hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    İğne tedavileri ağrıyı azaltıyor

    İğne tedavileri ağrıyı azaltıyor
    expand

    Ortopedi ve Travmatoloji Uzmanı Op. Dr. Halil Dilek anlatıyor...

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Öncelikle hasta muayene ediliyor. Ardından radyolojik tetkikler geliyor. İlk aşamada röntgen var. İkileme düştüğümüzde MR istiyoruz. Örneğin kıkırdağın kötü olduğunu gördüğümüz fakat kemik iliği ödeminin olup olmadığını öğrenmek istediğimiz durumlarda MR gerekiyor. Diz ağrısına romatizmal bir sorun ya da kan hastalığı mı neden oluyor, buna yönelik kan tahlilleri, gerekirse diğer hekimlerden konsültasyon isteniyor. 

    Ameliyathane koşullarında hastanın karnından alınan yağ hücrelerinin içinden kök hücrelerin ayıklanarak hastanın dizine verilmesi işlemidir. Kök hücreler özellikli hücrelerdir. Dize verildiğinde ağrı yapıcı maddeleri azaltıyorlar. Dolayısıyla ağrıyı kesiyorlar.

    Kök hücreler değişme özelliğine sahiptir, gittiği dokuya uyum gösterip şeklini değiştirir ve oraya yardım eder. Fakat diz uygulamalarında kıkırdağı yenilediği gösterilmedi. Bu nedenle hastaya “Size kök hücre yaptıktan sonra dizinizdeki yıpranmalar yok olacak, o bölge yepyeni olacak” demek kesinlikle doğru değil. Kök hücreler karından da alınsa kemik iliğinden de alınsa diz kıkırdağını yenilemiyor. Dolayısıyla bu yöntemleri altın standart gibi sunmak doğru değil. Kök hücreler yangı ve yıkım azaltıcıdır, sınırlı miktarda anabolik (yapıcı) etkileri vardır. Tıbbi olarak ağrı kesici etkisinden yararlanırız

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Dizde ağrısı olan 45-60 yaş grubu hastalara öneriyoruz. Genellikle tek seans uygulanıyor. Çok ileri sevide kireçlenmesi olan bir hastaya kök hücre yapmayı önermiyoruz. 

    Ameliyathanede hastanın karnından ince bir kanülle yağ alıyoruz. Kanülü ince bir örgü şişine benzetebiliriz. Yağ miktarı çok fazla değil, 250-300 cc kadar... Yağ alındıktan sonra süzme işleminden geçiriliyor. Geriye elimizde 10-15 cc kadar sıvı kalıyor. Kök hücrelerin bulunduğu bu sıvı, aynı seansta enjeksiyonla (iğneyle) hastanın dizine veriliyor. Lokal ya da derin olmayan anesteziyle yapılabiliyor. 

    Ameliyathane koşullarına gerek duymayan, poliklinikte yapılabilen bir tedavi. Hastadan bir miktar kan alınıyor, bu kan bazı işlemlerden geçirilip hastanın dizine veriliyor. Kıkırdakta iyileşme yapmıyor ama ama ağrıyı kesiyor. Yumuşak dokularda, kas yırtıklarında daha etkin sonuçları olan bir yöntem, daha hızlı sonuç veriyor. Seans sayısına gelince... 2 hafta boyunca, haftada 2 olmak üzere 4 enjeksiyon genellikle yeterli. 

    Hiyalüronik asit kullandığımız tedavilerden biri. Kapı menteşelerini yağladığınızda kayganlığı artar ve daha iyi çalışır. Hiyalüronik asidin dizdeki işlevini, menteşe-yağ ilişkisine benzetebiliriz. Normalde eklemlerimizde kayganlaştırıcı bir sıvı bulunur. Dizimizdeki sıvı tıpkı kaliteli kıvamlı bir zeytinyağından kalitesiz, incelmiş bir yağa dönüşür. Bunun sonucunda da dizimizde ağrı ve tutukluk artar. İşte dışarıdan dize enjekte ettiğimiz hiyalüronik asit kayganlığı artırarak ağrıyı azaltır

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Kök hücre, PRP ve hiyalüronik asidin birbirlerine çok üstünlüğü yok. Aralarında sadece yüzde 2-3’lük farktan söz edebiliriz. Aslında ağrıyı azaltma konusunda en etkilisi kortizon iğnesidir. Dizde 60-70 yıl kadar kullanım geçmişi var. Çok hızlı sonuç veriyor. Fakat kortizonun çok sık tekrarlanması, sağlam kıkırdakta çözülme yapıp kıkırdağa zarar verebilir. Bu nedenle sık tekrardan kaçınmak gerekir.

    Fizik tedavi, dizlikler ve tabanlıkların olumlu etkisi var. Tabanlık, basma şeklini düzelttiği için hastayı rahat ettirir. Dizlikler ağrıyı azaltır. Ortopedide ağrıyan yeri sıkmak her seferinde iyi bir şeydir. Ağrıyan parmağınıza bastığınızda nasıl ağrı hafiflerse dizlikler de o bölgeyi sıkarak ağrıyı azaltır. Bu yöntemler yeterli olmadığında, hasta artık ağrıya tahammül edemeyecek seviyeye geldiğinde ameliyat gündeme gelir. Ameliyat kararı vermeden önce en az 6 ay 1 yıl diğer tedaviler denenmeli. Hastanın ağrısı değişmiyorsa hiç düşünmeden ameliyat devreye girmeli.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow