Doç. Dr. Dereci, yaklaşık 1 yıldır bütün dünyanın mücadele ettiği pandemiye neden olan Sars-Cov-2 virüsünün oluşturduğu nefes almada güçlük, göğüs ağrısı, tat algısında değişiklik, ishal, karın ağrısı ve mide bulantısı gibi bulgularla kendini belli eden enfeksiyon tablosu ile mücadelede belli bir noktaya gelinmiş bulunduğunu anlattı. Diş hekimleri aktif-operatif sağlık çalışanları olarak bu pandemide tabiri caiz ise ‘yüz-yüze’ bir mücadeleye girmiş bulunduklarını belirten "Bu süreçte fakültemizde pandemi başlangıcında acil diş sağlığı hizmetleri, sonraki normalleşme döneminde ise aktif tedavi hizmetleri hız kesmeden devam ediyor. Olgu sayıları azalma eğilimine girmiş olsa da diş hekimleri koruyucu tedbirleri hiç bırakmadan aşı sonrası dönemde de tedavilerine devam edecekler” dedi.
Virüsün ağız içi bulguları
Doç. Dr. Dereci, Covid-19’un çeşitli lezyonlara neden olabildiğini belirterek şöyle devam etti:“Pandemi ilk dönemlerinde enfeksiyonun multi-sistem etkileyici özelliği henüz anlaşılmamışken ve hastalığın asıl belirtilerini solunum sistemi üzerinden göstermesinden dolayı ağız bulgularına yönelik çok fazla çalışma yapılmamıştır. Ancak son dönemde Covid-19 oral bulgu ve belirtileri konusunda henüz bilimsel olarak güçlü olmasa da birçok çalışma yapılmaktadır. Bu çalışmalar henüz randomizasyon ve körleme yöntemleri kullanılacak süre ve metodolojik veri oluşmadığı için bize bilimsel olarak kesin sonuçlar vermese de yayınlanan olgu raporları neticesinde virüsün oral dokularda oluşturduğu genel tabloya yavaş yavaş hakim olmaktayız.