''ARKADAŞLARINA KARŞI SALDIGANLAŞABİLİRLER''
Bir sonraki grup olan 7–10 yaş arasındaki çocukların, boşanmanın hukuki ve manevi boyutlarını tam olarak idrak ettiğine dikkat çeken Doksat, ''Bu yaş grubu, evdeki geçimsizliğin çok yoğun olduğu olgularda, anne veya babalarına bu konuda anlayış gösterip boşanma fikrine karşı çıkmayabilirler. Ancak, evde sıcak bir tartışma ortamının yaşanmadığı ortamlarda, çocuklar bu fikri yine reddederler. Annelerinin ve babalarının sözlerini dinlemezler, huzursuz ve sıkıntılı olurlar. Akademik başarıları etkilenebilir. Okula gitmek istemeyebilirler. Okulda arkadaşlarına karşı saldırganca davranabilirler'' ifadelerini kullandı.
''ERGENLİK DÖNEMİNDE SORUNLAR DAHA ZOR ATLATILIR''
Doksat, 11–16 yaş arasındaki çocukların ise evde yaşanan sıkıntının farkında olduğunu vurgulayarak, genellikle bir ebeveynlerini daha haklı bulduklarını söyledi.Doksat, ebeveynlerden birini haklı bulan çocuğun, koalisyonu andıran bir anlaşmaya kadar ilerleyebileceğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: ''Boşanma olayına çok sıcak bakamasalar da ilişkide özellikle sıkıntı yaşadığına empati yapabildikleri ebeveynlerinin haline anlayış gösterip boşanmaya rıza verirler. Aile içinde taraf tutma ve kutuplaşmalar yaşanabilir. Çocuk bir ebeveynine karşı isyankârca davranırken, güçsüz olduğuna inandığı diğer ebeveynine daha fazla bağlanabilir. Bu yaş dönemindeki çocuklar bir veya her iki ebeveyne karşı aşırı manipülatif bir tutum sergileyebilirler. Maddi ve manevi ihtiyaçları doğrultusunda mevcut durumu kullanarak isteklerde bulunabilirler. Ergenlik dönemi sorunlarını daha zor şekilde atlatırlar. Ders başarıları olumsuz etkilenebilir veya tam tersi olarak kendilerini aşırı ders çalışmaya verebilirler. Akranlarıyla beraber geçirdikleri süre artar. Bu yaşlarda arkadaş seçiminde hatalı kararlar alabilirler. Sigara, alkol ve madde suiistimali riski artabilir. İç sıkıntısı, hayattan keyif alamama, konsantrasyon sorunları, çabuk sinirlenme, uyku ve iştah sorunları, boşluk duygusu gibi depresif belirtiler ortaya çıkabilir. Kimlik arayışı uzayabilir ve kendilik duygusunun oturması daha fazla zaman alabilir.''