

    Tanık ifadesini Ali İsmail'in annesi Emel, babası Şahap, kız kardeşleri Melike Çakırkaya ve Aylin Taktuk'la ağabeyi Gürkan Korkmaz gözyaşları içinde dinledi.

    Görgü tanığı Semih Berkay Yapıcı, Ali İsmail Korkmaz'ın dövüldüğü sırada orada olduğunu belirterek şunları söyledi:

    "2 Haziran akşamı arkadaşımız Şeyma ile buluştuk. Espark önündeki gösterilere bakmaya gittik. Epeyce orda durduk. 11.30'da Espark'tan ayrıldık. Ertesi günü pazartesi ve mesai günü olduğu için ayrıldık. Yunus Emre Caddesine çıkan yollardan gittik. Arkadaşım Şeyma'yı evine bıraktım. Orda oturuyordu. Onu bıraktıktan sonra Yunus Emre Caddesi'ne bakan eski Şekerbank'ın orda protestocuların polisle çatışma halinde olduğunu gördüm. Yaklaştım. Bir süre sonra çevik kuvvet TOMA ile barikatı yıktı. Ben de kaçtım. Grupla birlikte ayrıldım. Onlarla birlikte ara sokaklarda dolaşmaya başladık.

    AK Parti binasını geçtikten sonra Yunus Emre Caddesini kesen caddede beklemeye başladım. Eve gitmek için kendime güvenli yol aradım. Kapalı pazar hizasına yöneldim. Bir sokakta iki alkollü kişinin yalpalayarak yürüdüğünü gördüm. Arkalarından yürümeye koyuldum. Kapalı pazarı geçtikten sonra sola döndüm fırının bulunduğu kısma vardım. Önümde yaşlı bir çift de vardı. Polis ve fırın esnafının orda olduğunu gördüm. Biber gazı atılmıştı yüzüm yanmaya başladı. Yaşlı çiftle birlikte fırına girdim.

    Fırının içinde 2 polis vardı. Biri bıyıklıydı, diğerini pek hatırlamıyorum. Gazın etkisi geçmiştir diye düşündüm ve dışarı çıktım. Gazın etkisi tam geçmemişti. Kısa ara sokağa yönelmeye başladım telefonla internete girmeye çalışıyordum. O sırada göstericinin yakalandığını düşündüm çünkü yapmayın etmeyin diye bağırtı duydum. Çok geçmeden iki polisin bir göstericiyi iki kolundan tutup kapalı pazar kısmına doğru götürdüğünü gördüm. Yakaladıkları kişinin yüzünde maske vardı, bacak kısımlarına vurduklarını gördüm. Kapalı pazar kısmına götürüp darp etmeye başladılar.

    Elinde odunla Serkan Kavak da vardı. Polisle birlikte Serkan Kavak da vurmaya başladı. Polis bıraktıktan sonra Serkan vurmaya devam etti. Darp edilen kişi fırsatını bulup fırının oraya kaçtı. Serkan Kavak, polis ve ben de fırına yöneldim. Gaz saldırısı yeniden başladığı için evime gidemedim orda bir süre mahsur kaldım. Sokağa giren sarışın uzun boylu bir çocuk vardı. Bu çocuk Serkan Kavak tarafından darp edildi. 'Su almaya geldim. Vurmayın' diye bağırdığını duydum. Eve gitmek için hareket ettim. Orda bulunan birine 'hangi yolu kullanabilirim' diye sordum. Sıkıntı yok gidebilirsin dediler."

    "Fırıncı çelme takıp Ali İsmail'i düşürdü"

    'Ali İsmail Korkmaz'a fırıncı tarafından çelme takıldığı ve düşürüldüğünü öne süren tanık Semih Berkay Yapıcı şöyle devam etti:"Asarcıklı caddesine doğru çıkmaya başladım. Serkan Kavak'ın pasaj girişinde saklandığını gördüm. Ben çıkarken sen geri kaç dediğini duydum. Doğukan Bilir ve Ali İsmail'in sokağa girdiğini gördüm. Ali İsmail sokağa girmeden önce Hüseyin isimli bıyıklı polisle gaz maskeli başka polisin olduğunu gördüm. Sokağın başında ara sıra pusuya yatıyorlardı.

    Ali İsmail sokağa girdiğinde Hüseyin ve gaz maskeli polisler tarafından yakalanmaya çalıştı ama Doğukan Bilir'i darp ettiler. Ardından Ali İsmail Korkmaz'ın bana doğru koştuğunu gördüm. Ben ters istikamete koştum. Beni görüp korkmasını istemedim. Polis ve esnafın tut, yakala şunu demelerinden çekindiğim için bir kapının ardına saklandım ve izledim. Ali İsmail koşarken bizzat fırıncı esnafı tarafından yakalandı. Ali İsmail'in fırıncılar tarafından önü kesildiğinde kepenklere doğru hamle yaptı. Fırıncı tarafından çelme takıldı ve Ali İsmail orada dengesini kaybetti. Dengesini kaybedip düştükten sonra orda bulunan herkes tarafından darp edilmeye başladı. Sokağın diğer tarafından uzun boylu, kır saçlı saçları omuzlarında elinde copla gelen polis gördüm. O polis ve polis memuru Mevlüt Saldoğan tarafından dövüldüğünü gördüm.

    Ardından Ali İsmail tekmelerle darp edilmeye başladı. Yüzünü korumaya çalışması fayda etmedi. Kafasını taşa vurdu ve bilincini orda kaybetti. Sığındığım kısımdan Ali İsmail'in yüzünü hafızama kazıdım. Gözleri kapalıydı. Ardından ben kapıdan sığındığım kısımdan çıktım. Ali'nin yavaş yavaş kendine geldiğini gördüm. Kendisine baktım ama bir şey yapamadım. Ardından diğer polis ve esnafın bana baktığını fark ettim. Orda kalakaldım. Kendine geldiğinde Mevlüt Saldoğan tarafından yeniden darp edildiğini gördüm."

    Anlatırken duygulanması ve su içmesi dikkat çekti

    Mahkeme heyetine gördüklerini anlatan Semih Berkay Yapıcı bir an duraksadı. Olayı anlatırken duygulandığı gözlenen tanık sandalyeye oturtulurken, içmesi için su verildi. Ali İsmail'in üçüncü kez dövüldüğünü söyleyen Semih Berkay Yapıcı şunları anlattı:

    "Ali İsmail'in orda Mevlüt Saldoğan tarafından kafasına tekmeyle sert darbeler vurduğunu gördüm. Ali İsmail ani bir atakla ordan kaçtı. Sokağın ucuna gittiğinde ise sokağın ucunda pusuya yatan Hüseyin isimli polis ve gaz maskeli diğer polis tarafından tekrar darp edildi, copla bacaklarına vuruldu.

    Bulunduğum kısımda 'çevirin bunu, çevirin' diye bağırdıklarını duydum. Ali İsmail üçüncü kez darp edilişinde sokağın soluna dönüp gözden kayboldu. Ben bir süre daha bekledim, sonra çevik kuvvetin sokağa girip yanılmıyorsam Serkan Kavak'a 'Başımıza iş açacaksın sakin ol' dediklerini duydum. Sonra ordan ayrılıp eve döndüm."

    Semih Berkay Yapıcı daha sonra kendisine gösterilen fotoğraflardan sanıkların hepsini tek tek teşhis etti.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "O..... çocuğu" gerilimi

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Aranın ardından devam eden duruşmada sanık avukatları, tanık Semih Berkay Yapıcı'nın olayın ardından Ekşi Sözlük’te yaptığı paylaşımın okunmasını istedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Yapıcı’nın paylaşımında yer alan ve polis memuru Mevlüt Saldoğan’a ait olduğu iddia edilen 'o.. çocuğu, sen hala burada mısın?’ sözünün okunması üzerine Ali İsmail Korkmaz’ın ağabeyi Gürkan Korkmaz, 'Kim o.. çocuğu. Sizsiziniz o… çocuğu. Şerefsiz, Allahsız, kitapsız' diye bağırarak tepki göstermesi üzerine salondan çıkartıldı.

    Gürkan Korkmaz sakinleştikten sonra salona yeniden geldi.

    Müşteki avukatları da sanıkların aileyi taciz ettiği iddiasında bulunarak hakimin müdahale etmesini istedi.

    Olay gününe ait güvenlik kamerası görüntüleri mahkeme heyeti, sanık avukatları ile sanıklar tarafından izlendi.

    Tanık Yapıcı da sanıkları görüntülerden bir kez daha teşhis ettikten sonra mahkemeye ara verildi.

    "Gezi olaylarına katılan birinin tanıklığı" sözü tepki aldı

    Aradan sonra bir süre daha Semir Berkay Yapıcı’nın dinlenmesine devam edildi. Tutuksuz sanıklardan polis memuru Şaban Gökpınar söz hakkı isteyerek, "Gezi olaylarına katılan birinin tanıklığına ne kadar itibar edilebilir" sözü üzerine salondakiler tepki gösterdi.

    Hastaneye götüren arkadaşı anlattı

    Tanık Turhan Güler ifadesinde şunları söyledi: "Olay günü Fırat Köse ve Ali İsmail’le birlikteydik. Yunus Emre caddesinde beraberdik. Işıklarda Ali İsmail’le ayrıldık. Olay ondan sonra oldu. Ben geriye, köprüye doğru gittim. Yarım saat 45 dakika sonra tramvay durağında Ali İsmail’le yeniden karşılaştık. Üzerinde kırmızı mont, yeşil tişört vardı. Yüzünde kan vardı. 'Polis ve siviller dövdü. Başıma cop ve tekmeyle vurdular' dedi. Sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. 'Nerdeyiz, nereye gidiyoruz' diye sürekli aynı şeyleri tekrarlıyordu. Fırat ve Ahmet ve Okan’ı da aldık ve Mavi Hastaneye gittik. Oradan Yunus Emre Devlet Hastanesi’ne sevk ettiler. Ali İsmail’i ambulansla götürdüler biz yürüyerek gittik. 'Ortopediye de görünmesi lazım' dediler. Sıra almak için gittiğimizde adli vaka olduğu için ifade verdikten sonra muayene edilebileceğini söylediler. Ali İsmail’in evine gittik. Sen sonra uyumak için kendi evime geçtim."

    'Merdivenden düşme' konusu

    Ali İsmail’in ev arkadaşları Fırat Köse, Ahmet Uygun ve Okan Korkmaz da, Turhan Güler’le benzeri ifadeleri verdiler. Mahkeme başkanının 'Ali İsmail doktorun yanında 'eşya taşırken merdivenden düştüğüne' dair bir şey söyledi mi?' sorusu üzerine, Ahmet Uygun, Ali İsmail’in ailesinden çekindiği ve çok korktuğu için hastaneye giderken 'Merdivenden düştüm' diyelim demişti. Biz de olur mu öyle şey. Gerçekleri söyle dedik. Doktora da bu nedenle öyle bir şey söylemiş olabilir. Ama ev taşıma gibi bir olay olmadı" diye ifade verdi.

    Hastanede muayenede sırasında yanında olan Okan Korkmaz, Ali İsmail Korkmaz’ın Sınav haftası olduğu için olayı büyütmek istemediğini, çok büyük bir şey olduğunu da düşünmediğini belirterek, "Bu nedenle doktora merdivenden düştüğünü söyledi. Doktor hafıza kaybının darbeye bağlı geçici olduğunu, sınavlara kadar birşeyinin kalmayacağını  söyledi" diye konuştu.

    "Ben buranın cumhurbaşkanıyım"

    Olayların olduğu sokakta oturan ve camdan izleyen Fatih ve Sefa Kırbaş kardeşler de ifadelerinde Serkan Kavak'ın önceki olaylardan bir gün önce masum bebeğinin biber gazından etkilendiğini bu nedenle eylemcileri döveceğini söyleyerek elinde sopayla sokağa geldiğini 'Ben buranın Cumhurbaşkanıyım, başbakanıyım' diye bağırdığını söyledi.

    Kafasına tekmeyle vurdular

    Ellerinde cop, telsiz ve gaz maskesi olan 10 kişilik grubun fırının önünde birkaç kişiyi dövdüğünü, sanık fırıncı İsmail Koyuncu'nun araya girerek, 'Yapmayın onlar eylemci değil masum vatandaş' dediğini belirterek, polis ve sivil birkaç kişinin sokağa giren birini dövdüğünü, yere düştükten sonra gördüklerini ancak karanlık nedeniyle tam seçemediklerini söylediler.

    Sefa Kırbaş, sonradan pencereyi açarak baktığını, dövülen kişinin yerde hareketsiz yattığını ve can havliyle dövenlere küfür ettiğini öne sürdü.

    Sefa Kırbaş, "Yerden yatan kişinin küfür etmesine sinirlenen bir kişi gelerek kafasına tekmeyle vurdu. Sonra beni de görürlerse diye pencereyi kapattım. Sonrasında olaylar yatıştı ve dağıldılar" dedi.

    14 Temmuz'a ertelendi

    Kayseri'de görülen Ali İsmail Korkmaz davasında, tutuklu sanıkların tahliye talepleri reddedilirken, duruşma 14 Temmuz'a ertelendi.

    Polisle çevre illerden gelenler arasında arbede


    Davayı izlemek için çeşitli illerden gelen gruplar, Kaldırım Caddesi'nden spor tesisleri önündeki arama noktasına kadar sloganlar atarak yürüdü.
         
    Burada aranmadan kendileri için ayrılan alana girmek isteyen gruptaki bazı kişilerle polis arasında kısa süre arbede yaşandı.
          
    Bölgeye gelene kadar 3 kez arandıklarını savunan grup temsilcileri ile polis arasındaki görüşmelerin ardından arama noktası kaldırıldı.
         
    Kendilerine ayrılan alana geçen gruplar, toplumsal olaylarda yaşamını yitirenler anısına saygı duruşunda bulundu ve slogan attı.
          
    Annesi oğlunun fotoğrafı ile geldi

    Duruşmaya katılmak için anne Emel Korkmaz, baba Şahap Korkmaz ve bazı yakınları Hatay’dan Kayseri’ye geldi.

    Ali İsmail’in fotoğrafını göğsünde taşıyan anne Emel Korkmaz, duruşma salonu girişinde yaptığı açıklamada oğlunun hesabını sormaya geldiğini söyledi.

    Anne Korkmaz Adliyeye girmeden önce gazetecilere, "Acaba (sanıkların) çocukları babalarına 'neredesin' diye sorduklarında ne cevap veriyorlar ? Biz '19 yaşında bir çocuğa kıydık, o yüzden hapiste miyiz' diyorlar. Bunu çok merak ediyorum, sormaya geldim" diye konuştu.

    38 gün komada kalmıştı

    Eskişehir anadolu üniversitesi Eğitim Fakültesi İngilizce Öğretmenliği bölümü 1’inci sınıf öğrencisi Ali İsmail Korkmaz, Gezi Parkı eylemleri sırasında ağır yaralanarak, götürüldüğü hastanede 38 gün komada kaldıktan sonra yaşamını yitirmişti. Olayla ilgili olarak 1’i polis memuru 5 tutuklu ile tutuksuz 3 polisin aralarında bulunduğu 8 sanık yargılanıyor.

    Berkin Elvan'ın babası da duruşmada

    269 gün komada kaldıktan sonra hayatını kaybeden Berkin Elvan'ın babası Sami Elvan'da duruşmaya katılıyor.

    Baba Elvan, "Benim de oğlumu polisler katletti ben de müdahil olmak istiyorum" dedi.

    Ahmet Atakan’ın kardeşi Zafer Atakan ile Mersin ve Balıkesir Barosu da davaya müdahil olup, yer almak istediklerini iletti. Ancak, savcı, suçtan doğrudan zarar görmedikleri için katılma taleplerini reddedilmesini istedi.

    7 aylık Ali Yusuf'un da müdahil olması istendi

    Duruşmada Ali İsmail Korkmaz'ın ağabeyi Gürkan Korkmaz kucağındaki 7 aylık oğlu Ali Yusuf Korkmaz'ın davaya müdahil olmasını istedi.

    Ağabey Korkmaz, "Oğlum hem amcasının adaşıdır hem de onun bayrağını taşıyacak kişidir. Aynı zamanda da ailedendir. Bundan dolayı davaya müdahil olmasını talep ediyorum" dedi.

    Mahkeme heyeti, katılma talepleri için duruşmaya 5 dakika ara verdi. Daha sonra, CMK 237/1 maddesi gereğince taleplerin tamamını reddetti. Daha sonra sanıkların dinlenmesine geçildi.

    CHP'li vekiller de izliyor

     Duruşmaya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Sezgin Tanrıkulu, Veli Ağbaba, CHP milletvekilleri İlhan Cihaner, Gökhan Günaydın, Hüseyin Aygün, Candan Yüceer, Müslim Sarı, Musa Çam, Muharrem Işık, Nuriye Taş ile Kayseri Barosu Başkanı Fevzi Konaç ve CHP İl Başkanı Mustafa Ayan ile katılıyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow