Aşırı sıcak birçok hastalığı tetikliyor

Aşırı sıcağın ani tansiyon düşmesi, kalbe giden kan akımı dengesinin bozulmasıyla kalp krizlerinde artış ve kalp yetmezliği belirtilerinin kötüleşmesine yol açtığı bildirildi. Kardiyolog Prof. Sebahattin Ateşal aşırı sıcaklardan korunmak için beslenme düzeni ve ilaç kullanımıyla ilgili yapılması gerekenleri sıraladı.

Haberin Devamı

Medicana International Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Sebahattin Ateşal aşırı sıcaklarla ilgili uyarılarda bulundu. Ateşal, "Aşırı sıcak ani tansiyon düşmesine, kalbe giden kan akımı dengesinin bozulmasıyla kalp krizlerinde artışa ve kalp yetmezliği hastalarında yetmezlik belirtilerinin kötüleşmesine yol açar. Kalp yetmezliği olan hastalarda sıcağa adaptasyon zorluğuyla beraber, hayati organlara kan akımında azalma sonucu hayatı tehdit edici kalp krizi, ritm bozukluğu gibi durumlar gelişebilir" dedi.

Ateşal, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sıcaklığın ve nem oranının arttığı dönemlerin kalp ve damar hastaları için tehlikeli olabileceğinibelirterek, yapılan bir çalışmada 65 yaş üzeri kişilerde, 20'yi geçen her bir derece sıcaklığın ölüm oranını yüzde 2 artırdığının tespit edildiğini söyledi. Artışların daha çok erkeklerde 60, kadınlarda ise 70 yaş ve üzeri hastaları etkilediğini anlatan Ateşal, hava sıcaklığının 32 dereceyi, nem oranının ise yüzde 60'ı geçmesiyle olumsuz etkilerin gözlendiği sıcak sendromlarının geliştiğini vurguladı.

Genetik hastalık taşıyan çiftlere "sağlıklı bebek" yöntemi

" Aşırı sıcak ani tansiyon düşmelerine, kalbe giden kan akımı dengesinin bozulmasıyla kalp krizlerinde artışa ve kalp yetmezliği hastalarındayetmezlik belirtilerinin kötüleşmesine yol açar " diyen Ateşal, şunları kaydetti: " Sıcak sendromları ağırlık sırasına göre, sıcak krampları, bitkinliği ve çarpması şeklinde sıralanır. Bunlar çoğu zaman birbiri içine geçmiş olarak görülür. Sendromlar, vücudun henüz sıcaklara uyum sağlayamadığı ilk günlerde daha fazla görülmekte ve daha tehlikeli olmaktadır. Vücudun, dış ortam ısısının yükselmesine karşı korunmak amacıyla gösterdiği ilk tepkiler, terleme ve derideki damarların genişlemesidir. Terleme devam ettiği sürece yeterince su ve tuz almakkaydıyla yüksek ısılara tahammül etmek mümkündür. Nem oranı yükseldiğinde, terlemeyle olan sıvı kaybı azalmaya başlar ve böylece sıcak çarpması ihtimali artar."

Haberin Devamı

Artan su ve tuz kaybının yerine konulmaması kalp krizini tetikler

Vücudun sıcaklara 1-2 hafta içinde uyum sağlayacağını dile getiren Prof. Dr. Sebahattin Ateşal, bu süreçte hem terlemenin kolaylaştığını hem de bu yolla atılan tuz miktarının azaldığı ifade etti.Ateşal, aşırı sıcak ve nemle beraber artan su ve tuz kaybının yerine konulmamasıyla, kanın koyulaşma ve pıhtılaşma eğiliminde artış olduğuna, bununla da kalp krizlerinin tetiklendiğine dikkati çekerek, şöyle devam etti: " Bu süreçte böbrekler kaybedilen suyu tutmak için devreye girer ve damarları büzüştürücü etkisi olan maddeler kan dolaşımına karışır. Bu etki kalbin üzerine daha fazla yük getirirken, bir yandan da böbrek fonksiyonları bozulmaya başlar. Kalp yetmezliği olan hastalarda sıcağa adaptasyon zorluğuyla beraber, hayati organlara kan akımında azalma sonucu hayatı tehdit edici kalp krizi, ritm bozukluğu gibi durumlar gelişebilir. Soda, kola, kahve gibi içeceklerin fazla tüketimi kan basıncını ve kalp hızını artırabilir. "

Haberin Devamı

Ateşal, aşırı sıcak ve nemin vücut metabolizmasını etkilendiğinden kullanılan ilaçların etkinliklerinde de farklılıklar olabileceğine dikkatiçekerek, "Özellikle tansiyon düşürücü, idrar sökücü, kalp hızını etkileyen, kanı sulandıran ilaçların kullanımlarını hekimle gözden geçirmek gerekir. Çünkü ilaçların aynı dozları, yaz aylarında daha fazla tansiyon düşmesine ya da nabızda daha fazla düşmelere yol açabilir. Aşırı terleme nedeniyle idrar sökücü ilaç gereksinimi azalabilir " değerlendirmesini yaptı.

Metabolizma hızlandırma yolları

Ağır yemeklerden kaçının

Haberin Devamı

Sıcak havaların, sorunsuz geçirilmesi için önerilerde bulunan Ateşal, sözlerini şöyle tamamladı: "Açık renkli, bol, rahat, terlemeyi artırmayan kıyafetler tercih edilmelidir. Özellikle 11.00-16.00 saatleri arasında güneşe çıkılmamalı, ağır, yağlı, yüksek kalorili yemeklerden kaçınmalıdır. Beslenme programına bol sebze ve meyve eklenmelidir. Az miktarda ve sık öğünler halinde yemek yenmelidir. Sıvı kaybını önlemek içinse günde 2,5-3 litre su tüketilmelidir. Ayrıca, soda, kola, kahve gibi içeceklerin kan basıncını ve kalp hızını arttırabileceği için aşırı tüketilmemesini öneriyoruz. Klimalı ve nem oranı düşük bir ortamı tercih edilmelidir. Gün ortası sıcaklarda dinlenmeli, bu saatlerde fazla efor sarfettirecek aktivitelerden kaçınılmalıdır" diye konuştu.