hourSON DAKİKA
left-arrowright-arrow
weather
İstanbul
down-arrowup-arrow

    Uzmanlar uyardı: Gebelik ve varis birlikteliği aynı anda gelişiyor

    Uzmanlar uyardı: Gebelik ve varis birlikteliği aynı anda gelişiyor
    expand
    KAYNAKİHA

    Kalp ve Damar Cerrahisi Uzmanları Prof. Dr. Tankut Akay, Prof. Dr. Mustafa Şırlak, Prof. Dr. Dilek Erer ve Prof. Dr. Tanzer Çalkavur'un katılımıyla varis hastalığının nedenleri, tedavi yöntemleri, dikkat edilmesi gerekenler, risk faktörleri gibi tüm merak edilen başlıklar hakkında bilgiler verildi.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Prof. Dr. Mustafa Şırlak, varis görevi kirli kanı taşımak olan toplardamar akım yönü tersine, görevini yapamamaya başlaması ve kanın aşağıdan yukarıya taşınacağı yerde geri geri gelip tekrar aşağıda döllenmesi ile sonuçlanan bir hastalık olduğunu söyledi.

    Kilonun önemli bir sorun olduğunu, varis oluşumunda önemli bir faktör olduğunu belirten Prof. Dr. Sırlak, "Dolayısıyla ideal kiloya gelmek önemli ve bu damarların hareketle çalıştığını unutmamak lazım ve kas hareketleriyle çalışmak lazım. Egzersizin olduğu bir yaşam tarzı gerekiyor. Ve yine sigara önemli bir faktör. Sigaradan uzak durmak gerekiyor. Lifli beslenme, kabız olmamak gibi şeyler aklımıza gelen faktörler" dedi.

    Varisin birçok belirtisi oluğunu dile getiren Prof. Dr. Tanzer Çalkavur, "Ama bizim ilk karşılaştığımız hastanın alt bacağında uyuşukluk, gün içinde artan ağrı, bazen kaşıntı ve daha sonraki evrelerde bacağın toplardamarı daha belirgin hale geliyor ve dışarda varis diye tanımladığımız damar genişlemeleriyle karşılaşıyoruz. Bunun dışında çok daha küçük telenjiektazi diye tanımladığımız küçük küçük damarsal yapılarda varisin bir belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Hastanın herhangi bir yakınması yoksa ve çok büyük varisleri olmayan hastalarda girişim anlamında ciddi bir tedaviye gerek yoktur. Ancak bu hastalara tıbbi tedavi veriyoruz. Çok küçük damarları olan, toplardamarı çok geniş olmayan hastalarda tıbbi tedavi çok daha iyi bir seçenek. Onlarda genelde girişim yapmıyoruz" diye konuştu.

    Haberin Devamıadv-arrow
    Haberin Devamıadv-arrow

    Varisin takip edilmesi gereken en önemli tablolardan bir tanesinin, gebelik ve varis birlikteliği olduğunu aktaran Prof. Dr. Dilek Erer ise şöyle konuştu:

    "Gebelerin yüzde 30'unda görülür. Fakat doğumdan sonra hastaların yüzde 20'sinde kalır. Yüzde 80'i hiç varis yokmuş gibi hayatlarına devam edebilir. Gebelikte hormon düzeyleri değişiyor. Bu da varis dediğimiz damarların duvarlarında etkisini gösteriyor ve damarlar genişliyor. Hamilelikte hem rahim hem de çocuk büyüdüğü için bunların içindeki basınç artıyor ve toplardamarlara basınç yapıyor ve hastalarımızın daha fazla varis şikayeti oluyor."

    "Genişlemiş damarların içinde akan kan yavaşladığı ve rahim ve çocuk da bastırdığı için bu damarlarda pıhtı oluşuyor" diyen Prof. Dr. Erer, "Bu pıhtı daha da ilerleyerek ana damarı tıkayıp akciğere pıhtı atıyor ve hastanın hayati tehlikesine kadar yol açan tablolara sebep oluyor. Hamile hastaların yakın takip etmesi gerekiyor. Ve gerektiğinde kan sulandırıcı ilaç vererek çorapları ve hamilelik süreçleri takip edilmesi gerekiyor. Hamilelik ve varis birlikteliğinde dikkat etmemiz gereken şey ilk 30 günlük dönemde pıhtıya eğilimli olur. Bu dönemde bu hastaların daha dikkatli takip edilmesi gerekiyor" ifadelerine yer verdi.

    Sıradaki Haberadv-arrow
    Sıradaki Haberadv-arrow