hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    "Sinemanın şairi" Kieslowski İstanbul Modern'de

    Sinemanın şairi Kieslowski İstanbul Modernde
    expand

    İstanbul Modern Sinema, "sinemanın şairi" olarak anılan, kendine özgü anlatımı, detaycı üslubu, yalın insan eleştirisi ve ince sinematografisiyle dünya sinemasına çok önemli başyapıtlar kazandıran Polonyalı yönetmen Krzysztof Kieslowski'nin Türkiye'de bugüne kadar yapılmış en geniş retrospektifini sunuyor.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    6- 23 Şubat tarihleri arasında gösterilecek "Kieslowski Hakkında Her Şey" programında film gösterimlerinin yanı sıra Kieslowski sineması üzerine bir söyleşi de gerçekleşecek.

    6 Şubat Perşembe saat 19.30'da yapılacak söyleşiye yönetmenle birçok filminde çalışmış görüntü yönetmeni Jacek Petrycki, Kieslowski'nin kızı Marta Hryniak ve yönetmenin sineması üzerine kitaplar yayınlamış "Kieslowski uzmanı" gazeteci-yazar Alain Martin katılacak.   

    48 filmlik bu program, yönetmenin 70'ler Polonyası'ndaki sosyal gerçeklikleri aktardığı belgesel kariyerinden, Polonya televizyonu için çektiği ve On Emir'i temsil eden film serisi Dekalog'a uzanıyor.

    Fransız bayrağının simgelediği  özgürlük, eşitlik ve kardeşlik kavramları üzerine yaptığı Üç Renk üçlemesiyle uluslararası üne kavuşan bu kuvvetli öykü anlatıcısı, Ingmar Bergman ve Andrey Tarkovski ile birlikte Avrupa'nın auteur sinemasının nirengi noktalarından. Yönetmenin filmografisinin yanı sıra Hâlâ Hayatta isimli belgesel de Kieslowski'nin sanat yaşamını anlatıyor.

    "Kieslowski Hakkında Her Şey" programında Polonyalı ünlü yönetmenin 23 kısa metraj filmiyle birlikte 24 uzun metrajının yanında, Kieslowski sineması üzerine bir belgesel gösterime sunulacak.

    Yönetmenin retrospektif kapsamında gösterilecek filmleri arasında Polonya gerçekliğini yansıtan, tesadüf ve zorunluluk arasındaki ilişkiyi zorlayan, Üç Renk üçlemenin muştusu, Rastlantının Böylesi (Sliding Doors, 1998) filminin de esin kaynağı olarak yeniden gündeme gelen Kör Talih (1987); aşkın ne olduğuna dair çarpıcı bir öykü olan Aşk Üzerine Bir Film (1988); yönetmenin son projesi Üç Renk filmlerini hem ruh hem de sinema dili olarak etkileyen, 10 bölümlük ve her biri bir saatlik olan Dekalog serisi; Cannes Film Festivali'nde Irene Jacob'a En İyi Kadın Oyuncu ödülünü kazandıran Veronique'in İkili Yaşamı (1991); Juliet Binoche'un başrolünü üstlendiği Üç Renk: Mavi (1993); Üç Renk: Beyaz (1994) ve yine Irene Jacob'un Jean-Louis Trintignant ile  başrolünü paylaştığı Üç Renk: Kırmızı (1994) yer alıyor.

    Maria Zmarz-Koczanowicz'in yönetmenliğini üstlendiği 2005 yapımı Hâlâ Hayatta: Krzysztof Kieslowski Üzerine Bir Film başlıklı belgesel ise, Polonyalı yönetmenin yaşamına ve sanatına dair samimi bir portre aktarıyor.

    Film, Kieslowski'nin kariyerinin başındaki belgesellerden Dekalog serisine uzanan 50 filmlik filmografisinden seçilmiş kliplerin yanında Wim Wenders, Agnieszka Holland, Juliette Binoche gibi arkadaşlarının paylaştığı anıları da içeriyor.

    KISALAR

    TRAMVAY, 1966
    Oyuncular: Maria Janiec, Jerzy Braszka
    Utangaç bir oğlan tramvayda bir kızla bakışmaya başlar, ancak tam tramvaydan indiği anda kızla mutlaka tanışması gerektiğini fark eder. Kieslowski'nin bu ilk kısası onun gerçeklik ve rastlantılara olan ilgisinin ipuçlarını taşıması açısından önemlidir.

    DEVLET DAİRESİ, 1966
    Bir devlet dairesinin penceresinden bürokrasideki anlamsızlığı gözlemleyen bir belgesel denemesi.

    İSTEK PARÇA, 1967
    Oyuncular: Ryszard Dembinski, Jerzy Fedorowicz, Ewa Konarska
    Yönetmenin bu öğrenci filmi motorsikletli bir genç çiftin kamp alanında geçen günlerini anlatıyor. 60'ların dönemki alt kültürlere dair bir gözlem.

    LODZ ŞEHRİNDEN..., 1968
    Kieslowski'nin bu yaratıcı mezuniyet filmi önce tekstil endüstrisinin sonra da komünizmin hakim olduğu, çehresi değişen Lodz şehrinin bir portresidir.

    FOTOĞRAF, 1968
    Ellerinde tüfek tutan, asker şapkası giymiş iki çocuğun eski bir fotoğrafını görürüz. Film, artık yetişkin olan bu iki adamı bulup belgeleme hikayesidir.

    FABRİKA, 1971
    Ursus'ta artık üretim kotasını karşılayamayan bir traktör fabrikası... Yazışmalar, lisanslar için başvurular, toplantılar yapılır ancak bürokrasinin kısır döngüsü dışına çıkılamaz. Sosyalist bir ekonomide endüstri girişiminin nasıl işleyemediğine dair acı bir gözlem.

    BEN ASKERDİM, 1971
    İkinci Dünya Savaşı sırasında askerlik yapmış ve görme yeteneğini yitirmiş insanlar üzerine bir belgesel.

    1971 İŞÇİLERİ: BİZ OLMAZSAK HİÇBİR ŞEY OLMAZ, 1971
    Yönetmenler: Krzysztof Kieslowski, Tomasz Zygadio
    1970 Aralık ayında işçilerin öldürüldüğü grevlerden sonra çekilmiş bu film, yönetici kabul edilen sınıfın gazetedeki manşetlerden farklı görüşleri olduğunu gösteriyor.

    RALLİDEN ÖNCE, 1971

    Sürücü Krzysztof Komornicki'nin Monte Carlo rallisine hazırlık sürecini izleyen belgeselde Polonya imalatı Fiat 125'in teknik eksiklikleri, yarışı bitirememesi üzerinden ülkenin ekonomik durumuna alegorik bir bakış.

    İNZİVA, 1972
    Cenaze işlerinin, yas ve duyguların rakam ve formlara dönüştüğü paranoyak bürokrasisi üzerine çekilmiş bir belgesel.

    BİR BAKIR MADENİNDEKİ EMNİYET VE HİJYEN İLKELERİ, 1972
    Lubin bakır madenindeki güvenlik ve hijyen koşullarını konu alan bir belgesel.

    WROCLAW İLE ZIELONA GORA ARASINDA, 1972
    Kieslowski için işçilerin hayatı önemli bir konuydu. Lubin bakır madenlerine odaklanan bu belgeselde maden işçilerinin umutları hakkında konuşuyor.

    TUĞLACI, 1973
    Film, Stalin döneminde parti tarafından örnek işçi kabul edilen bir duvar ustasının komünist amaçlara hizmet etmesi için teşvik edilme hikayesini anlatır.

    YERALTI GEÇİDİ, 1974
    Oyuncular: Teresa Budzisz-Krzyza, Anna Jaraczowna, Zygmunt Maciejewski
    El kamerası, kurgu ve anlatımıyla belgesel tarzında çekilmiş bu öykü yaşadıkları küçük kasabayı terk ederek Varşova'ya yerleşen bir kadınla onu geri almak üzere peşinden gelen kocasını anlatıyor.

    İLK AŞK, 1974
    Yarı belgesel, yarı kurmaca olan film evli olmayan genç bir çiftin öyküsü üzerinden Polonya gençlerinin güncel sorunlarına değiniyor.

    RÖNTGEN, 1974
    Tüberküloz hastalarının korkularını ve normal bir hayata dönme isteklerini, psikolojilerini analiz eden bir belgesel.

    ÖZGEÇMİŞ, 1975
    Parti denetleme komitesi, partiden atılmakla tehdit edilen bir üyesi hakkında tahkikat yapmaktadır. Parti denetleme komitesi gerçek iken, suçlanan kişinin hayat öyküsü uydurmadır.

    KLAKET, 1976
    Kieslowski'nin ilk uzun metrajı olan İz filmine ait kullanılmamış sahnelerden oluşan bir derleme...

    HASTANE, 1977
    32 saatlik vardiyayla çalışan ortopedi doktorlarının elektriklerin sürekli kesilmesine, malzeme ekskliğine rağmen azimle çalışmaları anlatılmaktadır.

    GECE BEKÇİSİNİN GÖZÜNDEN, 1979
    Katı bir disiplinden yana olan, kuralların insanlardan daha önemli olduğuna inanan bir fabrika bekçisinin portresi.

    FARKLI YAŞLARDAN YEDİ KADIN, 1979
    Haftanın her gününde klasik dans provası yapan, 7'den 77'ye balerinlerin anlarını takip ediyor.

    KONUŞAN KAFALAR, 1980
    Çocuktan yaşlıya, 79 Polonyalı üç soruya cevap verir: "Ne zaman doğdunuz?", "Nesiniz?" ve "En çok ne istersiniz?"...

    TREN İSTASYONU, 1980
    Varşova tren istasyonu... Bazıları uyuyakalmış, bazıları birilerini bekliyor. Kie?lowski bir şeyler arayan insanlar hakkında diyor bu filmi için.

    UZUNLAR

    PERSONEL, 1976
    Oyuncular: Juliusz Machulski, Michal Tarkowski
    19 yaşında genç bir adam olan Romek bir tiyatro kumpanyasında terzi olarak çalışmak için Varşova'ya gelir. Sahne arkasındaki gerçeklikle karşılaşınca hayalleri giderek yıkılmaya başlar.

    İZ, 1976
    Oyuncular: Franciszek Pieczka, Mariusz Dmochowski, Jerzy Stuhr
    Kieslowski'nin ilk uzun metrajı olan bu film, bir kasabaya kurulan fabrikanın beraberinde getirdiği sorunları fabrika müdürü üzerinden anlatmaktadır.

    HUZUR, 1976
    Oyuncular: Jerzy Stuhr, Izabella Olszewska, Jerzy Trela
    Antek Gralak hapisten yeni çıkmıştır. Yaşadığı kasabayı terk edip Silezya'daki bir inşaatta çalışmaya başlar. Hayattan istedikleri son derece basittir: İş, yatacak bir yer, yemek, bir eş, televizyon ve huzur. Ancak iş yerindeki çelişkiler kaçınılmaz bir hâl alacaktır.

    AMATÖR, 1979
    Oyuncular: Jerzy Stuhr, Malgorzata Zabkowska, Ewa Pokas
    Amatör, doğmak üzere olan çocuğunu filme çekmek isteyen Filip'in 8mm bir kamera satın almasıyla başlar. Giderek kamerasına bağlanan Filip kasabadaki tek kameranın sahibi olarak yerel partinin resmi fotoğrafçısı ilan edilir. İlk belgesellerini çekmeye başladığında bu takıntısı onu ailesinde sorunlara ve felsefi çıkmazlara itecektir.

    KISA BİR İŞ GÜNÜ, 1981
    Oyuncular: Tadeusz Bartosik, Zbigniew Bielski, Leon Charewicz
    1976 yılında Radom'da toplumsal çalkantılar vardır. Film, Varşova'nın 100 kilometre dışındaki bu kasabada çalışan Komünist Parti'nin sekreterinin dünyası etrafında gelişen eleştirel bir öykü anlatmaktadır.

    SONU YOK, 1985
    Oyuncular: Grazyna Szapolowska, Maria Pakulnis, Aleksander Bardini
    Avukatların meslek ahlaklarına ağır bir eleştiri niteliği getiren Sonu Yok, avukat olan kocası vefat eden bir kadının başına gelenleri anlatıyor. Politik olaylarda aktivistleri savunan bu avukatın ruhu kadını yalnız bırakmaz. Kaybettiği kocasına duyduğu özlem fazla gelecektir. Film kadının kişisel deneyimleriyle genç bir işçinin siyasi duruşmasını aynı anda paralel aktarır.

    KÖR TALİH, 1987
    Oyuncular: Boguslaw Linda, Tadeusz Lomnicki, Zbigniew Zapasiewicz
    Genç bir adam olan Witek'in üç farklı hikayesi art arda akar. Her bir öyküde kahramanımız bir tren bileti alır ve trenin ardından koşar. İlk versiyonda trene biner, idealist bir komünist ile tanışır, sonunda kendisi de parti için çalışmaya başlar. İkincisinde tren peronunda kavgaya tutuşur, tutuklanır, mahkemeye çıkartılır ve muhalefet tarafına geçer. Üçüncü öyküde ise treni yakalayamaz ve istasyonda bir kadınla tanışır, aşık olur ve normal bir yaşam sürer. Polonya gerçekliğini yansıtan bu üç önerme, yine tesadüf-zorunluluk ilişkisini sorgulayan Üç Renk üçlemesinin de muştusudur. Kör Talih, 1998 yılındaki Rastlantının Böylesi (Sliding Doors) filminin de esin kaynağı olarak yeniden gündeme gelmiştir.

    ÖLDÜRME ÜZERİNE BİR FİLM, 1988
    Oyuncular: Miroslaw Baka, Krzysztof Globisz, Jan Tesarz
    Dekalog 5'in uzatılmış sinema versiyonu olan bu film Cannes Film Festivali'ndeki Jüri Ödülü dahil olmak üzere pek çok ödüle layık görülmüştür. Rahatsız genç bir adamın bir raksi şoförünü öldürmesiyle başlayan hikayede suçlu devlet mahkemesine çıkartılır. idealist bir avukat tarafından savunulsa da idam cezasına çarptırılır. Kışkırtıcı öyküsü, asap bozucu detaylarla resmedilmiş idam sahnesiyle aynı zamanda yönetmenin idama karşı protestosudur.

    AŞK ÜZERİNE BİR FİLM, 1988
    Oyuncular: Grazyna Szapolowska, Olaf Lubaszenko, Stefania Iwinska
    Aşkın tanımına dair çarpıcı bu öykü olan Dekalog 6'nın sinema versiyonu. Postanede çalışan 19 yaşındaki Tomek yalnız yaşamını doldurmak için karşı komşusu Magda'yı dürbünle gözetlemektedir. 30'larında bir sanatçı olan Magda'nın evine giren çıkan erkeklerin sayısı çoktur. Toy Tomek'in merakı sapkın bir cazibeye dönüşür. Sonunda ikisi bir araya geldiğinde önceden bilmedikleri çok daha fazla ortaklıkları olduğunu fark ederler.

    DEKALOG (1989-1990)
    TV için çekilmiş ve On Emir'in bağımsız bir uyarlaması olan Dekalog filmleri günümüz toplumunun altında yatan ahlaki kavgayı anlamak için halen çok geçerli. Sıradan Varşova insanlarının hayatlarındaki günahın çelişkisini gösterir. 10 bölümlük ve her biri saatlik olan Dekalog serisi, yönetmenin son projesi olan Üç Renk filmlerini, hem ruh hem de sinema dili olarak etkilemiştir.

    DEKALOG 1, 1989
    Oyuncular: Henryk Baranowski, Wojciech Klata, Maja Komorowska
    "Senin Tanrın benim, benden başka Tanrın yoktur." Krzysztof bilgisayarına, veri hesaplarına körü körüne inanan genç bir bilim adamıdır. 10 yaşındaki oğlu Pawel babasının Noel hediyesi olan buz patenleriyle hayatından memnundur, çünkü bilgisayar buzlanmış gölün patenle karşıya geçilebilecek derecede güvenli olduğunu hesaplamıştır.

    DEKALOG 2, 1990
    Oyuncular: Krystyna Janda, Aleksander Bardini, Olgierd Lukaszewicz
    "Tanrı'nın ismini boş yere ağzına almayacaksın." Kocası ağır hasta ve muhtemelen de ölecek olan bir kadın aynı zamanda başka bir adamdan hamiledir. Kocası ölürse çocuğunu korumak istemektedir, diğer taraftan ise doktorun onun hakkında dürüst bir karar vermesini istemektedir. Doktoru zor bir karar bekler, çünkü vereceği cevap başka bir insanın ölümünü ya da yaşamını doğrudan etkileyecektir. Acaba Tanrı'yı oynamaya hakkı var mıdır?

    DEKALOG 3, 1990
    Oyuncular: Daniel Olbrychski, Maria Pakulnis, Joanna Szczepkowska
    "Altı gün çalışacaksın, bir gün dinleneceksin." Janusz bir taksi şoförüdür ve üç yıl önce karısını Ewa ile aldatmıştır. Noel gecesinde Janusz, aile bireylerine hediyeler vermeyi planlamaktadır. Ewa'nın ise kocası kayıptır ve bulma konusunda Janusz'dan yardım ister. Acaba Janusz bu kutsal günde evde mi kalmalı yoksa Ewa'ya yardım mı etmelidir?

    DEKALOG 4, 1990
    Oyuncular: Adrianna Biedrzynska, Janusz Gajos, Artur Barcis
    "Anne ve babana saygılı davranacaksın." Anka, oyunculuk eğitimi alan, babasıyla birlikte yaşayan genç bir kadındır. Annesini kendi doğumundan hemen sonra kaybetmiştir. İyi bir arkadaş olduğu babası sık sık iş seyahatleri için şehir dışına çıkar. Yine onun olmadığı bir gün çalışma masasında "ben öldükten sonra aç!" notlu bir zarf bulur ve babası ile ilgili yeni gerçekler öğrenir.

    DEKALOG 5, 1990
    Oyuncular: Miroslaw Baka, Krzysztof Globisz, Jan Tesarz
    "Öldürmeyeceksin." Cinayetin vahşetine odaklanan bu bölüm hem bir taksi şoförünün nedensiz öldürülmesine, hem de faile karşı yürütülen idam cezasına dair uzlaşmaz bir portre sunuyor. Yasal veya değil cinayetin acımasızlığını önemser, eşit biçimde yargılar, ahlaki öğretiyi etkin bir biçimde sorgulamaya iter. Bu bölüm Polonya'da o kadar etkili olmuştur ki infazların beş yıl ertelenmesi kararı alınmıştır.

    DEKALOG 6, 1990
    Oyuncular: Olaf Lubaszenko, Grazyna Szapolowska, Piotr Machalica
    "Zina yapmayacaksın, eşini aldatmayacaksın." Aşk Üzerine Kısa Bir Film'e dönüştürülen bu bölümde 19 yaşındaki utangaç Tomek karşı komşusu Magda'yı dürbünle gözlemektedir. Magda evine girip çıkan aşıklarını perdesi açık odasında eğlendiredursun, çok yakında Tomek onu izlemekle yetinmeyecek, evini ziyaret edecektir.

    DEKALOG 7, 1990
    Oyuncular: Anna Polony, Maja Barelkowska, Wladyslaw Kowalski
     "Çalmayacaksın." Altı yaşındaki Anya annesi Majka ve anneannesi Ewa arasındaki bir kavganın ortasındadır. Majka 16 yaşındayken genç edebiyat öğretmenine aşık olmuş ve ondan hamile kalmıştır. O sırada okulun müdiresi olan annesi, bu skandalı önlemek için Anya'nın bakımını üstlenmiş, onu kendi kızı olarak nüfusa kaydettirmiştir. Anya'nın gerçek annesi olduğu gerçeğini de çocuktan gizlemişlerdir. Yıllar sonra bu durum, Majka'nın üzerinde bir yıkım etkisi yaratmaya başlamıştır ve bir gün Anya'yı kaçırarak Kanada'ya göç etmeyi planlar.

    DEKALOG 8, 1990
    Oyuncular: Maria Koscialkowska, Teresa Marczewska, Artur Barcis  
    "Yalan yere şahitlik yapmayacaksın." Zofia, üniversitede etik dersleri veren, değerli ve bilge bir profesör kadındır. Polonya kökenli Amerikalı bir kadın olan Elzbieta derslerine girmeye başlamasıyla kendi geçmişiyle yüzleşmek durumunda kalır. Sınıfta konuşulan "hangi koşulda olursa olsun, bir çocuğun yaşamı her şeyden önemlidir" tezi üzerine Elzbieta, Polonya'daki soykırım zamanı gestaponun elinden kaçabilmek için Zofia'nın evine sığınan 6 yaşındaki çocuk olduğunu söyler. Zofia ve eşi o zaman yalancı şahitlik yapmama adına kendisini kabul etmemişlerdir.

    DEKALOG 9, 1990
    Oyuncular: Ewa Blaszczyk, Piotr Machalica, Artur Barcis
    "Komşunun karısına göz dikmeyeceksin." İktidarsız koca Roman'ın karısı, Hanka'nın sadakatine inanmak için verdiği büyük mücadeleyi izleriz. Roman, hastalığının kalıcı olduğunu öğrenince karısının onu aldatacağından emin olur. Bir gün onu başka bir adamın kollarında görüp de yakalanınca karısıyla aşkları bir daha yeşerir. İlişkilerini toparlamaları için Hanka'nın bir tatile gitmesi gerektiğine karar verirler. Modern karı-koca ilişkilerine derinden bakan film sevginin, bağlılığın sınırlarını sorgular.

    DEKALOG 10, 1990
    Oyuncular: Jerzy Stuhr, Zbigniew Zamachowski, Henryk Bista
    "Komşunun malına göz dikmeyeceksin." İki erkek kardeş babalarının ölümü üzerine miras kalan bir koleksiyonu için yeniden bir araya gelirler. Başta ikisi de ilgilenmez, ancak çok değerli olduğunu keşfedince Polonya'da eşsiz bir koleksiyonu tamamlamak için gereken tek bir pulun peşine düşerler. Onu da eklediklerinde paha biçilmez bir koleksiyon olacaktır. Ancak babalarının evi soyulduğunda ikisi de ayrı ayı karakoulun yolunu tutacaktır. Dekalog 10 komedi olması dolayısıyla diğer bölümlerden farklıdır.

    VÉRONIQUE'İN İKİLİ YAŞAMI, 1991
    Oyuncular: Irène Jacob, Wladyslaw Kowalski, Haline Gryglaszewska
    Ruh ikizliği, mistisizm ve özlem üzerine şiirsel bu hikaye Kieslowski'nin başyapıtlarındandır. Franza ve Polonya'da birbirinden farklı yaşam süren iki genç kadın vardır: Veronique ve Weronika. Kan bağları yoktur, hiç tanışmamışlardır ama fiziksel olarak aynılardır ve tuhaf bir şekilde de birbirlerinin varlıklarından haberdarlardır. En önemlisi de inanılmaz güzel bir sesleri ve müzik yetenekleri vardır. Bir diğer aynılıkları da kalplerindeki bozukluktur. Tüm oyuncuların muhteşem olduğu filmin büyüsü iki karakteri de son derece oynayan ve Cannes'da "En İyi Kadın Oyuncu" ödülünü alan Irène Jacob'tur.

    ÜÇ RENK: MAVİ, 1993
    Oyuncular: Juliette Binoche, Zbigniew Zamachowski, Julie Delpy
    Film "Üç Renk" üçlemesinin ilkidir. Julie, besteci olan kocasını ve kızını bir kazada kaybeder. Julie'nin iki seçeneği vardır: Ya geçmişin gölgeleri ile yaşamak ya da geleceği şekillendirmek üzere yeni bir hayat kurmak. Ancak kafasından çıkarmayı bir türlü başaramadığı bir müzik vardır sürekli duyduğu. Kocasının hayatıyla ilgili gerçekler ortaya çıkacak, aynı müzik onu iyileştirerek yeniden yaşama bağlayacaktır.

    ÜÇ RENK: BEYAZ, 1994
    Oyuncular: Zbigniew Zamachowski, Julie Delpy, Janusz Gajos
    Karol, Paris'te yaşayan Polonyalı bir kuafördür. Evliliklerini cinsel açıdan doyurucu bulmayan karısının boşamasının ardından, kendini Paris sokaklarında meteliksiz ve pasaportsuz bulur. Tam tüm umutları tükendi derken bir arkadaşı onu bir bavulun içinde Varşova'ya kaçırır. Orada Karol eski karısından intikam almak için zengin olmaya karar verir. Ama intikam projesi planladığı gibi gelişmez.

    ÜÇ RENK: KIRMIZI, 1994
    Oyuncular: Irène Jacob, Jean-Louis Trintignant, Frédérique Feder
    Üçlemenin bu son filmi kardeşlik ve kader üzerine ustaca bir yorumdur. Kieslowski'nin en büyük eseri kabul edilir. Cenevre'de geçen filmde Valentine, emekli ve kendisine oranla oldukça yaşlı bir yargıçla kurduğu bir ilişkinin akabinde kendi hayatının en büyük fırtınasını yaratır. Bir gün, ihtiyar adamın komşularının telefonlarını dinlemek gibi oldukça tuhaf bir psikolojik sorundan muzdarip olduğunu fark eder. Diğer yarısını arayan insanlara odaklanan Kırmızı, Kieslowski'nin ölmeden önce yönettiği son filmdir.

    HALA HAYATTA: KRZYSZTOF KIESLOWSKI ÜZERİNE BİR FİLM, 2005
    Yönetmen: Maria Zmarz-Koczanowicz
    Polonyalı yönetmenin yaşamına ve sanatına dair sunulan bu samimi portre Kieslowski'yi okul döneminden başlayarak anlatıyor. Kariyerinin başındaki belgesellerden Dekaloglara uzanan 50 filmlik filmografisinden seçilmiş klipler, Wim Wenders, Agnieszka Holland, Juliette Binoche gibi arkadaşlarının paylaştığı anıların birlikte aktığı belgesel insanı olduğu gibi anlatma çabası üzerine kurulu olan Kieslowski sinemasını da daha iyi anlamamızı sağlıyor.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow