hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Özkök: "Çetin Doğan'a sordum. Var mı bir şey?"

    Özkök: Çetin Doğana sordum. Var mı bir şey
    expand

    Balyoz Davası'nda eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ikinci kez tanıklık yaptı. Özkök, "Çetin Doğan'a 'kulağıma duyumlar geliyor. Var mı böyle bir şey' diye sordum' dedi. Yalman ise, ''Bilgi ve belgeye sahip değilim. Basından öğrendim'' ifadelerini kullandı. Duruşmayı 5 Şubat 2015'e erteleyen mahkeme, dijital verileri İTÜ'nün oluşturacağı bilirkişi heyetine gönderme kararı aldı ve "Melissa virüsü" hakkında sorular sordu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Balyoz Davası'nda aldıkları mahkumiyet kararları Yargıtay tarafından bozulan 62 sanığın yargılandığı dava 5 Şubat 2015 tarihine ertelendi. Her iki Balyoz Davası arasında bağlantı bulunduğunu belirten mahkeme, dijital verilerle ilgili rapor alınmak üzere her 2 dosyanın ana dava üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi.

    450 kişilik salonda görüldü

    Sabah saatlerinde Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görülmeye başlanan ve 26 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada, geçtiğimiz hafta Balyoz Ana Davası'nda tanık olarak  ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ve eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman "tanık" sıfatı ile dinlendi. Tanıkların ifadelerinin ardından sanıklara ve avukatlarına tanık beyanlarına ve bilirkişi listesine bir itirazı olup olmadığına, dijital verilere ilişkin tespit edilmesini istedikleri hususların olup olmadığı soruldu. Sanıklar ve avukatlarının beyanlarının ardından duruşma savcısı mütalaasını sundu. 

    Emekli Yarbay Erarslan: "Olayı basından öğrendim, bunun dışında bilgim yok"

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Duruşma Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi'nce Anadolu Adalet Sarayı'ndaki 450 kişilik Şehit Hakan Kılıç Konferans Salonu'nda görülmeye başlandı.

    26 tutuksuz sanığın katıldığı duruşmada sanıklar ve avukatlarının yoklaması alındı.

    İlk celse Yargıtay'ın bozma ilamına karşı beyanda bulunamayan sanıkların bozma ilamına karşı diyecekleri soruldu. Sanıklardan emekli Yarbay Bahtiyar Ersay, "Yargıtay ilamını kabul etmiyorum ben bu suçu işlemedim" dedi.

    Emekli Yarbay Timuçin Erarslan ise, "Bu olayı ilk kez sadece basından öğrendim, bunun dışında bilgim yok. Suçsuzum" diye konuştu. Sanıkların ifadelerinin ardından tanık dinlenilmesine geçildi.

    "Balyoz, Oraj vesaire gibi planları duymadım"

    Geçtiğimiz hafta Balyoz ana davasında tanık olarak ifade veren eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök duruşma salonuna alındı.

    Kimlik tespiti yapılan Özkök'e sanıkları tanıyıp tanımadığı soruldu.

    Mahkeme heyetinin önünde hazırlanan bölümde oturan Özkök isimleri tek tek okunan sanıklardan tanıdığı isimleri "Evet", tanımadığı isimleri "Hayır" şeklinde ifade etti.

    "Bildiklerimi dosdoğru söyleyeceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim" diyen Özkök'e Mahkeme Başkanı'nın "Balyoz, Çarşaf, Oraj ve Suga gibi planlardan bilginiz var mı?" sorusu üzerine Özkök, "Geçen hafta da aynı soru soruldu. Balyoz, Oraj vesaire gibi planları duymadım. O konuda herhangi bir şey bilmiyorum" dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    "Elimde meşru belge olsaydı yasal işlemi yapardım"

    Mahkeme Başkanı Özlem Karaçam Özkök'e, "Çetin Doğan ile sizin bir görüşme yaptığınız ve sizin Çetin Doğan'a 'Orduda kıpırdanmalar var diye duydum. Bu nedir?' diye soru yönelttiğinizi söylüyor. Bu görüşme doğru mudur?" diye sordu.

    Özkök bu soruya, "Olay doğrudur. Benzer bir konuşma yapıldı. Kendisine kulağıma duyumlar geldiğini, ihbar mektupları geldiğini söyledim. Açıkça sordum. Böyle bir şey var mı diye? Arkasından konuşmaktansa direkt yüzüne sordum. O da doğru olmadığını söyledi. Elimde meşru belge olsaydı yasal işlemi yapardım" diye cevap verdi.

    "Dedikodu olarak değerlendirdim"

    Mahkeme Başkanı, “Çetin Doğan'a söylediğiniz bu duyumları nereden aldınız?" diye sordu.

    Özkök, "Bir kısmı sivillerden geliyordu. Çoğu imzasız mektuplardı. Bunlar hep olurdu. Dedikodu mahiyetinde değerlendirdim" diye yanıtladı.

    Özkök'ün Ergenekon'a verdiği ifade

    Mahkeme Başkanı Hilmi Özkök'ün 2012 yılında Ergenekon davasında verdiği ifadesindeki, "Bana bir CD geldi. Kaynağını bilemediğim bu CD'de amacını aşmış ifadeler tespit ettiğim. Kara Kuvvetleri Komutanından incelemesini talep ettim" sözlerini okudu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Bunun üzerine Hilmi Özkök bu sözlerini, "CD ses kaydıydı. Seminerde Çetin Doğan'ın konuşması olduğu iddia edilen CD'di. Meşru bir tarafı yok. Sıradan bir CD ama kuvvet komutanına inceleyin dedim" diyerek açıkladı. Mahkeme başkanının,  “Ergenekon'da verdiğiniz ifade de 'Seminerin yapılmasını emrettim ancak amacını aşan şekilde ifadeler yeraldığı bilgisi geldi. Ben de Kara Kuvvetleri Komutanına  incele dedim' ifadeniz hakkında ne diyeceksiniz?" sorusu üzerine, “Katılıyorum. Aynen öyle dedim" dedi.

    "Detaylı olarak hatırlamıyorum"

    Duruşma savcısının, “İnceleme talimatı sonucu ne oldu?" sorusuna da Özkök, “Bana cevap geldiğini hatırlamıyorum. O günler yoğundu. ABD- Irak konusu vardı. Tekrar bir geri dönüş olduğunu hatırlamıyorum" cevabını verdi.  Mahkemenin üye hakimi “ Size gelen CD şu an nerede?" diye sordu. Hilmi Özkök, “Şu an CD'nin nerede olduğuna dair bir bilgim yok“ dedi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Duruşma savcısının "CD'nin tamamını dinlediniz mi?" sorusuna Özkök, “Tamamını dinlemiş olmam gerekir. 11 - 12 sene önce. Tam aklımda değil ama sayın Çetin Doğan'ın bu konuşmayı yaptım dediği CD bu. Detaylı olarak hatırlamıyorum" diye konuştu.
     
    Sanık ve avukatlar bu kez sordu

    Geçen  hafta görülen Balyoz Ana Davası'nda soru sorulmayan Özkök'e bu sefer sanık ve avukatları sorular sordu.

    Sanık İhsan Çuhadaroğlu, "Ergun Saygun mahkemede, Aytaç Yalman'a seminer ses kayıtlarını dönemin Başbakanı Abdullah Gül'ün  verdiğini kaydetti. Size gelen ses kasetleri yasal ses kaydı mıydı?" diye sordu. Özkök, bu soruya, “Benim bir bilgim yok" diye yanıt verdi.

    Sanık Çuhadaroğlu,  “Benim veya silah arkadaşlarımızın herhangi bir terörist faaliyetini gördünüz mü? sorusuna  “Hayır" yanıtını verdi.

    Aytaç Yalman: "Basından öğrendim"

    Özkök'ün ardından dönemin Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman tanık olarak dinlendi. Yalman, “Balyoz ile ilgili  bir istihbarat almadım. Bilgi ve belgeye sahip değilim. Dava ile ilgili hususları dava açıldıktan sonra basından öğrendim" dedi.

    "Ben darbeyi engelledim demedim"

    "Darbeyi engellemem söz konusu değildir" diyen Yalman'a Mahkeme Başkanı, "Gazetelere beyanlar da bulundunuz mu?" diye sordu. Yalman, “Bu tamamen düzmece, talihsiz  ve yalan bir haberdir. Ben darbeyi engellemiş olsam ve işlem yapmasam suç işlemiş olurum. Bir gazetecinin  düzmece algısıdır. Ben darbeyi engelledim demedim" cevabını verdi.

    "Hukuka itaatın esas olduğunu söyledim"

    Duruşma savcısı, "Tanık Özkök semineri incelemesi için Kara Kuvvetleri Komutanlığı'na talimat verdim dedi. İnceleme yapıldı mı?" sorusunu sordu.

    Tanık Yalman, “Hayır yapmadım. Ben kendi duyumlarım ve tespitlerimden sonra inceleme yaptım. Genelkurmay Başkanı bana emir vermedi. Ancak bazı konularda bilgilendirdi. Benim belli temaslarım oldu seminer sonrasında. Ses kayıtları ile ilgili değil seminerin tamamı ile ilgili incelemelerim oldu. Hilmi Özkök, seminer kayıtlarının geldiğini ve rahatsız edici hususlar olduğunu belirtti. Beni bilgilendirdi. Ben de bilgi almıştım. Seminerin emirlere ne kadar uygun olup olmadığı hususunu inceledim. Bazı farklılıklar olduğunu gördüm. Gereğini yaptım. İkaz ettik ilgili arkadaşları. Hukuka itaatın esas olduğunu söyledim. Disiplin ihlali ile karşı karşıya olduğunu gördüm" diye konuştu.

    "İlgili arkadaşlarla konuştum. İkazları yaptım"

    Mahkemenin, “İhlal edilen kural neydi?" sorusuna Yalman, -Egemen- oynanmalıydı. Ancak 1. Ordu -EMASYA- planı uygulansın' diye teklif etti. Ben de -EMASYA- değil -Egemen- oynansın dedim. Ben katılamadım. Sonra -EMASYA- planının uygulandığını söylediler. Ben İstanbul'a gittim. İlgili arkadaşlarla konuştum. İkazları yaptım. Disiplin suçu işlendiğini gördüm. Genelkurmay Başkanı'na bilgi verdim" cevabını verdi.

    Duruşma savcısının "Seminerlerde konuşmaların kayıt altına alınması olağan mıdır?" sorusuna Yalman, “Pek olağan değildir" diye yanıt verdi.

    "-EMASYA planının oynanmaması emrim o günün şartları ile alakalı"

    Yalman'a sanık avukatlarından Hüseyin Ersöz de, “Seminerdeki planın uygulanmasının Balyoz ile bağlantısı var mı?" diye sordu.

    Tanık Yalman, “Balyoz  planını bilmiyorum. Benim o gün -EMASYA- planının oynanmaması emrim o günün siyasi ve sosyal şartları ile alakalı. Balyoz planı ile bunun alakası yok. Balyoz ile ilgili bilgiye sahip değilim" şeklinde yanıt verdi. "Bir darbe planı emaresi aldınız mı incelemeleriniz sonucunda?" şeklindeki soruya ise Yalman, “Almadım. Almış olsam zaten gereğini yaparım" dedi. Tanık Özkök ve Yalman ifadelerinin ardından duruşma salonundan ayrıldı.

    Bilirkişi heyeti

    Dosya, ana dava üzerinden bilirkişiye gönderildi. Mahkeme Başkanı,  bilirkişi listesi belirlenmesi için İTÜ'ye yazı yazıldığı İTÜ'den ise bilirkişi listesi geldiğini belirtti. Sanıklara ve avukatlarına tanık beyanlarına ve bilirkişi listesine bir itirazı olup olmadığına, dijital verilere ilişkin tespit edilmesini istedikleri hususların olup olmadığı soruldu. Savcı, ana dosyada bilirkişi raporunun aldırılması kararı verildiği, bu dosyada ise bilirkişi raporunun aldırılması yerine ana davada alınacak bilirkişi raporunun bu dosyaya da eklenmesine karar verilmesini talep etti. Savcının mütalaasının ardından ara kararını açıklayan mahkeme, sanık emekli Tuğgeneral Levent Ersöz'ün ifadesinin SEGBİS yoluyla alınması amacıyla Ankara Ağır Ceza Mahkemesi'ne talimat yazılmasına karar verdi. Her iki Balyoz Davası arasında bağlantı bulunduğunu belirten mahkeme, dijital verilerle ilgili rapor alınmak üzere her 2 dosyanın ana dava üzerinden bilirkişiye gönderilmesine karar verdi. 

    Bilirkişilere 2 ay süre verildi 

    Dijital verilerle ilgili rapor aldırılması için dosyanın 3 kişilik heyete gönderileceğini belirten mahkeme, sanıklar ve müdafiilerine İTÜ tarafından bildirilen öğretim görevlilerinin bilirkişi olarak seçilmesine itirazları olup olmadığını dilekçe ile bildirmeleri için 1 hafta süre verilmesine hükmetti. Bilirkişilere incelenecek dijital verilerin sayısı, talep edilen incelemelerin kapsamlı olması nedeniyle 2 ay süre veren mahkeme, suça konu Gölcük Donanma Komutanlığı'nda ele geçirilen 5 Nolu Harddisk, 1 Nolu CD ve Hakan Büyük'ün evinde ele geçirilen flash bellek, 11, 16, 17 Nolu CD'ler ile taraflarca incelenmesi talep edilen 3 ve 10 Nolu CD'lerin emanetten celp edilerek bu dijital verilerle sanıklar ve müdafiilerince dosyaya sunulan raporlar ve bilirkişilere sorulması talep ettikleri hususları içeren tüm dilekçe örneklerinin İTÜ tarafından bildirilen ve bu listeden seçilecek 3 kişiye gönderilmesine karar verdi. 

    "Tüm raporlar arasındaki çelişkilerin giderilecek değerlendirme yapılsın"

    Bilirkişilerden kendisine teslim edilen dijital deliller, bilirkişi raporları, bilimsel mütalaalar ve dilekçeleri inceleyerek tüm raporlar arasındaki çelişkilerin giderilecek şekilde değerlendirme yapmasına karar veren mahkeme, dijital delillerde son kullanıcı, dokümanların oluşturulma tarih ve saat bilgisi, dokümanın kimin tarafından oluşturulduğu, doküman üzerinde işlem yapan son yazar bilgisi, son kayıt edilme zamanı, son kayıt eden, şirket bilgisi, kaç kez işlem yapıldığını gösteren verilerde sonradan değişiklik yapılarak, gerçeğe aykırı şekilde değişiklik yapma ihtimalinin bulunup bulunmadığının belirlenmesini istedi.

    Bilirkişiye sorular

    Mahkeme heyeti, 2003 yılında oluşturulmuş bir belge ile 2007 yılına ait bir yazılımla açıldığında söz konusu belgenin özgün halinin de 2007 yılına ait yazılıma dönüşüp dönüşmeyeceği, "Calibri" ve "Cambria" fontlarının yer aldığı Microsoft Office programının dünyada ve Türkiye'de ilk kez ne zaman piyasaya sürüldüğü, TÜBİTAK görevlilerince 20 Ocak 2014 tarihli raporda 5 Nolu Harddiskte bulunduğu belirtilen Melissa virüsünün diğer CD'ler ve Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de de olup olmadığı, bu virüse virüs koruma programı yüklü olan bilgisayarlarda rastlanıp rastlanamayacağı ve Melissa virüsünün ilk olarak hangi tarihte ortaya çıktığının sorulmasını istedi. Tanıklardan Mehmet Ali Şen'in beyanı dikkate alınarak, bu hard diskte formatlama yapılıp yapılmadığı, yapılmış ise hangi tarihte yapıldığının tespitinin mümkün olup olmadığı, formatlama yapıldıktan sonra eski bilgilerin görülmesinin veya kurtarılmasının mümkün olup olmadığının bilirkişilere sorulmasına karar veren mahkeme, suça konu belgelerin Harddiskin hangi sürücüsünde kayıtlı olduğu, Harddiskin D ve C sürücülerinin sadece birinin formatlanmasının mümkün olup olmadığının sorulmasına karar verdi. Sanıklardan Hakan Büyük'ün evinde yapılan aramada ele geçirilen USB'de silinmiş belge bulunup bulunmaığı, silinmiş belgelerin geri getirme imkanı olup olmadığı, var ise bu işlem yapılarak USB'de suç konusunu oluşturan belgeler dışında sanık Hakan Büyük'le ilgili şahsi belgelerin bulunup bulunmadığının tespit edilmesini isteyen mahkeme, CD'ye kayıt yapılırken bilgisayarın tarih ayarı ile oynanarak eski tarihli CD elde etmenin mümkün olup olmadığı, 5 nolu Harddiskte 28 Temmuz 2009 tarihinden sonra aktarılmış dosya bulunup bulunmadığı, var ise bu dosyalarının hangisinin olduğunun belirlenmesine karar verdi.

    Duruşma ertelendi

    Mahkeme ayrıca, tüm sanıklar ve müdafiilerince dijital verilerle ilgili olarak dosyaya sunulan dilekçelerde belirtilen dijital verilere ilişkin açıklanması istenen hususlar konusunda da rapor düzenlenilmesini istedi. Duruşma, 5 Şubat 2015 günü saat 09.30'a ertelendi.

    İlk celsede 25 beraat

    Geçtiğimiz Haziran ayında ilk celsesi görülen duruşmada Anadolu 4. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin kararı doğrultusunda 25 sanık hakkında beraat, 62 sanık hakkında ise Anayasa Mahkemesi'nin verdiği "hak ihlali" kararı doğrultusunda değerlendirilmek üzere dosyanın ayrılmasını kararlaştırdı. Mahkeme, sanıklardan hayatını kaybeden Halil Yıldız hakkındaki davanın ise düşürülmesine hükmetti.

    Özkök ve Yalman 2. kez dinlenecek

    Ana Balyoz davasında ifade vermişlerdi

    Öte yandan Anayasa Mahkemesi'nin "hak ihlali" kararının ardından 236 sanıklı Balyoz Ana Davası'nda geçtiğimiz hafta yeniden yargılanmasına başlanmış, dava kapsamında eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök ile eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman'ın "tanık" sıfatıyla dinlenmişti.

    Duruşmada eski Genelkurmay Başkanı Hilmi Özkök, "Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. 'Balyoz', 'Suga', 'Oraj' gibi planların hiçbirini duymadım. Balyoz'u basından duydum. Darbe planı yapıldığına dair bilgi almadım. Bazı dedikodular geldi ama bunlar kimse hakkında dava açılacak, soruşturma açılacak kadar ciddi değildi" derken, eski Kara Kuvvetleri Komutanı Aytaç Yalman ise, "Balyoz planına ilişkin istihbarat almadım. Belge ve bilgiye sahip değilim. Basından öğrendim. Bu konu ile ilgili bu hareketin engellenmesi hususunda girişimim olmadı" diye konuşmuştu.

    Türkiye'den ''10 Kasım'' manzaraları

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow