Son yıllarda pek çok sayıda kişi obsesif kompulsif bozukluk sorunu yaşamaktadır.

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Haberin Devamı

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedir?

Obsesif kompulsif bozukluk, günümüzde mantık dışı olduğunu bilinmesine rağmen tekrar tekrar zihni meşgul etmekte olan hiç kontrol altına alınamayan düşünce ve takıntılarının neden olduğu sıkıntı amacı ile bir takım hareketleri defalarca kere yapmak şeklinde olan bir psikiyatrik bozukluktur.

Saplantı bozukluğu olan bu kişiler, istemsizce oluşan zihni devamlı kurcalayan kaygı verici düşünce nedeni ile sürekli korku halindedir. Ayrıca kaygı veren bu tür düşüncelerden de kurtulmak isteyen kişi kimi zaman kapıların kilitli olup olmadığını sık sık kontrol eder, kimi zaman da ocağı açık bırakmış olabileceği ihtimali düşüncesi ile sık sık mutfağı kontrole gitmektedir. Bu tür davranışlar toplumda genel olarak "takıntı" olarak değerlendirilmesine rağmen bu durum psikolojik hastalıklar arasında yer almaktadır.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Nedenleri?

Obsesif kompulsif bozukluk nedenleri rahatsızlığın oluşmasında genel olarak biyolojik, genetik nedenlerin yanında çevresel bazı nedenlerin de çok etkili olabileceği düşünülmektedir. Biyolojik açıdan sık sık serotonin sistemi ile de bağlantı kurulur iken psikolojik açıklamalarda ise öğrenme kuramları üzerinde durulmaktadır. Bu rahatsızlık genel olarak çocukluk dönemi ve de çocukluktan erişkinliğe geçiş döneminde başlar, özellikle kişilerin hayatının yolunda gitmediği dönemlerde artış gösterebilir.

Obsesif kompulsif bozukluk yaşayan kişiler saçma düşüncelerden dolayı, bazen hastalıklarını gizli tutarlar. Pek çok hasta istemsiz olarakta gerçekleşen düşünceleri ve yol açtığı tekrar edici davranışları bir rahatsızlık olarak görmedikleri için yaptıklarını düşündüklerinden uzmana başvurmazlar.

Obsesif Kompulsif Bozukluk (OKB) Belirtileri Nelerdir?

Takıntı bozukluğu olarak adlandırılan obsesif kompulsif bozukluk; genelde kişinin tekrarlayıcı, kaygı verici, utandırıcı, şüpheler, mantık dışı istekler ile mücadele ettiği; bütün bu olumsuzlukları da kontrol edebilmek için, bir nebze azaltmak için tekrarlayıcı olan davranışları yerine getirdiği psikiyatrik bozukluktur. Bu sorun kişinin yaşam kalitesini her daim olumsuz yönde etkiler, rahatsızlık kişinin sosyal çevre ile olan ilişkilerini zorlaştırır, eğitim ya da iş yaşamları bu rahatsızlık ile beraber olumsuz yönde etkilenir. Bu kişilerdeki genel olarak en yaygın belirtiler şu şekilde sıralanabilir.

Kir ya da mikroorganizma bulaşmasından korkma, kapı kollarına dokunamama ve elleri defalarca yıkama, giysilerine pis madde bulaşmış olabileceğinden dolayı sık sık değiştirme, ayrıca hata yapmaktan korkma, düzen merakı, mükemmeliyetçilik, simetri takıntısı, kusursuzluk ihtiyacı, sosyal çevrede çok uygunsuz bir şekilde davranmaktan korkma ve sonuç olarak sık sık bir şeyleri sürekli kontrol etme isteği bu rahatsızlığın başlıca belirtlileridir.

Obsesif Kompulsif Bozukluk Testi Nedir?

Kişinin genel davranışlarını gözlemlemeye dayanmakta olan obsesif kompülsif bozukluk testi, günümüzde doğrudan bu kişiye sorular sormaya dayanmaktadır. Genellikle evet ya da hayır cevaplarından oluşmakta olan bu test sorular hastalığın teşhisini çok kolaylaştırmaktadır. Uzun yıllardan beridir uygulanan bu testte eğer kişinin cevapları çoğunluk olarak evet yönünde ise takıntılardan söz edilebilir. Günde kaç kere ellerinizi yıkıyorsunuz gibi tüm sorular bu testte yer almaktadır. Genellikle hijyene de dayalı soruların bulunduğu bu testte belirli bazı nesneleri sayma gibi sorular da yer almaktadır.

Obsesif Bozukluk Testi Ne Zaman Yapılmalıdır?

Obsesif kompulsif bozukluk (OKB) testi genel olarak bu sorunu kişilerin ya da çevresinde bulunan kişileri fark etmesi ve ilgili sağlık kuruluşuna başvurması ile başlamaktadır. Ardından obsesif bozukluk testi yapılır ve Çıkan sonuca göre de obsesif bozukluk tedavisi uygulanır.

Bu hastalığın tedavi edilmeden geçme olasılığı çok düşük olup takıntılı düşünce ve de davranışlar hayatını olumsuz yönde etkiler ise bir uzmana başvurulmalıdır. Ayrıca obsesif kompulsif bozukluğu genel olarak ilaç tedavileri ya da bilişsel davranışçı olan psikoterapi tedavi yöntemi ile düzelebilmektedir. İlaç tedavisi yapılan hastaların belli ilacı ya da ilaçları çok etkin dozlarda düzenli kullanması beklenir.

Ardından ilaç tedavisi gören kişi tedavinin oldukça olumlu etkilerini ilk bir ya da iki ayda görmeye başlar. İlaçların uzun süreli olarak kullanılması hastalığın yeniden olmasının önüne geçer. Buna ek olarak erişkin gruplarda psikoterapinin de uygulanması önerilir. Tedavi ile sağlığına erişen hastaların; yaşam kaliteleri, ailesi ile sosyal çevresi ile olan ilişkisi, eğitim ve de mesleki başarısı ile de önemli bir ölçüde düzelmektedir.