CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanlığı adaylığında Gül ve Erdoğan arasında seçim yapılacağı tartışmaları için "Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi" dedi.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, İstanbul'da yabancı medya kuruluşlarının temsilcileri ile bir araya geldi. Park Bosphorus Otel'de yapılan toplantıya çok sayıda gazeteci ile birlikte CHP Genel Başkan Yardımcıları Gürsel Tekin, Sezgin Tanrıkulu, Şafak Pavey ve Faruk Loğoğlu gibi isimler katıldı.

Toplantının ardından Kılıçdaroğlu'nun basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

17 Aralık' soruşturmasında 60 kişiye takipsizlik kararı verilmesini değerlendiren Kılıçdaroğlu “Toplumun beklediği gibi sonuçlanmayacak. Takipsizlik kararı vermelerini olağan üstü görmüyorum” dedi.

Balyoz tutuklusu Albay Murat Özenalp’in Mamak Cezaevi’nde açık görüş sırasında beyin kanaması geçirerek hayatını kaybetmesini de değerlendiren Kılıçdaroğlu şunları söyledi:

Bir kişi cezaevine girdikten sonra onun yaşam sorumluluğu devlete ait. Hastalandığı halde ölüme terk ediliyorsa bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu konuda tepkimiz de olacak. Gerekenler de yapılacak siyaseten.
 
Sadece o değil pek çok kişi hapiste yaşamını yitirdi. Hapishanelerde çok sayıda ağır hasta var. bütün hükümlüleri gezdik. Hükümete sunduk, önlemini alın dedik. hükümet insan haklarına saygı gösteren bir hükümet değil. biz de bütün dünya da kaygı duyuyor.

Basın özgürlüğü raporu

Hükümetin havuz medyası olduğunu biliyoruz. Binin üzerinde gazetecinin görevlerine son verildiğini biliyoruz. 44 gazetecinin hapiste olduğunu biliyoruz. İnsanların bilgi edinme hakları ellerinden alınıyor.

Havuz medyasında aynı manşetleri görüyorsunuz. Böyle bir demokrasi olmaz. Elbette uluslararası kuruluşlar medyanın özgür olmadığını biliyorlar ve yayınlıyorlar.

Önemli olan onların yayınlaması değil, üniversitelerin suskunluğu. Bir ülkede özgürlük medyanın elinden alınıyorsa o toplum özgür değil demektir.

Cumhurbaşkanlığı seçimi

Yanlış şeyleri tartışıyoruz. Toplum belli bir noktaya koşullandırılıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin nasıl bir cumhurbaşkanına ihtiyacı var. Bunu tartışmıyoruz. Abdullah Gül mü, recep Tayyip Erdoğan mı cumhurbaşkanı olacak. Hayatımda duyduğum en saçma tartışmalardan birisi. Aydınlık, dünya dengelerini bilen bir cumhurbaşkanı çıkmayacak mı? Nasıl bir cumhurbaşkanı istiyoruz bu ülkede?

Putin modeli diyoruz. Hani Türkiye ileri demokrasi olan bir ülkeydi? Burada medyanın da bir sorumluluğu var. gazeteci arkadaşlarımdan rica ediyorum. nasıl bir Türkiye’ye, cumhurbaşkanına ihtiyacımız var.

Sehven ifadeye çağırma

Hiç kimse yılgınlığa ve umutsuzluğa kapılmasın. Demokrasi kolay elde edilen bir şey değil. toplumlar ağır bedeller ödemişlerdir. Her mücadele değerlidir. Her mücadele eden değerlidir. Demokrasiyi ve özgürlüğü bu ülkeye getirmek hepimizin ortak görevi olmak zorundadır. Rejimm değiştirilmek isteniyor, totaliter rejime Türkiye ağır ağır sürükleniyor.

Erdoğan: "Bu işin hakkı idamdır"

FHM dünyanın en seksi kadınları 2014

Naziler döneminde 1 Mayıs nasıl kutlandı?

Bir türlü kapanmadı