Günlük lif tüketiminin en az 20-30 gram olacak şekilde önerildiğini kaydeden Tekin, “Sebzelerden, baklagillerden, meyvelerden, tam tahıllı yiyeceklerden yüksek oranda lif alınabilir. Dünya Sağlık Örgütü’ne göre kalp, yüksek tansiyon gibi hastalıklardan korunmak için günlük tuz tüketim miktarının 5 gramdan (1 çay kaşığı) az olması gerekmektedir. Ülkemizdeki günlük tuz tüketim oranı ortalama 15 gram olarak belirlenmiştir. İşlenmiş paketli ürünler, gazlı içecekler, yağlı yiyecekler beslenme alışkanlıklarından çıkarılmalıdır. Kalp sağlığının korunmasında en önemli faktörlerden bir tanesi sigara ve alkolden uzak durulmasıdır. 50 yaş altında sigara içen bir birey, aynı yaş grubunda sigara içmeyen birisinden kalp damar hastalıklarında 5 kat daha fazla risk altındadır. Sigarayı bırakan kişilerde kardiyovasküler risk, yaklaşık 1 yıl sonra yarı yarıya azalır. Sigarayı hastalanmadan bırakmak da önemli bir korunma aracı diyebiliriz. Alkol için de aynı durum geçerlidir. Kalp damar hastalıkları şakaya gelmez ve doğruluğu kanıtlanmayan her bilgiye inanmak hayati tehlikeye yol açabilir. Bu nedenle dijital mecralardaki bilgi kirliliğinden uzaklaşılmalıdır” ifadelerini kullandı.
DÜZENLİ EGZERSİZ, KALİTELİ UYKU VE STRES YÖNETİMİ KALP SAĞLIĞINI KORUYOR
Tekin, günlük düzenli aktivitenin sadece kalp damar hastalıklarını önlemek için değil, sağlıklı yaşam için de hayatın bir parçası olması gerektiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “Haftada 5 gün yapılacak 30 dakikalık düzenli egzersizin kalp krizi, inme ve diyabet riskini azalttığını, tansiyon ve kolesterolü düzelttiğini kalp damar sağlığını iyileştirdiğini biliyoruz. Tansiyon, şeker, yoğun sigara kullanımı gibi tedavi edilmemiş kardiyak risk faktörleri olan kişilerin spor yapmadan önce mutlaka doktorlarına danışmaları gerekir. Bu risk faktörleri tedavi edilmeden ağır spor yapılmamalıdır. Yemekten hemen sonra çok soğuk, sıcak veya nemli havalarda spor yapılmasını önermiyoruz.