hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Yalçın Akdoğan müjdeli haberi verdi

    Yalçın Akdoğan müjdeli haberi verdi
    expand

    Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, sorumluluk alanındaki medya sektörünün temsilcileriyle biraraya geldi. Akdoğan toplantının başında yaptığı konuşmada, medyanın sorunlarını kaynagından dinleyebilmek için bu toplantıyı düzenlediği anlattı. Ve basın sektöründe çalışanlara basın iş kanunuyla ilgili bir de müjde verdi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Akdoğan, medya sektörü temsilcileriyle Başbakanlık Merkez Bina'da düzenlenen toplantıda biraraya geldi.

    Toplantının açılışında konuşan Akdoğan, davetlerine icabet ederek toplantıya katılan ve değerli görüşlerini paylaşacak tüm federasyon, vakıf, dernek ve sendika başkanlarına teşekkürlerini ileterek başladı.

    Basın, medya alanında kamu, özel sektör ve sivil toplumun güçlü bir sac ayağı oluşturduğunu ifade eden Akdoğan, medya kurumlarının bağlı olduğu başbakan yardımcısı olarak ilk toplantıyı sektör paydaşları olan sivil toplum kuruluşlarıyla yapmak istediğini belirtti.

    Akdoğan, "Kamu tarafından ayrıntılı bilgi almadan, devlet tarafının görüşleriyle fikrimi şekillendirmeden, öncelikle sivil toplumun görüşünü almak, konuya muhataplarımızın gözüyle bakmak istedim. Çünkü devlet tarafından brifing aldıktan sonra birtakım önkabuller oluşabiliyor. Ben ise herhangi bir önkabul
    olmadan öncelikle sizleri dinlemek istedim" diye konuştu.

    Bugünkü toplantının bir tanışma anlamı taşıdığını ifade eden Akdoğan, "Ama ben bu toplantıyı bundan sonra devam edecek olan bir istişare sürecinin ilk halkası olarak görüyorum. Bundan sonra belki sizlerle farklı konularda münferiden birtakım görüşmelerimiz ve toplantılarımız olacak" dedi.

    "Sizlere 'meslektaşım' dememin sebebi..."

    "Sizlere 'meslektaşım' dememin sebebi, benim de gazetecilik mesleğinin bir ferdi olmam" diyen Akdoğan, basın yayın mensubu olduğunu, iletişim mastırı yaptığını hatırlattı.

    Öğrenciyken Milliyet ve Cumhuriyet gazetelerinde 1987, 1988 yıllarında stajyer olarak çalıştığını daha sonra bölge gazetesi çıkardığını anlatan Akdoğan, "Ondan sonra birçok fikir dergisinin yayın kurullarında bulundum ve uzun zamandır da köşe yazarlığı yapıyorum" dedi.

    Kamuda danışmanlık göreviyle gazetecilik hayatının aynı hammaddeden beslendiğini ifade eden Akdoğan, bunların fikir, bilgi ve iletişim olduğunu kaydetti.

    Akdoğan, "Hükümette benimle ilişkili olan kurumlar TRT, Anadolu Ajansı, Basın Yayın Enformasyan Genel Müdürlüğü, Basın İlan Kurumu, RTÜK ve Kamu Diplomasi Koordinatörlüğü. Açıkçası ben bu bakanlığı bir iletişim ve kamu diplomasisi bakanlığı olarak görüyorum. Birbiriyle ilişkili olan bu birimlerin ortak bir iletişim stratejisi ve azami işbirliğiyle çalışmasını önemsiyorum. Sizler de bu alandaki en önemli meslek kuruluşlarısınız" diye konuştu.

    Kamu diplomasisi kavramının aslında uluslararası ilişkilerde, dış politikada kullanılan bir kavram olduğunu belirten Akdoğan, ülkenin tezlerini dışarıda anlatmayı, uluslararası kamuoyu oluşturmayı, algı yönetimini ve doğru bilgilendirmeyi ifade ettiğini söyledi.

    "Medyamız çok sorumlu bir tavır takındı"

    Son dönemde iç politika ile dış politikanın içiçe geçtiğinin altını çizen Akdoğan, artık dünyada yaşanan her hadisenin Türkiye'yi etkileyebildiğini veya Türkiye'nin iç meselesi gibi görünen konular uluslararası toplum tarafından da çok yakın takip altında olduğunu kaydetti.

    Avrupa Birliği'nden, çözüm sürecine, küresel ve bölgesel terörden çevre sorunlarına kadar birçok konunun artık ulusal sınırları aştığını belirten Akdoğan, şöyle devam etti: "Bizim de uluslararası yayıncılık yapan kuruluşlarımız var. Kamu tarafında özellikle TRT ve Anadolu Ajansı'nın uluslararası etkinlikleri var.

    Bunlar da aslında kamu diplomasisi faaliyeti yürütüyorlar. Türkiye'nin tezlerini dışarıya anlatmak, kara propagandayı ve manipülasyonları önleyecek şekilde doğru bilgilendirme yapmak, ülkemizin ve milletimizin menfaatlerini yansıtmak gibi birtakım fonksiyonlar da üstlenmiş durumdalar. Medya kuruluşlarımız da doğrusu insan hakları, hukukun evrensel ilkeleri, demokrasinin temel ilkeleri, ülkemizin
    ve milletimizin temel çıkarları konusunda benzer bir duyarlılığa sahipler. Yaşanan birçok sıcak hadisede medyamızın çok sorumlu tavır takındığını gördük. Terör hadiselerinde, birtakım dezavantajlı grupların yaşadıkları sorunlarda, ulusal güvenlik meselelerinde benzer duyarlılığı sergilediğini memnuniyetle izledik."

    "Söyleyeceğiniz her söz bizim için çok değerli"

    Davetlilerle yakından tanışıp, sektörün sorunlarını birinci ağızdan dinlemek, taleplerini doğrudan kendilerinden öğrenmek istediğini ifade eden Akdoğan, "Sizlerle oluşturacağımız doğru iletişim sayesinde diyalog ve iletişim eksikliğinden kaynaklanan sorunların da çözülebileceğine inanıyorum.

    Söyleyeceğiniz her söz bizim için çok değerli. Çünkü bu sektörde varlık gösteren, katkı sunan sizlerin görüş ve önerilerin bundan sonra atacağımız adımların istikametini belirleyecek. Daha doğru ve etkili işler yapmamızı sağlayacak" diye konuştu.

    Geçen ay Cumhurbaşkanlığı seçiminin büyük bir olgunlukla tamamlandığını ifade eden Akdoğan, şimdi seçilmiş bir Cumhurbaşkanı ve onunla uyum içinde çalışan bir hükümet ile yeni bir yolun başında olduklarını söyledi.

    Akdoğan, "Başbakanımızın 'yeni Türkiye'nin inşası' dediği bu süreç, ülkemizin geleceği, insanımızın huzur ve mutluluğu adına büyük fırsatlar sunuyor. Türkiye son dönemde çok hızlı büyürken bundan elbette medya sektörü de etkilendi.

    Bugün ülkemizde ulusal ve yerel bazlı yayın yapan gazete, dergi, radyo, televizyonunun sayısı 8 binin üzerinde. Dizilerimiz dünyanın dört bir yanında takip ediliyor. Ajanslarımızın geçtiği haberler ünlü yayın organlarına servis ediliyor" diye konuştuğu.

    Medya sektöründe çalışan sayısının 100 binin üzerine çıktığını, sektörün her geçen gün geliştiğini ifade eden Akdoğan, "Son 10 yılda benden önceki çok değerli bakan arkadaşlarım medya sektörüyle yakın ilişki kurdu. Birtakım sorunların çözülebilmesi için çaba sarfetti" dedi.

    "Baş döndürücü bir değişim var"

    Hukuki mevzuatta değişikliklerin olduğun anımsatan Akdoğan, şunları kaydetti: "Şimdi önümüzde internet yayıncılığı ile ilgili bir kanun düzenlemesi var. Sektör temsilcileriyle birlikte çalışılarak bir taslak oluşturuldu. Bu, komisyondan geçerek Genel Kurula da indi. Meclis açıldıktan sonra bunun yasalaştırılması konusunda gayretlerimizi sürdüreceğiz. Bununla birlikte internet medyasında yaşanan sıkıntı kısmen de olsa hafifletilmiş olacak ve internet haber portallarında resmi ilanların yayınlanması da mümkün olacak. Bugüne kadar çok adım atılmış olabilir ama daha yapacak çok işimizin olduğunu da biliyorum."

    Medyanın her gün bir yeniliğin meydana geldiği dinamik bir sektör olduğunu anlatan Akdoğan, "Yeni medya ortama hem araç bolluğuyla, üretilen bilginin çokluğuyla, bilginin hızlı iletimiyle bireyleri ve kurumları zorlamaya başladı. Baş döndürücü bir değişim var. Bu değişimin hızını yakalamak her açıdan, mevzuat açısından, araç açısından, zihniyet açısından bu bombardımanın altında ezilmemek gerekiyor" şeklinde konuştu.

    Yolun ortasında yıkandı!

    Başbakan Yardımcısı Akdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Buradan ben, gazeteci arkadaşların çalışma koşullarını ilgilendiren bir duyuruda da bulunmak istiyorum. Ülkemizde uygulanmakta olan iş mevzuatı gazeteciye özel bir önem veriyor. İş Kanunu'na ek olarak, 5953 sayılı Basın Kanunu da ilişkilendirilmiş durumda. İki kanunun aslında koruması altında. Ama bu 1952 yılında çıkan iş kanunu, zaman geçmesine rağmen, şartlar değişmesine rağmen çok boyutlu olarak tartışılmış değil taraflarca. İlgili kanunun sektörün ihtiyaçlarını karşılamakta yetersiz kalabildiği, birtakım sıkıntıların, sorunların gündeme geldiğini de görüyoruz.

    Bu yüzden Basın Yayın Enformasyon Genel Müdürlüğümüz, Basın İş Kanunu'nun sizlerin ihtiyaçlarını giderecek şekilde düzenlenmesi için İstanbul'da, Ankara'da ve Erzurum'da üç çalıştay düzenleyecek.
    Bundan sonra, yani sizlerin de sektör temsilcilerinin, akademisyenlerin, tüm tarafların görüşleri alınarak bir taslak hazırlanacak, daha sonra Meclis'in gündemine sunulacak."

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow