ÖFKE VE SİNİRLİLİK: Öfke, yoğun duygusal bir tepki, sinirlenmek ise biraz daha ılımlı bir tepkidir. Eğer hastanın hafif sinirli bir hali yakınları tarafından fark edilmezse; duygular öfkeye doğru tırmanır. Hasta, kendisine ve çevresine zarar verebilir.
DEPRESYON: Bu tür hastalarda motivasyon eksikliği, oturup boş boş bakma ve dünyadan kopma duygusu vardır. Demanslı hastalarda depresyon da sıkça görülür. Sinirlilik, sıkıntı, uykusuzluk, sık sık ağlama nöbetleri veya aşırı uyku gibi belirtiler de olabilir.
PEŞİNDEN AYRILMAMA VEYA TALEPTE BULUNMA: Bu durum sıklıkla terk edilme korkusu nedeni ile ortaya çıkar. Hasta gün boyunca yaşamını yönlendirmesi için yakınlarından yardım ister ve daima bir şeyler talep eder.
TAKINTI, ŞÜPHE VE PARANOYA: Takıntıda ne kadar mantık yürütüp ikna edilmeye çalışılsa da hastada değiştirilemeyen ve düzeltilemeyen yanlış inançlar vardır. Şüpheciliğin özelliği; ikna olmamak ve güvensizliktir. Ayrıca demanslı hastalarda, birinin kendini izlediği ya da öldürmek istediği gibi paranoyalar çok sık görülür.
UYKUSUZLUK: Uyku bozukluğu sıkça görülür. Hasta, aşırı uyuduğu gibi günlerce uykusuz da kalabilir. Uykusuzluk, hafızanın daha da zayıflamasına ve sinirliliğe yol açar. Özellikle Alzheimer tipi demansta yıllar içinde durmaksızın ilerleyen entelektüel yıkım sonucunda hasta tuvalet ihtiyacını, yeme-içme gereksinimini ve kişisel temizlik yeteneğini kaybeder. Yakınlarına bağımlı hale gelir.
UYGUNSUZ CİNSEL DAVRANIŞ: Cinsellik, doğal hayatın önemli bir parçasıdır. Cinsel istek, demanslı hastada da devam edebilir. Hastanın kendini engelleme duygusu zayıfladığı için ilk zamanlarda, cinsel ağırlıklı konuşma, karşı cinse müstehcen imaların yanı sıra hastalığın ilerleyen dönemlerinde toplum içinde soyunma, cinsel organını elleme gibi belirtiler görülebilir.